"Umuyoruz ve diliyoruz ki, Buğday, Mısır ve Ayçiçeği alım fiyatları belirlenirken, dış ülkelerden bu ürünlerin tedarik edilme maliyetleri değil de, üreticilerimizin üretim maliyetleri dikkate alınır. Bölgemize son yıllarda İl dışından büyük çaplı tarım ve hayvancılık yatırımları yapılmaktadır. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle kazançları oldukça düşmüş, daha önceki yıllarda kullandığı banka kredilerini ödeyemeyen üreticilerimiz tarım arazilerini bu yatırımcılara satmaktadırlar."
Kırklareli Ziraat Odaları Birliği Başkanı Ekrem Şaylan dünya Çiftçiler günü dolayısı ile verdiği yazılı açıklamada, Kırklarelili çiftçilerinde içinde bulunduğu 2,5 Milyonluk bu kesimin dertlerini ve durumlarını aktardı.
Şaylan'ın, dünya çiftçiler günü nedeni ile yaptığı yazılı açıklamasında, "Tarımı ekonomiye ve topluma bir yük gibi göstererek değersizleştiren iddiaların tersine tarım ülkemizin en önemli avantajı ve şansıdır. Tarım sektörü, ekonomik ve sosyal nedenlerle ülkemizin yaşamsal sektörüdür.
Ancak Bazı kesimler tarafından toplumda mutlu azınlık gibi gösterilmekle birlikte, yeterli gelir elde edemediğimiz için sosyal yaşam standartlarımız düşük seviyelerdedir." Sözleri ile tarımın, ülkemiz için önemine vurgu yaptı.
Devamlı artan, mozot ve gübre fiyatları
"Bütün üretim maliyetlerimizin yüksek olması özellikle temel girdilerden gübre ve mazotun sürekli artış trendinde olan fiyatları üreticilerimizin belini bükmektedir. Üretici kesimi olarak bizler, yıllardır, çok yüksek üretim maliyetlerine rağmen üretimin ilk halkasını oluşturduğumuzun bilinciyle üretmeye devam ediyoruz. Bu anlamlı günde İlimizin tarımsal anlamda güncel ve yapısal bazı sorunlarını sizlerle burada tekrar paylaşmak istiyorum." Cümleleri ile Şaylan, çiftçilerin devamlı belini büken ve çözülemeyen sıkıntıların gübre ve mazot fiyatlarındaki artışlar olduğunu dile getirdiği açıklamasında, 2,5 Milyon Çiftçiyi ilgilendiren sorunların ilk etapta göze çarpanlarından bahsetti.
Şaylan, "2014 yılı hububat hasat sezonu yaklaşıyor. Üreticilerimiz her zaman olduğu gibi üzerlerine düşün görevi yerine getirdiler. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanacak olan müdahale alım fiyatlarının ne olacağı, piyasalarda nasıl bir fiyat oluşacağı hususu belirsizliğini korumaya devam ediyor. " diyerek, toprak işçisinin mahsulü konusunda yaşadığı sıkıntının, fiyatlar konusunda aşılamayan tabular olarak vurguladı.
Köşeye sıkışan çiftçi, eldekini satmak zorunda kalıyor
"Umuyoruz ve diliyoruz ki, Buğday, Mısır ve Ayçiçeği alım fiyatları belirlenirken, dış ülkelerden bu ürünlerin tedarik edilme maliyetleri değil de, üreticilerimizin üretim maliyetleri dikkate alınır. Bölgemize son yıllarda İl dışından büyük çaplı tarım ve hayvancılık yatırımları yapılmaktadır. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle kazançları oldukça düşmüş, daha önceki yıllarda kullandığı banka kredilerini ödeyemeyen üreticilerimiz tarım arazilerini bu yatırımcılara satmaktadırlar." Türkiye'deki, milyonlarca çiftçinin durumu bu sözleri ile özetleyen Kırklareli Ziraat Odaları Birliği Başkanı Ekrem Şaylan, köşeye sıkışan çiftçilerin nasıl beyaz bayrağı çektiklerini aktardı.
Çiftçilerin ve tarım işi ile geçimini sağlayan insanların, önümüzdeki süreçte, nasıl daha ferah bir şekilde yaşayacağının ve neler yapılabileceğinin bilgilerini veren Şaylan, "Bazı köylerimizde arazilerin % 50-60'ı bu sebeple satılmış durumdadır. İlimizde tam anlamıyla bir sosyal değişim süreci yaşanmaktadır. Hayvancılık sorunlarımızın çözümü için büyük dış yatırımlar kadar, mevcut küçük ölçekli aile işletmelerimiz de desteklenmeli, modernize edilmeli ve kar edecek bir büyüklüğe getirilmelidir. Kaba yem açığının kapatılması bahanesi ileri sürülerek ıslah amaçlı olarak meraların kiraya verilmesi ayrıca içerisinde yapılaşmaya izin verilmesi süreci bütün girişimlerimize rağmen devam etmektedir. Kaba yem açığının kapatılması problemini çözmek için tarım arazilerinde yem bitkisi ekilişlerinin arttırılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için yem bitkisi ekilişlerine verilen desteklemeler arttırılmalıdır. Kaba yem ihtiyacı bahanesiyle ıslah amacıyla bu yerlerin kiraya verilmesi, yıllardır kanunla korunan bu değerin geriye dönüşü olmayacak şekilde yitirilmesi anlamına gelmektedir. Ayrıca bu durum meraları şu ana kadar koruyan ve kullanan köy halkını ve küçük hayvancılık işletmelerimizi rahatsız ve mağdur etmektedir. Çünkü küçük ölçekli hayvancılık işletmeleri olduklarından meraları kendilerinin kiralama imkanları bulunmamaktadır. Ancak amaç gerçekten meraları ıslah etmekse ilgili devlet kurumları tarafından yapılacak ıslah programlarına bütün paydaşlar dahil edilerek bu sorun ortadan kaldırılabilir. Kıt bir kaynak olan suyun iyi kullanılması, su kayıplarının asgari düzeylere indirilmesi için Kayalıköy ve Kırklareli barajlarında acil bir şekilde kapalı sulama sistemine geçiş yapılmalıdır. Baraj sulama alanı engebeli olduğundan Açık sulama sistemi ile su eşit bir şekilde dağıtılamamakta aynı zamanda su kayıpları % 50'lerin üzerine çıkmaktadır. Kapalı sulama sistemine geçilmesi su kayıplarını engelleyeceği için sulanabilen alanları üç katma çıkaracaktır. Danelik ve silajcılık mısırda fiyat ve pazarlama sorunları yaşanmaktadır. Toprak Mahsulleri Ofisinin Kurutma tesisi yokluğu nedeniyle alım yapmaması, ölçüm cihazlarının standart olmayışı, yem fabrikaları ve tüccarların danedeki rutubet oranını kendi lehlerine kullanarak fiyata yansıtmaları sıkıntı yaratmaktadır."dedi.
Şaylan'ın açıklamalarının son bölümünü ise, herkesin daha aktif bir şekilde görevde bulunmasının çiftçiler için önemli olduğunun vurgusunun yaptığı cümleleri oluşturdu. Şaylan, açıklamasının son bölümünü, "Beklentimiz Toprak Mahsulleri Ofisinin Babaeski'ye kurmakta olduğu Mısır kurutma tesisi bu yıl faaliyete geçmesidir. Sözleşmeli silajlık mısır üretimi yapan üreticilerimiz hasat zamanı geciktirilerek mağdur edilmektedir. Bizler Tarım Sektörünün üyeleri olarak ortak sorunlarımıza çare ararken birlikte hareket etmek ve toplumsal bir güç olduğumuzu hissettirmek zorundayız. Bu bağlamda Trakya Birlik, Tarım Kredi Kooperatifleri, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği gibi tarım ve hayvancılık konularında faaliyet gösteren bütün çiftçi örgütlerimize sahip çıkmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu duygu ve düşüncelerle her türlü zorluğa rağmen alın teri ile üretmek için fedakârca çaba harcayan çiftçimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutluyor, ürününün gerçek değerini bulacağı bir gelecek diliyorum." Sözleri ile noktaladı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol