"SAVAS IKI SEYDEN IBARETTIR GÜÇLÜ BIR MALIYE VE GÜÇLÜ BIR MORAL"

Sali günü Pinarhisar'da Belediyenin düzenledigi, "PINARHiSAR'in TARiHi ve KÜLTÜRÜ" konulu bir sempozyum olacaktir. Sempozyuma onun üstünde bilim adami katilacaktir. Burada bana da konusma imkani vermisler, konuyu da belirlemisler.
Konusmami 1912 Balkan Savasi üzerine yapacagim. Tarihçi bilim adamlari arasinda tarihi konusmak biraz zor, biraz haddini asmak ama yine de benim söyleyeceklerim olacaktir. Türk ve Trakya tarihinde Balkan Savasi'nin yerini, nedenlerini, sonuçlarini çok önemli bulurum. Çünkü Balkan Savasi, savas degil, her yönü ile felaket, her yönüyle ibret alinacak bir olaydir. Bu nedenle Balkan Savasi (BOZGUN)u konusulacak, tartisilacak bir hadisedir.
Cephede yiyecegi ve cephanesi olmayan, iletisim (haberlesme) imkani bulamayan bir ordunun savasmasi olanaksizdir. Balkan Savasi'na Osmanli Ordusu bu kosullar altinda girmistir ve sonuçta kaybetmistir. Çünkü, hazirliksizdi, seferberligini yapamamisti. Askere ekmek ve cephane ulastirma yetersizligi içersindeydi. Saatte 7 km. yol yapan trenlerle Anadolu'dan Trakya'ya savasmaya gelen yedek askerler nereye gideceklerini dahi bilemiyorlardi. Yollar toprak, tabiat sartlari agir, hava soguk ve yagisli. Herkesin kafasi karisik. Karsinizda sizi Avrupa'dan atmaya ittifak etmis HAÇ'i istanbul'daki HiLAL'in yerine koymaya karar vermis ve bu amaçla aylardan beri savas hazirligi yapmis Yeminli bir Düsman vardir.
"Savas iki seyden ibarettir Güçlü bir maliye ve Güçlü bir moral. "Bu yoksa savas da yoktur. 1912 de Osmanli Ordusu savasa girdiginde bunlardan ikisinden de mahrumdu. Osmanli Maliyesi, Kirklareli-Pinarhisar yolunun yapimi için 250 lira parayi verememistir. Bu yüzden Kirklareli Bozgunu'nda Çatalca'ya dogru perisan bir vaziyette çekilen birlikler, evini barkini terk eden siviller gidecek yol bulamamislardir. 1910 yilinda Almanya'dan alinan 100 adet topun 60'i Kirklareli-Pinarhisar yolunda çamura saplanip kalmistir. istasyonlarda depo edilmis cephane, ekmek manda arabalariyle cepheye ulastirilamamistir. Çünkü kosulacak ve binilecek hayvan bulunamamistir. Savasmak için öngörülen 170 bin kisili Dogu Ordusu bu mevcudu bulamamistir. Mevcut askerin yüzde ellisi egitimsizdir. Bu sartlarda Osmanli ordusu savasa kuvvetiyle degil, za'afi (zayifligi) ile girmistir.
Bir ülkenin kendi içinde düsmani varsa o ülke sagliksizdir. Balkan ve istiklal Savaslarinda bunlar yasanmistir. Yerli Rum ve Bulgarlar düsmana hizmet etmislerdir. içerden bilgi vermislerdir. Bulgarlar Balkan Savasi öncesi Osmanli Ordusunun durumu hakkinda iyi bir istihbarat yapmislardir. Yeri gelmisken söyleyeyim. Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 de düsmani yenip izmir'e girdiginde yabanci gazeteciler kendisine, bu savasi nasil kazandigini sormuslardir. O da, "TEL" ile yani haberlesme ile diye yanit vermistir. Balkan Savasi'nda bu yapilamamistir. Çünkü savasin, cephedeki asker ve komutanin ekmegi ve telefonu yoktur.
Sempozyumda bunlarla birlikte daha baska seyler de söyleyecegiz. Dinleyenleri bilgilendirmeye çalisacagiz. sahane Rumeli'nin (Balkanlar'in) elimizden nasil çiktigini, oralarda neler biraktigimizi anlatacagiz. Zira Trakya'da bu EFSANE SAVAs unutulacak gibi degildir. Daha dogrusu unutulmamasi gereken bir savastir. Tarihte üzerine en çok kitap yazilan savaslardan biridir.
Osmanli Devleti Savasi niçin kaybetmistir? Osmanli, savasi yari bulanik düsündügü için kaybetmistir. Osmanlinin Balkanlar'dakilerle kendi arasinda büyük bir EgiTiM AÇIgI vardir. Osmanli, yöneticisiyle, halkiyla egitimsizdi. Gaflet içersindeydi. Tarihte hiçbir düsman bir ülkenin bu durumlara düsmesini affetmemistir. Onun için Maliye Güçlü, Moral Güçlü olmak zorundadir. Savas Tanrisi Napolyon, bu nedenle savasi, PARA PARA PARA diye tanimlamistir. Siz de biliyorsunuz ki Osmanli Devleti'nin batis nedenlerinin basinda BORÇ gelir. Borçlarini ödeyemeyen Osmanli Maliyesi'ne Avrupa daha 1881 yilinda el koymus, gelir kaynaklarini ele geçirmistir. Cihanin Padisahinin Para oldugu her zaman kanitlamistir. Amerika bugün zengin oldugu için savas yapmaktadir.
Bugünler tarihte Balkan Savasi'nin devam ettigi günlerdir. 94 yil önce bugünlerde Trakya'da kan gövdeyi götürüyordu. Her taraf ölülerle, çamura saplanmis araba ve cephanelerle, nereye kaçacagini, nereye gidecegini bilemeyen kitlelerle doluydu. Yalniz onbin Trakyali ve asker salgin halindeki "KOLERA" hastaligindan ölmüstü. Bunlari bir daha hiç yasamamak için talihimizi de, moralimizi de imkanlarimizi da güçlü tutmak, uyanik olamk, her türlü tehlikeye hazir olamak zorundayiz. baska çaresi varsa söyleyen biri gelsin.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol