"Saglik emekçisi eczacilar veznedar degildir"

TEB Baskani Ecz. Erdogan Çolak Türk Eczacilari Birligi Merkez Heyeti adina, Orta Vadeli Program’in saglikta tasarruf öngören maddelerinin 1 Ekim'de yürürlüge girmesi ile ilgili olarak bir basin açiklamasi yapti. Kirklareli Eczacilar Odasi Baskanligi’nin gazetemize sundugu açiklamada sunlar kaydedildi:

“Birçok ülkede bireysel hak tanimi kapsaminda saglik temel hak olarak kabul edilmektedir. Insanlarin sahip olduklari din, dil, irk, cinsiyet ve gelir gibi unsurlara bakilmaksizin saglik hizmetlerinden esit faydalanmalari konusunda, genel bir kabul söz konusudur. Özellikle yoksullara devletin sinirsiz tedavi hizmeti saglamasi sosyal bir sorumluluk ve görevdir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nin 41. maddesinde de  belirtildigi üzere, Devlet, ailenin huzurzur ve refahi ile özellikle ananin ve çocuklarinkorunmasi ve aile planlamasinin ögretimi ile uygulanmasini saglamak için gerekli tedbirleri alir, teskilati kurar. Bu veriler isiginda sorulmasi gereken sudur "Ülkemizde bu tedbirler alinmakta midir? Geçtigimiz yil 1 Ekim'de yürürlüge girmis olan 5510 sayili Sosyal Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Kanunu'yla vatandasin saglik sorunlari azalmis midir? Kamu emekçileri ve yesil kart sahiplerine saglik ocaklarinda parasiz verilen tedavi hizmeti devam edecek midir? Eczacilara verilen tedavi hizmetlerinin tahsildari olma görevi sona erecek midir?

Türk Eczacilari Birligi olarak bu sorulara verecegimiz cevap ne yazik kocaman bir hayirdir.

1 Ekim'de yürürlüge girecek yeni düzenlemeyle daha önce ÜCRETSIZ olan, saglik kuruluslari ve aile hekimligi muayenelerine iliskin 2 TL tutarindaki katilim payi, kisilerin muayeneye iliskin reçete ile eczanelere müracaat asamasinda, eczaneden tahsil edilecektir.

 Bunun anlami; parasaz olan saglik hizmetlerinin artik parali hale gelmesi ve saglik emekçisi eczacilarin, tahsildarlik görevinin artarak devam etmesidir. Bu vatandaslar için oldugu kadar eczacilar açisindan da kabul edilemez bir tutumdur.