SEVDİĞİM ŞEHİR EDİRNE NOTLARI

Edirne çok sevdiğim, aşık olduğum, tarihin en güzel hikayelerinin olduğu harika bir serhat şehridir.
EDİRNE YOLU
İnece / Ürünlü Hasköy Kocahıdır / Karşısında akar dere / Bayırda çoban çeşmesi / Şapkası yan / Kavalsız çoban / Fırladı boz tavşan / Arabanın önüne / Buğday tarlası içinde / Gelincik bahçesi / Yol delik deşik / Zigzag çiziyoruz / Göründü nazlı yar gibi / Edirne / Dört minare Selimiye / Cennet misali /
Selahattin Demiraco
Edirne Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu Müzik Öğretmeni, Süper Lise'den öğrencimiz ECE KORKMAZ: "Bütün öğretmenlerime selam söyleyiniz. Her zaman geliniz öğretmenim." dedi. Trakya'da bazı okullara uğrar, öğretmenlerle tanışırım. Trakya'nın güzel insanlarına selam olsun. Öğretmenler dünyanın barış içinde var olması, insanca yaşaması için çalışan iyi kalpli yunus gibi değerli insanlarıdır.
Nesimi'den bir şiir: Gülden terazi tutarlar / Gülü gül ile tartarlar / Gül alırlar gül satarlar / Çarşı Pazar güldür gül / Nesimi'nin bu güzel şiirini okulun panosunda okuyunca ruhumun umutsuz şarkısı coştu durdu. Balkan Tatlıcılık takviminde bu şiir gül fotoğraflarıyla konmuş.
Edirne Selimiye Ziraat Banka Md. TUNCAY BEKTAŞ'la üç dört ay önce tanışıp çay içip sohbet etmiştim. Edirne Denizbank Md. FİLİZ ADIYAMAN'la tanıştım. "Edirne çok güzel bir serhat şehridir. Şanslısınız." dedim. Kibar bir insan FİLİZ ADIYAMAN: "Metrekareye en fazla tarihi eser düşen Avrupa'da Floransa'dan sonra Edirne geliyormuş. Tarihsel dokusu olan modern bir şehirdir, Edirne." dedi. Geçen sene Saraçlar Çarşısı'ndan Lozan Anıtı'na kadar yürümüştüm. Kafelere, çay bahçelerine, balkan şehitliğine uğramıştım. Karaağaç'ta Lozan Anıtı'nı gezmiştim. Karaağaç'ta Tren İstasyonu Binası Güzel Sanatlar Fakültesi olmuş. Karaağaç'ta kafenin birinde dilek ağacına asılı peçetelerdeki yazılar dikkatimi çekmişti. Ben de bir peçeteye "Ey zalim dünya her şeye rağmen seni seviyorum" diye bir yazı yazıp dilek ağacına asmıştım. Bir kış sabahı Edirne Karaağaç'ta oturan gümrük memuru Uzunköprülü dayım Hikmet Çetin'e ailece uğramıştık. Her yerde kar vardı. Ramazan bayramı günleri olabilir. Kartpostal gibiydi Karaağaç. Bellek Yayın Evi'nde Edirne tarihini yazan Osman Peremeci öğretmenin kitabını bir saat inceledim. Osmanlı padişahları Edirne şairlerinin yaşamı, Roma döneminde Edirne yılları… Edirne'deki camiler tarihi dokular kitapta anlatılıyor. Kitabı Edirne'de Bellek Yayın Evi yayınladı. Güzel bir kaynak kitap. Edirne Ajans Gazetesi'ni inceledim. "Edirne Büyük Sinagok'ta iftar yemeği verilecek. 22.06.2015 günü sinagok bahçesinde Osmanlı İMP. sınırları içinde yaşayan Yahudilerin dönem kıyafetlerinin sergisi açılacak" Edirne eski Kırkpınar günlerini unutamam. Edirne Sanayi Çarşısı'nda oto elektrikçi Suat Demir, dört ördek yavrusuyla bir ağacın altındaki suya doğru gitti. Ördekler suda oynadılar.
SUAT DEMİR: "Hayvan sevgisi olanın, insan sevgisi daha fazla olur. Yumurtadan aldım onları. Ördeklere bir kutu içinde bakıyorum. Sabah, öğle, akşam ördekleri gezdiriyorum. Ördekler fenni yem yiyorlar" dedi. Babaeski Köprüsü altındaki derede 8-10 ördek yüzer. Kıyıda dinlenip, güneşlenirler. Hayatlarından memnun yaşayıp giderler. Kırklareli Karaumur Caddesi'nde İbrahim Tatlıses'in, Ferdi'nin arabesk damar şarkılarını dinlerken bu yazıyı yazıyorum. Çay ocağında tavla oynayanlar olur. Yaşamın efkarını bilenlerdeniz. Ramazan günleri sakin geçiyor. Sevginin olduğu bir dünyada yaşamak hülyamızdır bizim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol