Türkiye Kamu- Sen Genel Mali Sekreteri ve Türk Saglik- Sen Genel Baskani Önder Kahveci geçtigimiz gün Kirklareli’ne gelerek 25 Kasim’da yapilacak olan is birakma eylemi ile ilgili olarak birlik ve beraberlik çagrisi yapti. Türk memurunun toplu sözlesme ve grev hakki oldugunu belirten Kahveci, 25 Kasim’da memurun gücünü göstereceklerini sözlerine ekledi.
Kirklareli Türk Egitim- Sen Subesi 09 Kasim Pazartesi günü saat 17:00’da gelen Önder Kahveci, burada Kirklareli Türk Egitim- Sen Baskani Mehmet Kizilay, Kirklareli Türk Saglik- Sen Baskani Süleyman Koçarslan ve beraberindeki sendika üyeleri tarafindan karsilandi. 25 Kasim’da kirmadan, dökmeden, incitmeden, memura yakisir bir tavir ve eylem ortaya koyacaklarini dile getiren Türk Saglik- Sen Genel Baskani Önder Kahveci, yaptigi basin açiklamasinda sunlari kaydetti; “Türk memurunun haklarini korumak, genisletmek ve onlarin insanca bir yasam sürmesini saglayacak ücretlere kavusmalarini saglamak için 2002 yilindan bu yana toplu görüsme masasinda mücadele yürütmekteyiz.
Bu mücadelemizde her ne kadar önemli kazanimlar elde etmis olsak ta arzu ettigimiz seviyeye gelemedigimizi ifade etmek istiyorum. Kamu çalisanlari, dayatilan düsük zamlar, özlük haklarinda yapilan kisitlamalar, farkli istihdam modelleri ile yasatilan huzursuzluklar ve adaletsiz atamalar gibi sorunlarla bogusmaktadirlar. Toplu görüsme sürecinin kanunda belirlenenden bir gün önce uyusmazlikla sonuçlanmasi, siyasi iradenin artik kamu çalisanlarinin sorunlarinin tartisilmasindan bile imtina ettigini göstermistir. Siyasi iradenin isteksiz ve kati tutumu, sorunlarin masada tam olarak tartisilmasini dahi engellemis, hüsranin ikinci nedeni olmustur. Siyasi ve bürokratik iradenin bu tutumunun önüne geçmenin tek yolu ise Kamu Isveren tarafini uzlasma aramaya ve gerçek anlamda pazarlik yapmaya sevk edecek bir mekanizmayi kurmaktan geçmektedir. Bu mekanizmada hiç süphesiz ki, toplu sözlesme ve grev hakkidir.
Bu nedenle sorunlarin çözümü için iç hukuk düzenlemeleri yapilarak bu hak kamu çalisanlarina verilmelidir. Artik sabrimiz tasmistir. Tüm bu nedenlerden dolayi Türk memurunun gür sesi ve ümidi olan Türkiye Kamu-Sen'in yüklendigi sorumluluk daha da artmistir. Sorumlulugumuzun farkinda olarak ve kamu çalisanlari için kollari sivayarak tüm haklarimizi eksiksiz alabilmek ve mücadelemize tas koyanlari, önümüze engel çikaranlari bertaraf etmek için grev ve toplu sözlesme hakkimizi istiyoruz.
Çünkü bu hakla birlikte magduriyetlerimiz giderilecektir. Örnegin isçilerin grev ve toplu sözlesme hakki vardir. Taraflar toplu sözlesmede anlasamazlarsa yüksek hakem kurulunun verdigi karar kabul edilmek zorundadir. Memurlar içinde yüksek hakem kurulu uzlastirma kuruludur. Fakat uzlastirma kurulu kararlari sadece tavsiye niteligi tasimaktadir. Eger bugüne kadar anlasma saglanamayan toplu görüsmelerde uzlastirma kurulunun verdigi kararin kabul edilmesi zorunlu olsaydi bugün ortama memur maasi 220 TL daha fazla olacakti.
“Memurun ekonomik haklarinda yapilacak her iyilesme isçisinden esnafina tüm topluma olumlu yansiyacaktir”
Ayrica grev ve toplu sözlesme hakki hukukun bize tanidigi haktir. Uzlastirma Kurulu'nun 2009 yili toplu görüsmeleri ile ilgili olarak verdigi son karar, bu konuda adeta bir hukuki ders niteligindedir. Uzlastirma Kurulu kararinda, "Her ne kadar, kamu görevlilerine toplu is sözlesmesi hakki taninmayip, toplu görüsme hakki verilmis ise de anilan hüküm sosyal devlet ilkesi çerçevesinde yorumlandiginda ayni görüsün kamu görevlileri hakkinda da geçerli oldugu kabul edilmelidir." demektedir. 9. Hukuk Dairesinin Baskaninin da Kurul Baskani sifatiyla hazirladigi karar metni, kamu görevlilerine toplu sözlesme ve grev hakki taninmasi konusunda hukuki bir dayanak olusturmustur.
Ülkemizin imzaladigi uluslararasi sözlesmeler ve Anayasamizin 90. maddesi kamu görevlilerine Toplu Sözlesme ve Grev Hakki tanimaktadir. Ülkemizdeki mahkemeler ve Avrupa Insan Haklari Mahkemesi de verdigi kararlarda "Memurun Toplu Sözlesme ve Grev Hakki Vardir" demis; Danistay, grev yapan kamu görevlileri hakkinda herhangi bir yasal islem yapilamayacagina hükmetmistir. Hizmetten gelen gücümüzü kullanip is birakacagiz. Tüm kamu çalisanlari bu eyleme katilarak bize destek vermelidir. Is birakma suç degildir. Bu konuda Danistay karari vardir. Kamu çalisanlari böyle bir endise asla tasimamalidirlar.
Biz bu hakki kullanirken vatandaslarimizdan da anlayis bekliyoruz. Biz talebimizi haykirirken aslinda tüm vatandaslarimiz içinde bu mücadeleyi yapiyor olacagiz. Çünkü memurun ekonomik haklarinda yapilacak her iyilesme isçisinden esnafina tüm topluma olumlu yansiyacaktir. Bugün 50 yildir ücretsiz olan saglik ocaklarinin bile parali hale getirilmesi, muayene katilim paylarina yüzde yüz zam yapilmasi ve KEY ödemelerinin verilmemesi gibi uygulamalarin karsisinda grev ve toplu sözlesmeli bir sendikal güçle daha saglam durabiliriz ve siyasi iradeyi bu tutumlarindan vazgeçirebiliriz. 25 Kasim'i memur, onuru, haysiyeti, kariyeri ve kaybettiklerini geri almak için destekleyecek, üzerinde oynanan oyunu bozacaktir. Kamu görevlisi himmet ve merhamet dilencisi olmadigini 25 Kasim'da gösterecektir. Bu eylemde yer almayacaklar siyasi iradeyle büyüyen ve aga babalarindan izin alamadiklarindan is birakma eylemine katilmayan malum konfederasyon ve sendikalaridir. Hükümete karsi hakkini, kamu çalisanini savunacak yigitligi ve cesareti gösteremeyenler 25 Kasim’da bizim yanimizda olmayacaktir. Fakat Türk Kamu çalisani 25 Kasim’da bunlara da güzel bir ders verecektir. 25 Kasim'da kirmadan, dökmeden, incitmeden, memura yakisir bir tavir ve eylem ortaya konacaktir. 25 Kasim'da "memur yan gelip yatiyor! Ne is yapiyor ki?" diyenlere memur, hizmetten gelen gücünü ortaya koyup, kendini gösterecektir. Sözlerime son verirken tüm konfederasyonlara, sendikalara ve kamu çalisanlarina tekrar çagrida bulunarak haydi hizmetten gelen gücümüzü kullanalim, 25 Kasim’da is birakalim diyorum.” diye konustu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol