SU

Küresel isinma kuraklik denen büyük tehlikeyi beraberinde getirdi.

Su denen nimet öylesine önem kazanmaya basladi ki çogumuz hala bunun farkinda degiliz.

Hani Kazdagi’nin bize verdigi bir su zenginligimiz var ya.. Saniyoruz ki bu hep böyle devam edecek. Oysa bir gün gelecek Kazdagi’nin suyu da bize yetmeyecek.

Bu bir varsayim degil, yasanabilecek gerçek. Bugün bir ilkögretim okulu ögrencisi bile yasamimiz için, vücudumuz için en gerekli olan seyin su oldugunu biliyor. Çünkü su hayati önem tasiyan bir madde. Insan vücudunun ayakta durabilmesi için ihtiyaç duyulan en büyük gereksinim. Suyu nasil kullanmaliyiz, nasil tasarruf ederiz diye halkimizin iyiden iyiye bilinçlendirilmesi gerekiyor.  Peki, kim yapacak bunu?..

Herkes üzerine düsen görevi insanlarimiza anlatacak. Özellikle çevreci geçinen örgütler var ya, buna el atacaklar. Hani bir takim hocalari getirip onlara konferans verdiriyorlarsa.. Maden aranmasini tehlikeli buluyorlar ya..  Biraz da su denen nimetin küresel isinmayla beraber azalacagini islemeleri gerekir. Su denen seyin insan hayati için ne denli önemli oldugunu insanlarimiza anlatmalilar.

Küçükten büyügümüze adeta damarlarimiza isletircesine bunu enjekte etmeliler.

Hiç susuz bir hayat olur mu?.. Sularimiz tükenirse ne gibi tehlikelerle karsilasacagimizi anlatmak gerekiyor.

Kazdagi’ndan su fiskiriyor. Fiskiriyor da eger suyun nasil kullanilmasini bilemezsek yillar sonra ne hallere düseriz diye simdiden önlem almamiz akilci bir is degil mi?..

Ey çevreci geçinenler.. Sizlerin görevi sadece maden aramalarina karsi çikmak mi?..

Sizce suyun hiç bir önemi yok mu?..

Siz küresel isinmanin getirecegi tehlikelerden habersiz misiniz?..

Ha, yok bu is bizi ilgilendirmiyor diyecek olursaniz  o zaman ben de size derim ki çevrecilik böyle olmaz. Aman Allahim, ne olur bizi susuz günlerde yasatma.

gunduzgorkemli@hotmail.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol