SEHIR VE ÜNIVERSITE

Prof. Dr. Teoman Dural…

20 Ocak 2010 günü, Kirklareli Kültür Merkezi'nin sahnesinde, büyük bir kalabaliga hitap ediyor.

Konu basligi: "Sehir ve Üniversite."

Pakistan'da yasadigi bir anisiyla girdi söze. Yillar önce hattâ ilk gençlik yillarinda Pakistan'da, bir otobüste.

Sürücü, onu yabanci görünce kimligini, kisiligini merak ederek sormus.

"Felsefeciyim," demis Teoman hoca.

Kiligindan, oturdugu yerden, yaptigi isten beklenmeyecek biçimde, adeta girgir geçercesine, "Ben de sosyologum," demis adam.

"Inanamadim," diyor.

Ama, "Evet, sosyologum ama kendi dalimda is bulamadigim için…"

Bugünkü Türkiye örnegi.

O zamanlar bizim ülkemizde bes alti tane üniversite varken, Pakistan'da 70'in üzerinde üniversite var. Ingilizler giderayak Pakistan'i üniversite deposu yapip birakmislar. "Baskasinin kurdugu kurumlarla övünmek çok asagilayici bir durumdur. Ondan medet ummak zavalliliktir, çaresizliktir!" diyor.

Neden?

Çünkü bir ülkeye yatirimi baska birileri yapmissa, o ülkenin yararina, hayrina yapip birakmaz. Kendi çekip gittikten sonra onun hesabina yürütülmesi, çalismasi için yapar.

Hani bugün ülkemizde yatirimlari hep baskalari yapar ya…

Hani bugün ülkemizde sayilamayacak kadar eski KIT'i ve iki gözüm sosyal yatirimlari, en büyük gelir kaynaklarini, en stratejik ekonomik kurumlari baskalari teslim almistir ve çalistirir ya…

Biz de "Yan gelip yatariz!" ya. Birikimlerimizi bir yerlerde çürütür, har vurup harman savururuz ya!

Ingiliz, ta o yillar, yillar yillar öncesi Pakistan'a 70 küsur üniversite yapip birakmis. Yil 2010, Pakistan durulmuyor.

Yil 2010, Pakistan, Pakistanlilardan sorulmuyor.

Pakistan'i Pakistanlilardan sormak isteyenlerle, buna kizanlar arasinda bir türlü baris saglanamiyor.

Ve bu anlayis Ortadogu'da, Ortadogu'nun kuzey batilarinda hizla yayginlasmaya ve bir kangren gibi, kanserli doku gibi kendini göstermektedir günümüzde.

"Bir toplumu en iyi taniyan kisiler ögreticilerdir. Çünkü ögretmenler, hocalar, ögreticiler, toplumun her kesiminden insanla iliski halindedirler," dedi Teoman hoca.

Ve ekledi: "Bir insana karsiliksiz bir seyler veren tek kisi ana-babadir."

Devleti baba olarak görmek noktasinda: "Devlet, ayni zamanda babadir. Benim ihtiyaçlarimi karsilayacak kurumu, kurumlari benim devletim kurar. Baska devlet kurarsa, kendi çikarlari için kullanir."

Evet. Buna ne kusku?

Yasayarak görüyoruz. Günümüzde bu batagin içinde çirpinarak görüyoruz. Degerlerimizin elimizden sabun gibi kaydigini, sabun köpügü gibi eriyerek yok oldugunu bizzat aciyla özümsüyoruz.

Elimizden alinmis ve daha da alinacagina, çalinacagina kusku olmayan temel varliklarimiz, öz degerlerimiz sayesinde çok hüzünlü, karamsar, çok olumsuz bir gelecek bizi bekler durumdadir.

Bunu algilayabilmek, bunun acisini simdiden ayyuka çikararak tanimak ve bunu toplumca haykirabilmek için nice Teoman Durallar'a gereksinmemiz var, bir anlayabilsek.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol