SAIR ALI EKER'IN

"Çorum-Alacabüyük Camili köyünde 1955'de dogdu. Ilkokulu köyünde bitirdi. Rençberlik (çiftçilik) ve çobanlik yapti. Yokluktan egitimini sürdüremedi. Hayati her yoksul Anadolu çocugu gibi gurbette geçmistir."
Halk ozani Ali Eker'in hayati bu kadar. Çorum'dan gurbete çikmis, surada burada insaat isçiligi, insaat ustaligi yapa yapa yillar önce Kirklareli'ne gelip yerlesmis.
Hala insaat ustasi. Galiba simdilerde rahatsizligi nedeniyle çalisamiyor. "KALEM BITTI DERT BITMEDI" diyor ve sikayetini dile getiriyor ve bir siirinde söyle diyor
"Dertlerimi anlatayim aleme/ Belki derman olur yareme/ Çok yalvardim kâgit ile kaleme/ Kalem bitti dert bitmedi efendim.
Ben kendi kendimi bosa üzerim/Çok çabuk döktü ömrüm gazelim/ Baska kalem bulur ise yazarim/ Kalem bitti dert bitmedi efendim.
ÂSIK ALI'm henüz bitmedi çilem/ Bu dertli bas ile ben nasil gülem/ Yüz yaprak bitirdim elli de kalem/ Kalem bitti dert bitmedi efendim."
Türk insaninin derdi hiç bitmemistir. Âsik Ali Eker'in de derdi bitmis degildir. Ünlü sair Fuzuli 1500'lü yillarda, "Dert çok hem dert yok, düsman kavi (güçlü) talih zebun (zayif)" dememis midir? Ali Eker de derdini, yakinmalarini, umutlarini, umutsuzluklarini siire dökmüstür. Siir Anadolu halk ozanlarinda dertleri, özlemleri, beklentileri anlatmanin araci, yolu olmustur. 1930 yilinda Serbest Cumhuriyet Partisi'nin kuruldugu zamanlarda Konyali bir Halk ozani da derdini, halkin sikayetini vatan kurtarmis, devlet kurmus Mustafa Kemal'e degil de Serbest Cumhuriyet Partisi Genel Baskani Fethi Okyar'a anlatmistir. Aradan 75 yil geçmis olmasina ragmen halkin dertleri hala ortadadir. Belki bu dertlerin çesitleri, nitelikleri degismistir. Ama Anadolu, Trakya insani tarihten gelen bir DERT KÜPÜ'dür. Bakin Konyali ozan siirinde ne diyor
"Yasasin Fethi Bey kurdu bir firka (parti)/Iyi nami gitti sark (dogu) ile garba (batiya)/ Ne altta sergi var ne dalda hirka/ Perisan halimi bildin Fethi Bey.
Sabahtan tahsildar dizilir bir saf/ Ne tüccar kalmistir ne de esnaf/ Her gelen tahsildar etmiyor insaf/ Malimiz hacizde bilesin Fethi Bey.
Maas alanlarda fantezi çoktur/ Parayi kazanan avukat ile doktordur./ Fukara rençbere ( çiftçiye) hiç bakan yoktur/ Bunlarin halini sorsun Fethi Bey.
Çalistim çiftime yapmadim hile/ Yüzeli dönümden çikti on kile/ Benim tohumlaga yetmiyor bile/ Bankaya ne verem yetis Fethi Bey."
Ozanlarin halkin dertlerini anlatmada çizgileri, yollari yüzyillardir degismiyor. Ali Eker'in de çizgisi de degismis degildir. Siirlerini topladigi KALEM BITTI DERT BITMEDI kitabi bu tür siirlerle yüklüdür. 208 sayfalik kitapta yüzün üstünde siir yer almaktadir.
Ali Eker canlardandir. Marjinal kültürle yetismistir. Bu özelligi siirlerine, deyislerine de yansimistir. Bir anlamda Ali Eker Anadolu Asiklar Gelenegi'ni Kirklareli'ne getirmistir. KIRKLARIN SESI SAIRLER GRUBU'nda çok özel bir konuma ve ilgiye sahiptir. Gerek siirleri, gerekse kendisi her haliyle sahip oldugu Marjinal Kültürü simgelemektedir. Simgelemektedir.
Asik Ali Eker'in siiri dertlendigi, duygulandigi, düsündügü zaman mi yazip yazmadigini bilmiyorum. Siirin nasil yazildigini sairin kendisi bilir.
Fakat anladigim kadar Ali Eker rahat siir yazmaktadir. Çünkü kendisi siirle doludur. Ozaman sair siiri doldurmakta zorlanmaz. Esasen kuraldir, siir yazmak için siir yazilmaz. Siirin bir iklimi, zamani vardir. Bunlar bir araya gelmedikçe sair siir yazamaz. Düsünse de yazamaz.
Yazimi Ali Eker'in YETER DÜNYA adli bir siiri ile bitiriyorum
"Çok dagin alti delik/ Cepte yoktur metelik/ Kurban bayrami geldi/ Bizler nasil et yerik
Vay dünya yazik dünya/ Temelden bozuk dünya/ Zenginlere dost oldun/ Fakire kazikdünya.
Biz seni hep dost bildik/ Söyle ne zaman güldük/ Zenginler keser kurban / Bizler rüyasin gördük.
Degmez Ali'me nazar/ Dogru sözleri yazar/ Fakirlerin olmasa/ Zenginin çabuk azar.
Vay dünya yeter dünya/ Halimiz beter dünya/ Gün gelir bas ucunda/ Baykuslar öter dünya."
nazifkaracam@gazetetrakya.com