SAVAS, KADINLAR, ÇOCUKLAR VE YASLILAR

Insanoglu bastan beri savaslarla, çatismalarla dünyayi huzursuz etmistir. Bu süreç vahsetten medeniyete geçisinden beri yasanmaktadir. Bugün dahi insanlik kendi yaptigindan rahatsizdir. Ancak kendisini vahsetten korumus degildir.
Irak, düsmani birakmis kendiyle savasmaktadir. Lübnan Ortadogu'nun jandarmasinin eline düsmüstür. Buralarda evinden, barkindan kaçan, bir yerlere siginmaya çalisan kadinlar, çocuklar, yaslilar vardir. Savasin magdurlari bunlardir. Yeryüzünün bütün savaslari önce kadin ve çocuklari vurmustur. Savastan kaçarlarken hep onlar görülmüstür. Iyi niyetli insanlar önce onlari kurtarmaya çalismislardir. Bugün Lübnan'in savas magdurlarini Türkiye kurtarmaya çalismaktadir. Bizim atalarimiz çok savas yasamislardir. Atatürk sayesinde savas görmemis olan bugünkü kusaklar bu Savas Hikayeleri'ni bilmezler ve belki de hiç duymamis, okumamislardir. Belki "SAVAS ve KADIN" filmini de seyretmemislerdir. Ne diyor orda, "Kim baslatti, kim kötüydü / Nasil oldu da / Benim yurdum / Vahseti gördü." Bizden bir sanatçidir bunu söyleyen. Vahseti gören bizim insanimiz degil, Bosnali, Hersekli, Afganli, Irakli, Lübnanli kadin ve çocuklardir. Bir zamanlar diyor Bosnali savas magduru kadin, "Önceleri savasanlarin kiliçlari üzerimizde, boynumuzda idi. Fakat simdi çigliklarimiza ve bacak aralarimiza baska seyleri karismaktadir." Bir yazimda söylemistim. Bugün Irak'ta ve yarin Lübnan'da, öbürgün bir baska ülkede yasanacak olan sey, kadin ve çocuklarin çigliklaridir. Bombalarin sesleri bugün bu çigliklari bastirmis görünse de cephelerde, televizyonlarda bu sahneleri görenler, olayi hüzünle izleyenler vardir. Kim söylemis insanligin öldügünü? Uygarligin vahsi yüzü yaninda bir de insanî tarafi vardir. Kadinlar, çocuklar, yaslilar uygarligin bu tarafini en çok sevmektedirler. Çünkü onlar kaçmaktan, kendilerini korumaktan bile acizdirler. Ikinci Dünya Savasi'nda Ingiltere'yi kurtaran sivil bir Devlet Adami idi. Türkiye'yi bu savasa sokmayan asker kökenli bir Devlet Adami da (Ismet Înönü) idi. Türkler'e vatan kazandiran da askerdi, savasi görmüs, savasi yasamis ve hatta yillarca cephelerde savasmis biriydi ve O, Mustafa Kemal'di. Ne diyor Mustafa Kemal, "Savasi istemek cinayettir." Amerika'nin ünlü generallerinden biri de, "Savas isteyen çocugu besiginde öldürmelidir" demistir. Çünkü, Savas Düsüncesi önce insanin beyninde meydana gelir. Savasi ve savasmayi düsünmeye baslamis insan daha sonra savas için harekete geçer. 1930'lu yillarin ortalarinda Almanya'nin basina Hitler, Italya' nin basina Musolini savasmak için gelmislerdir. Ancak sonunda onlar da savasta ölmekten kurtulamamislardir. Yeryüzünde bugüne kadar savasin iyi oldugunu söyleyen kimse çikmamistir. Savas çikaranlar hep savasin aleyhinde konusmuslardir. Fakat buna ragmen savasmaktan da vazgeçmemislerdir. Insanoglu böylesine bir dünyada yasamaktadir. Hem baristan söz etmekte ham savas istemektedir. Görülüyor ki insanin mayasinda bu vardir. Savas ile barisi beraber yasayacak ve yasatacaktir. Böyle giderse bir gün insanoglu kendi soyuna son verecektir. Yani bu insanligin intihari olacaktir. Dünyada o kadar korkunç silahlar yapiliyor ki insanligin buna dayanmasi, bu silahlari kontrol etmesi mümkün degildir. Düsünebiliyor musunuz bir gün bu silahlardan birkaçinin bir delinin, bir teröristin eline geçmesi halinde dünyada neler olmaz. Bugün dahi Nükleer Silahlarin anahtarlari bu silahlara sahip ülkelerde Üçlü Kontrol altindadir. Yani üç kisi kilidi birden açmazsa Nükleer Silahin ateslenmesi mümkün degildir. Suraya gelmek istiyorum ve tekrar ediyorum. Savas korkunç bir olaydir. Atatürk'ümüzün dedigi gibi, onu istemek cinayettir. O halde savasi istemiyecek, savasi düsünmeyecek bir insanlik için bugünden daha degisik bir egitim sistemi düsünmek gerekir. Ben dahil, dünyada 150 kadar kisi savasi istemiyecek diplomatlarin, devlet adamlarinin yetismesi için BIRLESMIS MILLETLER ÜNIVERSITESI kurulmasini önermisizdir. Bu üniversite de kurulmus, 1970'li yillarda japonya'da faaliyete geçmis bulunmaktadir. Ben bu öneriyi Birlesmis Milletler Teskilati'nin 1950'li yillarin basinda dünyada Türkiye'de açmis oldugu FIKIR ve MAKALE Yarismasinda kazandigim yarisma yazisinda yapmistim. Birlesmis Milletler eski Genel Sekreterlerinden Uthant' in yardimcisi bunu bir yazisinda bana bildirmistir. Yani demek istiyorumki baris için bir seyler yapmak lazimdir. Birseyler yapmak durup aglamaktan iyidir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol