SEVGİNİN YEŞERDİĞİ TOPRAKLARDA HAYAT VARDIR

Karaumur'da çay ocağında türküler dinlerken (Türkmen güzeli) budanmış ağacın dibindeki buğday tanelerini yiyen güvercin sabah kahvaltısını yapıyordu. Günlerden 30 Ocak 2016. Hava sakin ve güzel. Kurumuş dallar ilkbaharda çiçek olacak. Ağaçlar yeni gelin gibi güzelleşip neşelenecek. Sevginin yeşerdiği topraklarda hayat vardır. Vatanın, toprağın, Türk bayrağının, insanın, dostluğun, arkadaşlığın kıymetini bil. Anneler sancılar içinde doğurur çocuklarını. Her anne sevgiyle, şefkatle evlatlarına değer verir. Vatan Trakya'dır, Anadolu'dur, Balkanlar'dır.
Umuttur, sevginin ışığında yarınlara yürümektir. Dedelerimiz Çanakkale'de, Sarıkamış'ta, Yemen'de, Rumeli-Balkanlar'da yıllarca yaşadı. Osmanlı savaşlarda yorgun düştü. Dağılıp gitti. I. Dünya savaşından sonra Trakya, Ege, Batı Anadolu, Güneydoğu Anadolu da Adana, Antep işgale uğradı. İzmir'i işgal eden Yunan ordusu bayraktarına ilk kurşunu Hasan Tahsin (Osman Nevres) attıktan sonra şehitlik şerbetini içti. Türk halkından iki bin kişiyi Yunan ordusu İzmir'de katletti. (15 Mayıs 1919) 19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal arkadaşlarıyla Samsun'a doğru Bandırma vapuruyla yola çıktı. Ne dedi yaverine 13 Kasım 1918 günü: "Geldikleri Gibi Giderler"
Kuva-i Milliye Birliklerinden Türk ordusu oluşturup İstiklal Savaşı kazanıldı. Mustafa Kemal'e Sakarya zaferinden sonra Gazilik Mareşallik unvanı verildi. Başkumandanlık, Dumlupınar Meydan Muharebesi müthiş bir taktikle kazanıldı. Afyon'un güneyine Türk ordusu büyük yığınak yapmıştı. Bir Milletin Doğuşu Atatürk kitabının yazarı Lord Kinross Mustafa Kemal'in tarihsel öyküsünü güzel anlatır. Herkesin, her gencin okuması gereken bir kitaptır. Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yaptığı reformlar, devrimler, yenilikler yoksul halkın uygar bir dünyaya yürümesi içindir. Yeni bir toplumun oluşumunda eğitime, kalkınmaya, tarıma, sanayileşmeye önem verildi. Devlet ve halk yoksuldu. Çocukluğumda kırk para, beş kuruş, yirmi beş kuruş kullandık. Dedem Mefail Ağa Makedonya, Pirlep, Depreşte'den kardeşi Ramazan Ağa, hanımı Cevriye, babam İrfan Demiraco ile beraber Türk oldukları için Türk bayrağı altında yaşamak için gelmişlerdir. Trakya Balkan Türklerinin Evlad-ı Fatihanların torunlarının yaşadığı kendine özgü kültürü, gelenekleri olan güzel bir memlekettir. Türkler tarihte vardır. Sonsuza kadar da varlığını devam ettirecek güçlü bir halktır. Tarih dersini bana sevdiren öğretmenlerime minnettarım. Onların ellerinden öperim. İslam dünyası, tüm insanlık, sevgiyle, dostça, insanca yaşamalıdır…
Sevilen türkücü Havva Karakaş çok güzel bir Rumeli-Balkan türküsünü gönülden okuyor. Ağacın dibine serçeler geldi. Serçeler kentlerin neşesidir. Eski ahşap evin damına konan gugucuk sabah şarkılarıyla uyandırır dört kardeşi. "Baba be çok serttin. Senden korkardık. Bizi hiç sevmedin mi?"
Babam İrfan Demiraco: "Siz uyurken bazen gelip yanaklarınızdan öperdim" demişti. Babamın ablası Hüsniye ve Hatice Türe kardeşti. Saygı, sevgi, akrabalık, kardeşlik vardı. Güzel geleneklerimizi özlüyorum. Komşular akraba gibiydi. Rumeli-Balkan göçmenleri çocuklarını okuttular. Vatana, ailesine, milletine hizmet etsinler diye evlatlarını gönülden sevdiler. Umut, saygının, sevginin ölümsüz adıdır.