Sabahattin Ali Yaşıyor, Hep Yaşayacak

Türk Edebiyat Dünyası’nın unutulmazları arasında yer alan Sabahattin Ali’yi anmak amacıyla bu yıl 25’incisi gerçekleştirilen “Sabahattin Ali Kültür Günleri”
etkinliğinin ikinci gününde Sabahattin Ali’nin kızı Piyanist ve Müzikbilimci Filiz Ali ve ünlü TV Program Yapımcısı, Sosyolog, Tiyatrocu ve Yazar Enver Eysever
Kırklarelililer’le buluştu. Perşembe akşamı gerçekleştirilen “Sabahattin Ali” konulu panele Sabahattin Ali hayranları büyük ilgi gösterdi

1948 yılında elim bir olay sonucu Kırklareli’nde hayatını kaybetmesiyle Kırklarelililer’in gönlünde ayrı bir yere sahip olan ünlü şair, yazar, öykücü, öğretmen ve gazeteci Sabahattin Ali, ilimizde ölüm yıldönümlerinde anılmasının yanı sıra, onu yaşatmak ve hayatı, yapıtları ve fikir dünyası hakkında bilinmeyenleri paylaşmak adına yıllardır anma etkinlikleri düzenleniyor.
Bu yıl da 10-14 Haziran 2015 tarihleri arasında, Kırklareli’nde Kırklareli Belediye Başkanlığı, Kırklareli Kent Konseyi, Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi, Kırklareli Kültür Varlıkları Derneği ve ÇYDD Kırklareli Şubesi ortaklığı ile “25. Sabahattin Ali Kültür Günleri” düzenlendi. Bu sene 25’incisi gerçekleştirilen ve 10 Haziran Çarşamba günü “Sabah Yıldızı” belgesel gösterimi ile başlayan “25. Sabahattin Ali Kültür Günleri”nin ikinci gününde yazarın kızı Filiz Ali ve Enver Aysever “Sabahattin Ali” konulu panel için Kırklareli’ndeydi. Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 20:00’de başlayan etkinliğe Kırklarelilier yoğun ilgi gösterdi.
Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi, Sabahattin Ali’yi anmak ve yaşatmak için etkinliğe katılan Sabahattin Ali hayranlarını daha kapıdayken duygulandırdı. Klasik müzik eşliğinde önceki yılların Sabahattin Ali Kırklareli Kültür Günleri etkinliklerinin fotoğraflarının ve salonda Sabahatin Ali’nin fotoğraf ve ünlü sözlerinin sergilendiğini gören Kırklarelililer panel daha başlamadan o çok sevdikleri ve hayranı oldukları yazarla bütünleştiler.
Sabahattin Ali
Kırklareli’nde Yaşıyor
Panelin açılış konuşmasını yapan Emekli Öğretmen Erdoğan Kantürer, Kırklareli’nin yaşanılacak ve yaşatılacak bir yer olmakla, Trakya’da doğmuş ve yine burada yaşamını yitirmiş olan Sabahattin Ali’yi yaşatan bir yer olduğunu vurguladı.
Kantürer’in ardından söze başlayan Sabahattin Ali’nin kızı, Piyanist ve Müzikbilimci Filiz Ali ise, Kırklareli’ne ilk defa 1990’ların başında Erdoğan Kantürer’in çağrısıyla geldiğini ve sonraki yıllarda da Sabahattin Ali’yi anmak için sürekli olarak etkinliklere katıldığını dile getirdi. Kırklarelililer’le zaman geçtikçe daha çok kaynaştığını dile getiren Ali sözlerine şöyle devam etti: “Sabahattin Ali’yi anmak için geldiğimiz ilk gün büyük bir tecrübeydi çünkü ben o güne kadar babamın öldüğünü tabii ki biliyordum ama kabullenmemiştim belki ama ben ilk kez o zaman babamın yasını tutmaya başladım. Ama yasını tutarken bir yandan da bu sevgiyi gördüm. Ve yaratıcı bir insanın ölümsüzlüğünü fark ettim. Ölümsüzlük böyle bir şey olsa gerek herhalde. Aradan yıllar geçti. İşte bakın 25. Yılına gelmişiz. 25 yıldır Sabahattin Ali’yi anıyormuşuz. O yıllarda Sabahattin Ali şimdiki kadar popüler de değildi. Yani her zaman için okunan bir yazardı Türkiye’de. Devamlı kitapları basıldı. Yani ölümünden 1965 yılına kadar neredeyse yasaktı. Ama 65 yılında sonra kitapları sürekli yayınlandı ve azar azar okundu. Yabancı dillere çevrilmeye başlandı. Fakat son 10 yıl içerisinde Sabahattin Ali yeni baştan keşfedildi. Bunun çok çeşitli nedenleri olsa gerek. Ama bu keşfin işaret fişeğini ben yine Kırklareli’ne bağlayacağım. Çünkü Sabahattin Ali’nin hayatıyla ilgili ilk gerçek bilinçli toplantılar burada yapılmaya başlandı. “
“Ben Sabahattin Ali deyince bazıları diyorlar ki “Ona niye Sabahattin Ali diyorsun da babam demiyorsun?” diyorlar. Benim için babam ve yazar olarak iki ayrı kişi değil esasında onu bu şekilde anmayı doğru buluyorum. Ama ben onu ölümünden çok sonra çok iyi tanıdım. Ben o öldüğünde sadece 11 yaşındaydım, Onla ilgili pek çok ayrıntıyı çok çok sonra öğrendim ve onu belki şimdi çok daha iyi anlıyorum. Annemi de çok iyi anlıyorum.”
Sabahattin Ali hayranları
paneli soluksuz izledi
Kırklareli Atatürk Kültür Merkezi’ni hınca hınç dolduran “Sabahattin Ali” konulu panel için Filiz Ali’nin yanı sıra ilimize gelen TV Program Yapımcısı, Sosyolog, Tiyatrocu ve Yazar Enver Eysever ise, yer yer katılımcıları gülümseten, yer yer de hüzünlendiren konuşmasıyla Kırklarelili vatandaşın paneli soluksuzca izlemesini sağladı.
Konuşmasına esprili üslubuyla başlayan Aysever panelde yaptığı konuşmada “Filiz Hoca’nın yanında olmaktan büyük onur duyuyorum. Bunun iki sebebi var: Bir tanesi benim çok değer verdiğim kendi hayatımda farklı dönemlerde okuyarak tanıdığım çok önemsediğim bir yazarın kızı olması insana tuhaf bir duygu veriyor. Sanki o büyük yazara dokunuyormuş onla konuşuyormuş gibi hissediyorsunuz. Bir diğeri de hayatta en çok önemsediğim ve meraklısı olduğum müzik konusunda öğrenme çabamda Türkiye’de öncü isimlerden biri olması benim için önemli.”
“Bir yazar nasıl tanınır diye düşünüyorum. Bir yazarı şöyle tanıyabiliriz. Sizin yan apartmanınızda oturuyordur. Akşam eve gider gelir. Yer içer, Merhaba dersiniz. Ya da çocuğusunuzdur eşisinizdir. Bu bir tanışıklıktır. Mıdır? Bir de okur olursunuz. Hiç yüzünü görmezsiniz. Hayatınızla bırakın denk düşmesini, çağlar farklı olabilir. Fakat öyle bir tanışıklık olur ki sizin ruhunuza dokunuyordur düşünce dünyanızı tetikliyordur. Hatta siz de yazıya gönül verdiyseniz usta çırak ilişkisi kurmuş olursunuz. Ben Sabahattin Alkil tanışıklığımız bu ikinci yolla sağladım.”
“Yazarların eksikliği o an yazarlar hayattayken fark edilmez çünkü vardır. Ama hayatımızdan çıktığı zaman o boşluğu mutlaka fark ederiz. Sabahattin Ali bu türden yazarlardan biri.” “Sabahattin Ali hayatta ciddi bir edebiyatçı olarak en güzel ürünlerini vermenin arifesindeyken, ki yapıtları adım adım oraya giderken maalesef içinde bulunduğumuz bu coğrafyada öldürülüyor. Burada beni mutlu eden bir şey oldu. Bugün benim açımdan duyduğum en önemli şey, Sabahattin Ali’nin yaşatılma fikrinin burada iyice kökleşmiş olması. Yaşatmaktan kasıt ne? Sabahattin Ali zaten Türkiye’de yaşıyor. Son 10 yılda daha da dirildi ve yaşadı. Yani pek çok kendi kuşağının yazarı yok olmuşken okunmazken o güncelleşti.” “Bir yazarı tanımak istiyorsak onu mutlaka okuyalım. Ama size bir tavsiye; sadece yapıtlarını değil yazışmalarını, hatıratlarını da okuyun. Çünkü o dönemi anlamadığız müddetçe hep bir eksik oluyor.” dedi.
Yarın etkinlik sona eriyor
Sabahattin anmak ve yaşatmak için düzenlenen “25. Sabahattin Ali Kültür Günleri” kapsamında yarın da bir piknik yapılacak. Yarın sabah saat 09:30’da İstasyon Caddesi’ndeki Sabahattin Ali Anıtı önünde toplanmanın ardından, 10:30’da Üsküp’teki Sabahattin Ali Taşı’na bir yürüyüş yapılacak ve ardından saat 14:00’de piknik gerçekleştirilecek.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol