SEÇİLEN BİN YILDA EN BÜYÜK 100 ASKER İÇİNDE ATATÜRK VAR

Bugün, Büyük Türk Ulusu'nun en büyük bayramı olan CUMHURİYET'in ilanının 91. yıl dönümüdür, kutlu olsun. Bu vesileyle "TARİHİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK VE EN ETKİLİ ASKERİ LİDERLERİ" içinde yer alan Türkiye'nin kurtarıcısı, devletin kurucusu, devrimlerin yapıcısı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü rahmetle, şükranla, özlemle anıyoruz. Tabii Mustafa Kemal mücadelesinde, varmak istediği hedefe giden yolda yalnız değildi. Ulusu ile, silah arkadaşları ile beraberdi. Ancak bu mücadelede, Cumhuriyet'in ilanında Mustafa Kemal'i yalnız bırakanlar da vardı. Tarih onu yalnız bırakanları, yorulduklarını söyleyerek yolundan ayrılanları kayda geçirmiş, notunu düşmüştür. Bunu okuyanlar bilir, okumayanlar, Mustafa Kemal'i anlamayanlar bir gün onu da öğrenecekler, onu da bir yabancının tanıdığı kadar tanıyacaklardır.
Şunu söylemek istiyorum: Mustafa Kemal sıradan bir KURTARICI, sıradan bir DEVRİMCİ, DEVLET ADAMI, ASKERİ LİDER değildi. Bunu evvela bilmemiz, birileri sorduğunda söyleyebilecek durumda olmamız gerekir. Şunu da iyi bilmemiz lazım: Mustafa Kemal gelmiş geçmiş bütün zamanlar içinde ve geride kalan bin yıl içerisinde lider durumunda seçilmiş 100 askerden biridir. Yani İslam dünyasından 1000 yıl içinde yetişmiş en etkili üç devlet adamından, komutandan, ulusuna üstün hizmet edenlerden biridir. Diğerleri Kanuni Süleyman ve Yavuz Selim'dir.
Halkımız Mustafa Kemal'in dünya çapında tanınmış, takdir edilmiş, bazı ülkelerde bazı yerlere ismi verilmiş olması da bu BÜYÜK TÜRK'ün kahramanlığının bilindiğini göstermektedir.
Mustafa Kemal'in vatanı kurtardıktan sonra yaptığı köklü yenilikler şüphesiz ki ilerlemiş uluslara erişmek, geri bırakılmışlıktan kurtulmak, çağdaş uygarlık seviyesine çıkmak için yapılmışlardır. Bu yeniliklerden, mesela Cumhuriyet'in ilanından, Yazının değişmesinden, Halifeliğin kaldırılmasından, Padişahlığın son bulmasından vb değişikliklerden rahatsız olan İnönü gibi Atatürk de biliyor ki dünyada her yeniliğin muhalifi, muhalefeti vardır, olmuştur ve olacaktır. Ama yenilikleri neden ve niçin yapıldıklarını, ne gibi değişiklikler getirecekleri bilinmeden muhalif olmak, muhalefet yapmak doğru değildir.
Cumhuriyet ilan edileceği 29 Ekim 1923'te en yakın silah arkadaşlarından bazıları karşı çıkmışlardır. Bunların bazıları Mustafa Kemal'e "Padişahın ekmeğini yediklerini sebep olarak göstermişlerdir. Yani padişahçılıklarını belli etmişlerdir. Bir başka anlamda Mustafa Kemal'i anlamamışlardır.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti 91 yaşındadır. İslam dünyasının ilk Cumhuriyeti'dir. Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal'in dediği gibi temelinde Türk Kültürü, Türk Kahramanlığı olan bir Cumhuriyet'tir. Cumhuriyet bir KUTSAL BAŞKALDIRI, BİR KUTSAL BARIŞ sonunda gelmiş, 91 yılda demokrasiye dönüşmüş ve ulusu ileriye götürmüştür. Biz birey olarak, toplum ve halk olarak 91 yılda geldiğimiz yeri, aldığımız mesafeyi anlamakta yetersiz kalmışızdır. Ama bir Arap vatandaşına, bir Afrikalı'ya sorsak "Türkiye ilerlemiş bir ülke midir?” Hemen yanıt verir, "EVET" der. Ben, Cumhuriyet 7 yaşında iken doğdum. Cumhuriyet ilanı sırasında ve sonrasında halkın ve memleketin ne kadar yoksul ve harap olduğunu biliyorum. Bu tarihi şunca yıldan beri okuyorum, anlatıyorum. Bu bakımdan Cumhuriyet'in ülkeyi, halkı değiştirip değiştirmediğini bilecek durumdayım. Eski kuşağın yani günümüzün yaşlı insanlarının itirazı Türkiye bugün bulunduğu yerden daha ilerde olabilir noktasındadır. Zaman zaman ülkenin iyi yönetilmediğine eleştirileri vardır. Mesele bu. Çelişmeleri, değişimi iyi anlamak, olayları iyi okumak gerekir. Mesele bu.