"Savaşı durduralım!"

IŞİD saldırısı altındaki Kobani dolayısıyla, ülkede yaşanan olaylarla ilgili olarak bir basın açıklaması yapan KESK-DİSK-TMMOB ve TTB adına Taner Pehlivan; 

"Bir savaşta sadece insanlar ölmez, insanlık da ölür. Sessizlik saf tutmaktır, bizim safımız insanlıktır" ilkesinden hareketle, tüm emek ve meslek örgütlerini, demokrasi güçlerini, emekçileri ve tüm yurttaşlarımızı özgür, demokratik ve barış içinde bir geleceği bugünden kurmak adına mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" dedi.
Dün saat 12.45'de, Özgürlük Parkı'nda sendika temsilcilerinin katılımı ile gerçekleşen basın açıklamasında şunlar kaydedildi;
"Uluslararası emperyalist güçlerin Ortadoğu'ya ilişkin planlarının maşası olarak devreye soktukları IŞİD başta Irak ve Suriye olmak üzere girdiği topraklara ölüm saçmaya devam ediyor. Bugün IŞİD denilen çete Kürt, Türkmen, Ezidi, Arap, Alevi, binlerce insanı katlediyor, yaşam alanlarından koparıyor, insana yakışır bir yaşam hakkını ellerinden alıyor.
Kobane bugün ateş altındadır. IŞİD çeteleri günlerdir ağır silahlarla saldırdığı, mahallerine kadar girdiği Kobane'de yeni bir soykırıma imza atmaya hazırlanmaktadır. Bugün Kobane'de Kürt halkıyla beraber bütün halklar ve tüm insanlık yaşam ve onur mücadelesiyle karşı karşıyadır.
Kendi ilkel anlayışı dışında kalan herkesi acımasızca katleden IŞİD, insanlığın ortak değerlerine, yaşam hakkına, kadının özgürleşmesine, çoğulcu yaşam hakkına kendi geleceğini belirleme iradesine saldırmaktadır. Kobane halkı bu katliamlara ve bu barbar çeteye tam 23 gündür direnerek, sürdürdüğü bu insanlık direnişine tüm insanlığı çağırmaktadır.
Türkiye emekçileri, demokrasi güçleri ve halkları bu çağrıya kulak vermiş, tüm illerde insanlık direnişini büyütmek için sokağa çıkmıştır.
Emekçiler, savaş politikalarından yana olamaz, Kobane'de ölüm-kalım mücadelesi verenlerin katliamına sessiz kalamaz. Çünkü bugün sadece Kobane değil eşit, özgür, demokratik bir ülkede barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyen herkes abluka altındadır.
Bu tarihi dönemde KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) olarak;
"Savaş Tezkeresi Kaldırılsın! Gerici IŞİD çetelerine değil, Kobane'de ilerici insanlığa her tür insani destek verilsin! Yeni Roboskiler, Şengaller, Sivaslar yaşanmasın!" talepleri ve "İNSANLIĞA SES VERİYORUZ! SAVAŞİ DURDURALIM" şiarı ile alanlardayız."

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Süslü kelimler yetmiyor haberin son paragrafı bile buradaki çelişkileri kendi ağzından döküyor. Bu bir savaş tezkeresi değil evela. Bütün etrafımızdaki ülkeler irili ufaklı bibirinden farklı örgütler herkesler pozisyon alırken biz aval aval bakıp duracak değiliz. Bu aval aval lafından kastım bir başka ülkeye girmek vs...değil. Oraya girenler çoktan girmiş zaten. Ülkelerini korumakla görevli olan Suriye ya da Iraklı yöneticiler sadece seyrediyor. Ama oradan ateşin bize sıçraması durumunda siz kalkıp da meclise başvurup "Hadi bana 5 dakikada bir tezkere çıkartın" demiyesiniz diye ülkenin elini rahatlatan o tezkere bir sigortadır. Allah muhafaza ani gelişecek öngörülemeyecek bir durum karşısında ani refleks göstermenin yolunu kolayklaştıracaktır. "Şu şu şu yaşanmasın" derken bile hep belli bir bakış yansıtılmış. Kardeşim neden kalkıp "Esed'in kimyasal silahlarıyla da kimse ölmesin; Gazzeler de yaşanmasın; Türkiye'nin dört bir yanında birkaç günde onlarca kişi öldü yüzlerce yer yakıldı yıkıldı bu ülkenin başka başka değerleri aşağılandı bu barbarlarca...BUNLAR da yaşanmasın." diyemiyorsunuz ? Devlete laf ederken takındığınız genişliği bu kesimlere yaparken neden sözünüzü esirgiyor ya da "İfade özgürlüğü" gibi ambalajlarla hafif ya da doğalmış gibi gösteriyorsunuz ? Birkaç günde Suriye'de savaştan kaçan onbinlerce kişiyi ülke topraklarına alıp hiçbir ülkenin ( hatta Irak'taki soydaşlarının ) bile yapamadığını yapan ülke benim ülkemdir. Eleştirirken bile insan azıcık insaf eder. Beyler kimi kandırıyorsunuz siz? Derdi oradaki savaştan kaçan soydaşları olmayan bazı çevrelerin bu ülkeye insanına kamu mallarına ortamına verdikleri zarar ziyan ve can kayıplarına da çıkıp bir beyanat okusaydınız da samimiyetinizden emin olsaydık ?