"SAMUR" Görücüye çıktı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kırklareli ziyareti sırasında daha önce Alay Sancağı verilmemiş olan 5'inci Kolordu İstihkam Alayı'na Sancağını teslim etmek üzere Pınarhisar'da yer alan Albay Suat Karadağ Kışlası'nda Sancak Teslim Töreni düzenlendi. Tören sırasında Milli Savunma Sanayi ürünü olan ve sadece birkaç ülkede benzeri bulunan ve benzerlerinin en üstü teknoloji ve savunma ile donatılmış olan "Samur" olarak adlandırılan amfibi seyyar geçit köprüsü sahnelendi.

18 Haziran Çarşamba günü düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 5'inci Kolordu İstihkam Alayı'nın sancağını Alay Komutanı İstihkam Albay Fikri Kayhan Akın'a törenle teslim etti. Kışla da yapılan törende ise envantere girmiş Milli Savunma Sanayii tarafından üretilmiş araçlar sergilendi. Tören sırasında sergilenen "Samur" isimli nehir ve akarsu geçiş köprü sistemi, sınıfında dünyanın en gelişmişi olarak gösteriliyor. Akarsu geçişlerinde yapbozun parçaları gibi yan yana gelerek birleşen "Samur"lar, kısa sürede onlarca metre uzunluğunda köprülere dönüşerek, her biri 70 tonluk tankları karşıya geçirebiliyor. Yüzer köprü olarak da bilinen sistemin amfibi araçlarla oluşturulmuş hali olarak dizayn edilen sistem aynı zamanda feribot gibi yüzer şekilde de nakil sağlayabiliyor. Hem karada hem de suda hareket kabiliyetine sahip "Samur", karada saatte 100 kilometre, suda yaklaşık 20 kilometre hıza ulaşabiliyor. Karada bir TIR'ı andıran suya girdiğinde tekerleklerini içine çekerek adeta bir gemiye dönüşen Samur, 12 metre uzunluğa, 4 metre genişliğe ve 3,5 metre yüksekliğe sahip. "Samur"lar, akarsu geçişlerinde yapbozun parçaları gibi yan yana gelerek, onlarca metre uzunluğunda bir köprüye dönüşebiliyor. İki samur, birleştiğinde 20 metrelik köprü oluşturarak 70 tonluk tankı karşı kıyıya geçirebiliyor. Proje kapsamında üretilecek 52 adet "Samur", 130 milyon dolara mal olacak. Nehirler üzerinde süratle kurulacak olan amfibi özelliğe sahip "Samur"lar, muharebe tankları ve askeri birliklerin çok kısa sürede karşı kıyıya geçmesine imkan verecek.
"Samur" Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü (SYHK) Türkiye'nin ilk özgün tasarım ve geliştirme projesi olması ile de büyük bir öneme sahip. Samur SYHK Sistemi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin taktik harekat ihtiyaçlarına uygun olarak, muharebe sahasında sulu açıklıklardan süratle ve emniyetle geçişini sağlayacak bir nakliye takımı ve köprü sistemi olarak tasarlandı ve TSK'nın ihtiyaçlarına cevap verebilecek potansiyele getirildi. Türkiye'de ilk defa yurt dışı destek alınmadan tasarlanan ve geliştirilen "Samur" SYHK Sistemi'nin yurt dışında da benzerlerine rastlanıyor. Ancak "Samur SYHK Sistemi, 8x8 sürüş yapısı, bir sistemde 4 adet rampa taşıması, standart olarak sunulan acil ve kıyı demirleme sistemi, balistik koruması, Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) korumalı kabini,  arıza tespit kolaylığı sağlayan elektronik veri iletişim altyapısı ile benzer sistemlerden ayrılıyor. Bu sistemin dünyada sadece ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'da kullanıldığı da dikkat çekici ayrıntılardan birisi olarak göze çarpıyor. Dünyada sadece gelişmiş ülkelerin elinde bulunan bu sistemin Türkiye'de de Milli imkanlarla tasarlanıp üretilmesi ve bu sistemin benzerlerinden çok daha üstün olması bir gurur kaynağı.
Türkiye Savunma Sanayii alanındaki gelişmelerle son zamanlarda adından çok söz ettiriyor. Bir zamanlar Savunma Sanayii alanında dışa bağımlı olan ve gerek silah ambargosu gerekse kullanılmış ve ömrü dolmak üzere olan araçların fahiş fiyatlarda Türkiye'ye satılması gibi sebeplerle Milli tasarım ve üretimi maksimum düzeyde tutmaya çalışıyor. Son zamanlarda özellikle geliştirilmesi ve üretilmesi çok zor olan ve sadece birkaç ülkenin tekelinde bulunan teknolojiler Yurtiçi üretim ve Milli imkanlarla yapılmaya çalışılıyor. Ordumuzun ihtiyaçları tek tek belirlenerek gereken ihtiyaçlara imkanlar zorlanarak cevap verilmeye çalışılıyor.
Yakın zamanda Obüs, Tank, Gemi, Uçak, Helikopter gibi araçları milli imkanlarla üretmek için çok büyük adımlar atıldı ve bir çok proje hayata geçirilip kullanılmaya başlandı bile. Türk Milli Savunma Sanayisinin geldiği bu noktada ürettiği araçlara eklediği teknolojiler ve getirdiği yeniliklerle araç sınıflarında dünyanın en iyisi desek yalan söylemiş olmayız. Yakın zamanda gerçekleştirilen ve teknoloji transferi yöntemi ile ülkemizde üretimi tasarımı elektronik sistemleri ve yazılımları üretilen Milli Taarruz Helikopteri T129 Atak projesi de ülkemizin bu alanda geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Ağır sanayi ve zırhlı sistemlerin yanı sıra ülkemiz elektronik harp, yazılım, roket, uydu sistemleri, kamera ve görüntüleme sistemleri, elektronik sistemler, hava araçları, insansız kara, deniz ve hava sistemleri gibi pek çok alanda kendi kendine yetecek ve bu sistemleri ihraç edebilecek konuma gelmiştir.
Kıbrıs Barış Harekatı sonrası uygulanan ambargo sonrasında Milli geliştirme ve üretim yoluna giden Türkiye Savunma Sanayii alanında çok büyük adımlar attı. Bu adımlar planlanan ve hedeflenen sistemlerle daha da büyüyecek gibi görünüyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol