3 Ekim 2008, Cuma günü Semdinli ilçemizde bulunan Aktütün Jandarma Karakolu'na karsi gerçeklestirilen bölücü terör saldirisinda 15 sehit verdik. Acimiz büyüktür. Ama gün agitlar yakma ve topraga verecegimiz canlarimizin ardindan "kanlari yerde kalmayacak" türünden belki bin sefer tekrarladigimiz nutuklari tekrarlama günü degildir. Gün; milletçe 15 sehidimizin hayatlarini ortaya koyarak bize vermis olduklari "Büyük Ders" üzerinde düsünme günüdür.
BIRINCI DERS
Askerlerimizi sehit eden hainler, Türkiye'nin "dostu" ve müttefiki" oldugunu söyleyenlerin hâkim olduklari topraklarda üslenmislerdir.
Çok iyi tahkim edilmis bir mevziye agir silahlarla yapilan saldiri; bu topraklara hakim olan gücün, yani Amerika'nin bilgisi ve destegi disinda gerçeklesemez.
Irak'i isgal etmis olan Amerika yillardan beridir, Türkiye'ye yönelik terörün ardindaki en büyük güçtür. Amaci Büyük Ortadogu Projesi'yle ilan ettigi üzere, Türkiye'nin sinirlarini ve rejimini degistirmektir. Bu amaç için simdilik hem bölücü terör, hem de "Haçli Irtica" kullanilmaktadir. Aktütün Karakolu'na agir silahlarla gerçeklestirilen saldiri; ABD'nin Terör Örgütü ile ilgili olarak verdigini iddia ettigi "anlik istihbarat"in, ne anlama geldigini de ortaya koydu.
IKINCI DERS
Bir yandan bölücü terör araciligi ile güvenlik kuvvetlerimize yönelik silahli saldirilar olurken, diger yandan bütün ömürlerini vatan savunmasina adamis komutanlarimiz ve yurtsever aydinlarimiz "terör örgütü üyesi" olduklari suçlamasi ile tutuklanmaktadirlar. Iste üzerinde düsünmemiz gereken "ikinci ders" budur.
"Aktütün"e yapilan saldiriyi gerçeklestirenlerin arkasindaki "el" ile yurtsever aydinlarimizi ve komutanlarimizi "terörist" suçlamasi ile tutuklatanlarin arkasindaki "el" aynidir. Amaç aynidir. Bagimsiz ve egemen bir ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni elde silah savunan askerler ve Atatürk'ün "tam bagimsizlik" ilkesine bagli yurtseverler, emperyalist planlarin hayata geçirilmesinin önündeki engeller olduklari için hedef alinmaktadirlar. "Arkadaki el", "Büyük Müttefik" Amerika'dir.
ÜÇÜNCÜ DERS
Son günlerde Balikesir Altinova'da yasananlar Türkiye'nin ne kadar büyük tehlikenin esiginde oldugunu bir kez daha gözler önüne serdi. Atlantik ittifaki içinde ve Avrupa kapisinda "demokrasi" adi altinda yapilan dayatmalar sonucunda milletçe yasadigimiz dagilma süreci, bizi bugün bir etnik çatismanin esigine getirmis bulunmaktadir. Aktütün'e yapilan saldiri, Altinova'da uç veren etnik çatisma tehdidi ve emekli komutanlar ile Isçi Partisi yöneticileri ve diger yurtsever aydinlara karsi gerçeklestirilen tertipler, ayni resmin parçalaridir. Bütün bu derslerin sonucu; Türkiye'nin teröre karsi kapsamli bir programa ihtiyaç duydugudur
TERÖRE ÇÖZÜM PROGRAMI
Türkiye'nin kapsamli bir terörle mücadele programina ihtiyaci vardir. Bu programin belli basli maddeleri sunlardir:
Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kuran Türkiye halkina Türk Milleti denir" anlayisiyla, etnik kökeni ne olursa olsun bütün yurttaslarimizi Türk Milleti'nin bir parçasi olduklari bilinciyle kucaklamak;
ABD güdümünden ve AB kapisindan kurtulmak…
Emperyalizme ve bölücü teröre karsi halki kazanmak ve seferber etmek…
Aciz devlete son, güçlü devlet! Teröre ve bölünmeye özgürlük yok. Emperyalizmin ve gericiligin bölücülügüne karsi demir yumruk! Herkese Is, Köylüye Toprak, Çarsiya Bereket, Bölgeler Arasi Denge, Vatana Bütünlük! Irak'in toprak bütünlügünü savunmak! Basta Irak halki olmak üzere, Suriye, Iran ve Azerbaycan ile ittifak ve birlik. Ve en nihayet emperyalist saldirganliga karsi büyük Avrasya Ittifaki içinde yer almak.Basliklarini verdigimiz bu program, emperyalizmin kiskirttigi bölücü terörü alt etmenin biricik yoludur. Hayat Türkiye'yi, önünde sonunda bu programa getirecektir.
AKP ITIDARININ KENDISI BIR GÜVENLIK SORUNUDUR!
Bu programi AKP eliyle uygulamak bir yana, AKP iktidarinin bizatihi kendisi Türkiye için bir güvenlik sorunu haline gelmistir. Türkiye agir bir tehdit altindayken ve hemen her gün evlatlarini teröre kurban verirken AKP iktidari;
Bir eli Washington'da, diger eli Irak'taki kuklalarda; terörün ardindaki güçler ile isbirligi yapmaktadir. Ikinci olarak AKP iktidari, Türkiye'nin yurtseverlerini ve Türk Silahli Kuvvetlerini hedef alan ve Atlantik ötesinden planlanan Ergenekon Tertibi'ni yürütmekle mesguldür. Üçüncü olarak, ucu kendisine dayanan Deniz Feneri ve benzeri yolsuzluklarin, soygunlarin sorusturulmasinin önüne geçmek için çabalamaktadir. Bütün bunlar olurken, AKP'nin Cumhurbaskani Abdullah Gül, Amerika'da Fethullah Gülen'in iftar yemegindedir. Bu liste uzatilabilir. Bütün bu gerçekler Türkiye'nin AKP iktidari ile teröre karsi mücadele edemeyecegini ortaya koyuyor.
Evet, AKP Türkiye için artik bir güvenlik sorunudur. Onun için AKP'den kurtulmak, terörle mücadele programinin en basinda yer almak zorundadir.
Çünkü teröre karsi mücadele programini, ancak bir "Milli Hükümet" uygulayabilir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol