SEVMEK-ÖLMEK

"Dogunun insani sevdigi için ölür, yasamak için öldürür!"
Ünlü bir yazarin, Bekir Yildiz'in yasam görüsüymüs bu.
Ölüm yil dönümünde, anis toplantisina gittigimizde, onu yakindan taniyan bir dostu, bunu kuskusuz onun bir erdemi anlaminda, övgüye deger bir tavir olarak ortaya koydu.
Kinadim.
Hemen o an kinadi duygularim.
Ölmeyi ve öldürmeyi hedeflemeden yasanamaz miydi?
illâki ölmeden, öldürmeden olmuyor mu?
Ölümü bu denli mi bir umar, bir yarar, bir kurtulus olarak kaniksamayi sindirdik içimize?
Oysa, ne diyordu dünya çapinda bir müzik grubunun, öldürülen elemani?
"Yer yüzünde ölmeyi ve öldürmeyi gerektirecek hiçbir sey yoktur!"
Her ne kadar, bir baska düsünce, "Yer yüzünde, bir an gelip, cinayet islemeyecek hiç kimse yoktur. Bir an gelir, herkes cana kiyabilir," dese de.
Yasatmayi hedeflemiyor bu söz "Sevdigi için ölmek, yasamak için öldürmek!"
Olmaz öyle sey.
Insan, sevdigi için yüceltir...
Yasamak için de direnir.
Ölmek, bitmek demektir.
Öldürmek te bitirmek.
Hiç öyle sey olur mu?
Öldürmedik mi? 60'ta üç kisi asildi, vatana ihanetten. Ölüp gittiler. Öldürmeseydik, asmasaydik, belki sonrasinda ülke harcina bir kürek kum atarlardi. Temeline bir tas koyarlardi.
Öldürmeden iyilestirecegimize inanamiyoruz. Toplumsal yapi olarak özgüven yetersizligi demek ki.
72'de yine üç kisi, üç genç.
Ne kadar basit bir denklem Üçe üç. ilkokul birinci sinif çocugu bile dönem ortalarinda bu denklemi çok kolay algilar ve açiklayabilir Üç, üçe esittir.
Peki, sonuç?
Vatan kurtuldu mu?
Nasil kurtuldu? Kimden kurtardik? O üç genç asilinca AB ve ABD yakamizi biraktilar mi? Yakamizdan düstüler mi?
Eminim ki, yasasalardi, o inançla, o yürekle sürdürselerdi yasamlarini, ömürlerini, bugünün Türkiye'sinde kim hangi konularda toplum huzurunda basarili insanlar olacaklardi, öne çikacaklardi.
Belki en güzel kitaplari yazacaklardi.
Belki mükemmel sözler edecekler, yeni kusaklara olumlu örnekler sunacaklardi.
Cinnet anlayisini genel geçer ve vicdansal anlayis biçimine getirmek nelere de patliyor toplumsal yasantimizda.
Kafaya koydukmuydu öldürmeyi.
Ölmeyi bile göze aliyoruz öldürebilmek ugruna.
Oysa.
"Seni sevdigimden çok
Sevemem mi kendimi
Senin için bin ölecegime
Hiç ölmem kendim için"
Insan, kendisi için de yasamali, sevdigi için de.
Insan sevdigi için kendini de yasatmali, sevdigini de.
Küstügünü, kizdigini peki?
Küskünlükler kirginliklar genellikle geçici durumlardir. Bugün küstügünü yarin derin ve içten duygularla sevebilirsin.
Bugün kizdigini, yarin bagislar, anlasabilir, uzlasabilirsin.
Vazgeçmeli bu cinnet paranoyasindan.
Vatandasi hizaya getirirken, elimize, elimizdekine daha bir egemen olmaliyiz. Bunu basarabilmek için öncelikle yüregimize söz geçirebilmeli, insanla, insanlikla barisik olabilmeliyiz.
Yoksa, görüyoruz, kisisel, kitlesel ve toplumsal bazda yitiriyoruz.
Sevdigimiz için korumali, yasamak için sevmeliyiz.
Sevmek hiç te zor degil.
Sevgiyle yasamak ve yasatmak ta.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol