Saglik Il Müdürlügü'nden, "Çocukluk Çagi Kanseri" ile ilgili basin bildirisi

ÇOCUKLUK Çagi Kanseri konusunda oldukça bilgilendirici bir basin açiklamasi yayimlayan Kirklareli Il Saglik Müdürlügü, öncelikle kanser hakkinda bazi tanimlamalar yapti. Ardindan kanserin çocuklarda görülme sikligina yönelik anazlizlerin yer aldigi cümlelerin kaydedildigi açiklamada, belirtilerden tedavi yöntemine kadar birçok konu detayli olarak vatandaslara sunuldu.  Açiklamada sunlar vurgulandi: “Kanser: Vücudun herhangi bir yerindeki hücrelerin kontrolsüz bir sekilde çogalmasi sonucunda bir sislik olusur, buna ‘tümör’ denir.

Tümörler selim (benign) veya habis (malign) olabilir. Selim tümörler kaynak aldiklari bölgeye sinirlidirlar, diger bölgelere yayilim yapmazlar. Habis tümörler ise kaynak aldiklari bölgede büyürler, ayrica komsu dokulara ve uzak organlara yayilabilirler. Habis tümörlere ‘kanser’ denir.

Çocukluk kanserlerinin görülme sikligi nedir?: Türkiye’de her yil 2400 yeni çocuk kanseri olgusu beklenmektedir. Çocukluk çagi kanserlerinin % 60-70’i günümüzde tamamen sifaya kavusmaktadir. ‘Kanserden Korkma, Geç Kalmaktan Kork’ slogani çok dogrudur. Erken tani konan, erken evrede yakalanan hastalarda kurtulma sansi çok yüksektir (% 80-90).

 Bizim görevimiz, hem halki, hem her basamaktaki saglik çalisanlarini bu konuda bilgilendirmek, böylelikle hastanin en küçük uyarici belirtilerde hekime basvurmasini ve hekimin de hizli bir sekilde taniya gidip hastayi kanser tedavilerinin yapildigi merkezlere sevk etmesini saglamaktir.

Çocukluk Çagi Kanseri Hangi Yaslarda Görülür: Çocukluk çagi kanserleri genellikle 0-14 yas arasinda görülen kanserlerdir. Çocukluk çagi kanserleri çesitli özellikleriyle yetiskinlerinkinden belirgin olarak ayrilirlar. Öncelikle çocuklarda kanser, yetiskinlere göre daha az görülür.

Ayrica çocukluk çagi kanserleri, tipleri ya da genel olarak biyolojileri, prognozlari ve tedaviye yanitlari itibariyle de yetiskinlerden ayrilirlar. Çocuklarda ‘Akut Lösemiler’ ve ‘Embriyonal Tümörler’ daha siktir. ‘Uluslararasi Çocukluk Kanserleri Klasifikasyonu’na göre çocuklarda kanserin 12 tipi vardir. Çocuklarda birinci sirada ‘Akut lösemiler’ (kan kanseri), ikinci sirada, özellikle gelismis ülkelerde ‘Santral Sinir Sistemi’ tümörleri ve sonra da ‘Malign Lenfomalar’ yer alir. Ancak, Türkiye dahil, gelismekte olan ülkelerde ikinci sirayi çocuklarda ‘Malign Lenfomalar’ alabilmektedir.

Çocukluk Çagi Kanserlerinin Tipleri:

Akut Lösemiler (ALL, AML), Santral Sinir Sistemi Tümörleri (Esas olarak Beyin tümörleri), Malign Lenfomalar, Nöroblastoma, Wilm’s Tümörü (böbrek), Kemik Tümörleri, Yumusak Doku Sarkomlari, Retinoblastoma, Germ Hücreli ve Gonadal Tümörler, Hepatoblastoma(karaciger), Tiroid Kanseri, Malign Melanom

Bugün kanserlerin agirlikli olarak ‘genetik’ bozukluklar ve ‘çevresel’ faktörlerden kaynaklandigi kabul edilmektedir. Çocuklarda kanser riskinin, daha çok genetik ve daha az olmak üzere çevresel etkilerle arttigi bilinmektedir.

Isin (Iyonize Radyasyon): Anneye hamileyken uygulanan bazi radyolojik incelemeler sonucu, bebegin (in utero) isina maruz kalmasiyla çocukluk çaginda tümöre yakalanma riski 1,5 misli artabilmektedir. Atom bombalarina maruz kalan çocuklarda da lösemilerin arttigi, (5 yil sonra dorukta olmak üzere) gösterilmistir. Ayrica çocuklarin fazla günes isinlarina (ultraviyole) maruz kalmalarinda ileri yaslarda kanser riski artabilmektedir. Çevresel faktörler içinde kimyasal maddeler, ilaçlar da çocukluk kanserlerinde etken olabilirler. En iyi bilineni annenin hamilelikte DES (Diethylstilbesterol) almasi sonucu kiz çocukta genital anomali zemininde ‘adenokarsinoma’ kanseri olusmasidir. Ayrica gebelikte sigara  içen veya tarim ilaçlarina maruz kalan annelerden dogan çocuklarda kanser riski artmis olabilir.

Virus’lar: En basta Epstein-Barr virusu (EBV) olmak üzere bazi viruslarin çocuk ve adolesanlarda lenfomalari arttirdigi bilinmektedir. HIV (AIDS yapan virus) da Lösemi ve Lenfomaya neden olabilmektedir.  Kanser riski, bazi genetik bozukluklarda da  artar. Kalitsal (herediter) faktörlerin orani tümör tipine göre çok degisir ve kan kanseri olan çocuklarin ancak %2.6’sinda genetik yatkinlik bulunmustur.

Çocukluk çagi kanserlerinden belirtiler nelerdir?: Vücudun herhangi bir bölgesinde sislik. Solukluk, halsizlik, istahsizlik. Tekrarlayan ates. Kilo kaybi. Boyunda ilerleyen sislik (genellikle agrisiz ve anyibiyotige cevap vermeyen). Karinda veya mediastende kitle. Kemiklerde agri. Kanamalar (Deride purpura, ekimoz ve diger organ kanamalari).

Gözlerde sislik ve diger degisiklikler (parlama, orbital tümör, vs). Bas agrisi, sabah kusmalari. Topallama.

Tabiatiyla bu bulgular kanserde dogrudan tani koydurmaz ve bir kismi malign olmayan hastaliklarda da görülebilir veya onlari taklit edebilir. Ancak mevcudiyetleri kanser olasiligini da akla getirmelidir ve bu sikayetleri olan çocuklarin mutlaka muayenesi gerekir. Çocukluk çagi kanserleri en basta çocuklarda sik görülen ‘enfeksiyonlar’ ve ‘travmaya’ bagli belirtilerden ayirt edilmelidirler.

Akut Lösemilere dogru tani koymak için dikkatli fizik muayeneye ek olarak, ‘tam kan sayimi’, özellikle periferik kan yaymasinin degerlendirilmesi, kemik iligi incelemeleri gereklidir. Diger tümörlerde biyopsi yapilabilir.

Malign hastalik tanisi konduktan sonra, çocukta hastaligin yaygin olup olmadiginin anlasilmasi için dogru bir evrelendirilme yapilmalidir. En dogru tani ve tedavi, multidisipliner yaklasimla, yani Pediatrik Onkolog, Çocuk Cerrahi’nin ve Patolog’un siki bir isbirligi ile hastayi degerlendirmesiyle yapilir.

Çocukluk kanserlerinde tedavi: Lösemiler tani aninda yaygin olduklari için esas tedavi (ilaç tedavisi)  kemoterapidir. Tümörlerde öncelikle tümörün çikarilmasi veya ‘biyopsi’ için cerrahiden yararlanilir. Çocukluk çagi kanserlerinde hücrelerin hizli çogalmasi da (proliferasyonu) kemoterapiye duyarli olmalarini saglamaktadir. Kemoterapide, belli çocukluk kanserlerinde denenmis ulusal veya uluslararasi protokolleri kullanmak çok daha yararlidir. Kemoterapi, metastatik tümörlerde öncelikli olarak, keza cerrahi ile çikarilan bazi tümörlerde ek veya yardimci tedavi olarak da kullanilir. Ayrica primer tümörü küçültmek ve muhtemel küçük yayilimlari önlemek için cerrahiden önce ilaç verilebilir.

 Kemoterapi kullanilmadan önce ilaçlarin toksik-yan etkilerini iyi bilmek gerekir. Ancak en önemli erken komplikasyonlardan biri ‘kemik iligi baskilanmasi’ ve ‘immün sistemin baskilanmasi’dir.

Radioterapi isin tedavisidir, çocukluk kanserlerininde diger tedavilerle birlikte uygulanir, tek basina uygulanmaz.

Kemik Iligi Nakli (KIT): Bu girisimde esas, kök hücrelerinin hastaya verilmesidir. KIT’ler özellikle ALL kanserde ve habis olmayan hastaliklarda giderek artan bir oranda kullanilmaktadir.  Lösemilerin tedavisinde en sik olarak, uygun vericilerden elde edilen KIT kullanilir. Yüksek doz kemoterapi  verilen tümörlü çocuklarda, hastanin kendi kemik iligi veya periferik kanindaki kök hücrelerini içeren KIT uygulanmaktadir.

Destek Tedavisi: Kansere eslik eden diger bulumlar: Kansizlik, kanama, enfeksiyonlar, metabolik ve nütrisyonel bozukluklar vs. gibi bulumlar ek tedavileri gerektirir. Gelismis Pediatrik Onkoloji merkezlerinde Çocuk Psikologu veya Psikiyatristi ve sosyal hizmet uzmanlari da bulunmakta, hasta ve ailesi için onlardan alinan destekle, tedavi ve takipleri daha basarili olarak yapilabilmektedir. Tedaviden sonra çocukluk çagi kanserlerinde yasam ve mortalite: Lösemilerde ve Wilm’s tümöründe bu oran % 90’a ulasmaktadir. Son yillarda çogu çocukluk çagi kanserlerinde sagkalim (sifa sansi) önemli ölçüde artmistir. Günümüzde kansere yakalanan çocuklarin % 60-70’i tamamen iyilesebilmektedir. Lösemilerde ve Wilm’s tümöründe bu oran % 90’a ulasmaktadir.  Istatistiklere göre günümüzde gelismis ülkelerde her 900 eriskinden biri çocukluk çagi kanser sagkalanidir. Sonuç olarak çocukluk kanserleri erken teshis, dogru tani ve tedaviyle sifa bulabilirler. Ancak tedavisinin tecrübeli bir merkezde aksatilmadan yürütülmesi esastir. Ayrica geç etkileri bakimindan iyilesen çocuklarin uzun takibinde yarar vardir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol