SELANIK ISIKLAR KÖYÜN'DEN RAHMETLI MEHMET HAYTA

SELANIK ISIKLAR KÖYÜN'DEN RAHMETLI MEHMET HAYTA

Anilar Denizinden
Eyüp Hayta'ya "Babani yillarca baktiniz. Onu taniyorum. Babani anlatir misin?" dedim. Eyüp Hayta; "Sag yedi kardesiz.Dört kiz, üç erkek, Orhan Eyüp, Ahmet, Mürvet, Hatice, Hayriye, Sükrüye. Annemin adi Zehra. Annemi kaybettik. (1972 Ekimdi galiba)Babamin 21 Mart 2005 günü 96 yasinda iken kayblettik. Selanik Isiklar Köyün'den Mübadele Mühaciri olarak önce Izmir'e, sonra Yalova oradan Tekirdag'a gelmis dedeler. Bilal Güçlü ve önde gelen insanlar Kirklareli'nin bag ve bahçeleri çok güzelmis" diyerek, burya gelmisler. Rahmetli terzi Isa Alkim annemin dayisidir. Bilal Güçlü'de dayisi olur, annemin. Annemin akrabalari çoktur burada. Konya Ilgindan gelmisiz Isiklar'a.Babam bedelli olarak askerlik yapmis. Yanik Kisladaki, Süvari Birliginde görevliymis. Dört sefer ihtiyat altina alinmis. Alman Harbinde Çanakkale Ecebatta komutanin seyisiymis.Pirasa, ispanak böregini, tavuklu tarhanayi çok severdi. kahve sohbetlerine bayilirdi" dedi.

"Mahalle Arkadaslari Kimlerdi?"
"Mümin Çavus Pehlivan, Kurdeli Mehmet, Kireççi Hanife, Parapan Ali'nin babasi ve amcasi arkadaslariydi. Çok arkadasi vardi.
Kireççi Hanife'ye kireç, kömür, direk tasirlardi. Bizim evin oradan Hasan Pasa Caddesi ve Vilayete kadar atarabalari tek sira olurmus.
Babam çiftçilik, hayvancilik yapardi. Çavdar'i 30 Agustos günü dövenle döverdik. Sonra ayçiçek bozulur, taneden ayrilirdi. (Harman günlerini unutamam. Bakraçla yogurt gelir. Çok ayran içilirdi. Ev ekmekleri nefis olurdu.)
Dereye giderken Degirmen Yolu Mevkiinde 4-5 dönüm bagimiz vardi.
Pamit üzümü, Papazkarasi, birde beyaz tatli bir üzüm çesiti vardi bagimizda.
Pekmez ve Hardaliye yapilirdi. Pekmezin içine kestane kabagi kesik olarak atilirdi. Kapakli pekmez reçeli nefis olurdu. Bahçede tavuklarimizda vardi. Ablam anlatirdi. Kasim ayinda kavurma ve pastirmada yapilirmis.
Babam Atatürk'ü iki kez görmüs. Atatürk Kirklareli'ne geldiginde çok sevinmis. Atatürk, hemsehrimizdir. Babam anlatirdi. Atatürk'ün mavi gözlerine bakamazdin. Çok keskin bakislari vardi."
Tekirdag Gümüsyaka'da vefat eden dayim. Hüseyin Pehlivan Atatürk'ün kapisinda korumalik yapmis.
Dayimin elleri, benim ellerimin iki misli büyüklügünde idi. Atatürkle güres tutmuslar. Dayim Atatürk'e yenilmis. Atatürk kizmis. "Saglam güres tut benimle" demis. Dayim "Siz yedi düveli yendiniz. Ben sizi yenemem" demis.
Balikçi Pogaca Hasan, Selanik Isiklar köyüne gitmis. O anlatti.
"Selanik Isiklar Köyü'ne giriste iki höyük, tepe var. Köyün saginda ve solunda.
Isiklar Cami Kilise yolmus" demis.
Eski Deniz Kuvvetleri Nejat Tümer, Atatürk'ün yaninda subaylik yapmis. Topçu subayi imis. Kulaklari sagir olmus top seslerinden. Kulaklari agir isitirmis. Beyaz iri yari bir Subaymis. (Her yil Kirklareli'deki akrabalarina gelirmis) Terzi Isa Alkimlara gelirmis bazen" dedi.
Ihtiyarlarla yaptigim söylesilerde çok geç kalmisiz. Uyumusuz. Aile tarihimizi arastirin.
Anilari olmayan uluslar ulus degildir
Anilarin derin sohbetlerinde aci günler, tatli güzel günler mutlaka vardir. (Avukut Yilmaz Alkimla'da görüstüm; "Riza Dayi" derdik. Ali Riza Pasaya dedi. Bizi biz yapan tarihimizdir. Kültürümüzdür... Folklorümüzdür... Sevgimizdir...
Geçmisten ders alalim. Yarinlarimiz güzel olsun. Tek dilegimiz budur. Yayla Caddesi Türk Ocagi Binasi'nin camlari kirik, sivalari dökülüyor. Birgün yikilacak. Sayin Valimiz ilgilenirse Türk Ocagi'ni kurtarabiliriz. Çerçeveler çürümüs. Çok üzgünüm. Bu konuda Kmirklareli halkida Yardimci olabilir kanisindayim.
SAYGILAR
selahattindemiraco@hotmail.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol