Yerel seçimlerin sonuçlarini tartisirken yüregimiz misralarda huzur bulur..
“Haydar Ergülen’in sair olarak cabasi, insanin, su kaybolmus siirlerini bulmak olmali.” Ramis Dara
Sair Haydar Ergülen-Akdeniz Altin Portakal Siir ödülü (40 siir ve Bir) kitabi Nisan 98 yilinda Antalya Akdeniz Sanat Evi tarafindan basilmis. Haydar Ergülen’in sairligi üzerine arkadaslari çok güzel sözler söylemisler..
“Eskiden Terzide bir araya getirdigi siirlerle okuyucusunu çarpti. Izini sürdügü izleklerin bir bilesimini yaratarak doyumsuz siirlere ulasti.” Metin Celal.
“Ask olmak üzeredir.” der ya Ergülen bir siirinde.. Sair hem kendi siir serüveninde hem de genel siir dünyasinda “olmak” üzeredir. Sezai Sarioglu.
“Ikinci Yeni’den ögeler tasiyan, yumusak sesli, lirizme yatkin bir sair. Siirindeki düsünsel ögeler ve ironi egilimi ile kusagindan en çok Ali Cengizkan’a yakin bir konumda oldugu söylenebilir.” Ataol Behramoglu.
Haydar Ergülen’in üzüm siiri:
Insan hayli üzgün bahçelerden geçmese
siir yazar mi, üzümün tatli sözlerinden
koparilmis gibi nisanlim bir üzgün siir
yaziyor: üzgün sarap olur kara üzümden
ezilmis sözleyiyle ya üzgün ruh n’olur?
Eski Didim bahçesindeki ilk yaz
üzümlere baka baka büyüdüydü hayat
küçücük bir bagdan ibaretmis duygusu
bu müsküle olmali, bu kinali yapincak
ya su kara üzüm nisanlima benziyor mu/ onu da sessizlikle ezmisler ki bu tortu/ derin bir sessizlik biriktiriyor dipte!/ Viran bagdan viran ruha sürgün bir kus/ üzümü kadar ufak eski günlerde/ yalniz üzümler uyanirdi geceleri sesime/ bilmezdim hangisi buruk hangisi kekre/ sözcüklerin bagindan topladim bu kederi/ Ya sarap olursa nisanlim o serbest vezin/ ya mecaz diye gezerse dilden dile/ baga gazel düser issiz ve yine üzgün/ Siir: Topladigim her bagda o kara üzüm./
Sina Akyol’un “Iyilik Dükkaninda Çalisiyor Haydar Ergülen” yazisindan alintilar: “Bana göre söyledir: Haydar Ergülen “40 siir ve Bir” ‘i yazdiginda tahtaravalli yasindaydi. Bu nedenledir ki, hüzünlerini hatirladiginda, sevinmesini de bilecek kadar kocamisti. Sevinçlerine de gelelim: Onlari, o güzel yasinda biraz da yorgun, biraz da kederli andiginda, üzülmesini de bilecek kadar kocamisti.”
“Kekre dilin marifetiyle anlatir Haydar Ergülen, en çok da “mazi”yi... Ordan çikarttigi uçlar, en çok da evlere siner, odalara. Simdiki çocuklugun eski yasina.. Kardesliklere, arkadasliklara siner. Bahçelere, avlulara.. Komsulara, komsuluklara..
Ben biliyorum, iyilik budur! Zaten bastanbasa iyiliktir. Haydar Ergülen’in siiri”
Gençligin zorlu günlerinden geçenler, metropollerde yasayanlar çocukluk günlerini özlerler.. Siirin rüzgarinda yasanlar çocukluk ve gençlik günlerini hiç unutmadilar.. Elli yasinda siire basladim. Bana güldüler.. Siir yalnizca bir kara sevdadir arkadasim...
selahattindemiraco@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol