SAVAS DEVAM EDIYOR INSANLAR IZMARITLERINI ÇÖP KUTULARINA ATIYORLAR

Bosna-Hersek Savasi sirasindaydi. Ajanslar dünyaya söyle bir haber geçmislerdi
"Bosna-Hersek'te Savas devam ediyor fakat insanlar hâlâ izmaritlerini çöp kutularina atmaga devam ediyorlar."Demek ki savas ve sartlar insanlarin kültürlerini degistirmeye neden olmuyor.
Insanlar sehirlerini savasa ragmen temiz tutmaya, aliskanliklarini sürdürmeye devam ediyorlar. Bu bilinçli bir Çevrecilik ve saglikli bir kültür anlamina gelmektedir.
Geçen gün Kirklareli Çevre Gönüllüleri'nden Muzaffer Demirbas elime tutusturdugu bir gazate haberinde Bolu Belediyesi yerleri kirletenlere, yerlere çekirdek kabugu atanlara ceza kesmeye baslamis ve ilk cezayi çekirdek kabuklarini yere atan Murat Aslan isimli sehir sakinine kesmis. Haberde yere çekirdek kabugu atmanin yasal cezasi 61 YTL'dir. Muzaffer Demirbas bu haberi fotokopi etmis ve Kirklareli'nde kahvelere, isyerlerine dagitmaya, yurttaslari uyarmaya, bilgilendirmeye baslamis. Bu baglamda Muzaffer Demirbas'i kutlamak gerekir. Bunlarin çogalmasini dilemek lâzimdir.
On gün kadar önce Ankara Radyosundan bir ekip canli yayin için sehrimize gelmislerdir. Benimle de yaptiklari röportajda Kirklareli ve Trakya'da çevre sorunu olup olmadigini, varsa bu konuda ne düsündügümü canli yayin sirasinda sormuslardir.
Türkiye'nin en önemli sorununun Çevre oldugunu, halkin Çevre'nin ne anlama geldigini bilmedigini söyledim, Çevreciligin anlasilmadigini belirttim. Trakya genelinde Çevre Kirlenmesi oldugunu vurguladim ve Ergene'nin Trakya'nin Kanalizasyonu oldugunun altini çizdim. Bunun bir EÄzITIM SORUNU oldugunu anlattim.
Ileri ülkelerde Çevre yasamsal bir sorun olarak hükümetlerin, halkin gündeminde öncelikli sorunudur. Yerin, topragin, suyun, havanin kirlenmesi, insanlarin yasadiklari yerleri kirletmeleri amansiz bir mücadeleyi zorunlu kilmistir. Bizim ükemizde anlasilmayan Çevre'nin yasasi vardir fakat pek uygulanmamaktadir. Onun için diyoruz ki Avrupa Birligi Türkiye'de kâgit üstündedir. Uyum Yasalari çesitli nedenlerle uygulanmamaktadir. Anlasilan odur ki önümüzdeki seçim dolayisiyle belediyeler ve diger kuruluslar olayin üstüne gitmekten kaçinmaktadirlar.
Ancak er veya geç Türkiye Çevre'yi, Çevreciligi ögrenecek, yetisen kusaklara bunu benimsetecektir. Bunun bir egitim oldugu ögrenilecektir. Bosna-Hersek'te savasa ragmen insanlar çöplerini, çöp kutularina atmayi sürdürüyorlarsa bu olaydan alacagimiz bir ders vardir.
Yasalarin öngördügü bütün cezalarin caydirici ve egitimsel bir yani vardir. Yasalari uygulamamak, Idare-i Maslahatçi bir politika izlemek, çevrenin kirlenmesine göz yummak makbul bir idarecilik degildir. Hatta kötü bir davranis ve hatta görevi ihmaldir. Zira Çevre Sorunu zamanimizin, çagimizin en basta gelen sorunudur. Insanogluna temiz yasamak yakisir.
Suraya gelmek istiyorum. Böyle gelmis böyle gider devrinin geçmis oldugunu bilmemiz gerekir. Böyle gelmis ama öyle gitmiyecegini artik görüp anlamamiz gerekir. Önümüzde bir AVRUPA PROJESI vardir. Projenin yasalarini çikarmis ve çikarmaya devam etmekteyiz. Bu yasalar uygulanacaktir. Yeni bir YASAM BIÇIMI gündeme gelecektir. Köylü, kentli, kasabali kim olursa olsun Avrupa Uyum Yasalari'na göre hareket edecektir. Önümüzde Avrupa Projesi olmasa bile Türkiye Kalkinmis ileri ülke ölçülerini yakalamaya mecburdur. Aksi takdirde geri bir ülke olarak kalmaya mahkûmu olacaktir.
Bilim adamlari insanoglunun en büyük kirletici oldugunu tespit etmislerdir. Bugün dogayi, çevreyi kirleten seyler Evsel Atiklar, Kentsel Atiklar, Sanayi Atiklari olarak belirlenmistir. Mandra sulari, çöplükler sanayi bacalari kirlilik yaratan seyler olarak saptanmistir. Bütün bunlar insana bagli olarak ortaya çikan sorunlardir. Unutmayalim yeryüzünde bütün canlilarin kendi aralarinda ve ayni zamanda çevreleriyle iliskileri vardir. Bu ilisklerin bozulmasi doganin, dengenin bozulmasi demektir. Yani EKOLOJIK DENGE'nin bozulmasi demektir. Bunun sonu felakettir.
nazifkaracamgazetetrakya.com