Siyaset diyorum. Safi yalan olmamali.
Cindoruk, Demirel'le birlikte anilan ve birlikte siyaset yapan bir insan. Emanetçiydi bir zamanlar, seksenli yillarda. Iyi bir emanetçiydi.
"Bilmem kimin sismani, isçi memur düsmani!" diye bagirilan zamanin basbakaninin tozunu atmisti. Her gün yeni bir isim buluyordu ona. Aklimda kalanlardan biri örnegin: "Bohçaci kari!" idi. Neden ve nerden uydurmustu o lâkabi bilmiyorum ama…
Bizler, hükümetin, çogunluk iktidarinin tersine düsünen insanlar olarak… Erdal Inönü'de bulamadigimiz atakligi o zaman onda bulurduk ve hosumuza giderdi.
En azindan simdi siyasal yasantimiza Cindoruk'un bu kivrak dil hüneri girecektir.
Enfes ve ekstra buluslar yapacak, bizleri bir nebze olsun rahatlatacaktir.
Çünkü, günün yürütümcüleri pek öyle beyefendi ve kibar tavirlardan hoslanmiyorlar.
Iki gün öncesine kadar onlarin dilinden konusan bir siyasetçi de çikmadi piyasaya.
Simdi Cindoruk var.
Ben bile bagiracagim nerdeyse: "Benzet, benzet inlesin! Birileri dinlesin!" diye.
Ama bir ne var…
Cindoruk, Demirel'le birlikte siyaset yapmis bir insan. Bugün de "Demirel yaftali" geldigi ortada.
Sözümüz yok. Bu bir bilek güresi. Ortalik siyaset arenasi. Herkes kendine göre bir yöntem, bir strateji belirler, mücadelesini verir. Dogal haktir.
Benim endisem sudur: "Dün dündür, bugün bugündür!" bu isin neresinde olacaktir?
Örnegin… Bugünkü Demirel olsa, Gezmislerin asilmamasi için çok büyük mücadele verirdi deniyor. Bazen benim de inanasim geliyor dogrusu. Hatta bugün "Üç Fidan" fasli yasaniyor olsa ve Demirel o zamanki gibi yetkili olsa, o gençleri bir biçimde yanina çagirir, belki de onlari bir yerlerde konuslandirir, birlikte bir seylere çözüm yollari arardi.
Dudak bükmeyelim bu iddiaya. Kemal Kiliçdaroglu'nu Demirel'in sahiplendigi ve önemli bir mevkie getirdigi söyleniyor. SSK'nin basina yanilmiyorsam.
Nasil olmus?
Kiliçdaroglu'ndan söz etmisler zamanin Basbakani Demirel'e.
"Bulun, getirin!" demis.
"Ama efendim, Tuncelili. Ayni zamanda Alevi ve solcu!" demisler.
"Olsun canim. Akilli ve namuslu bir insan oldugunu söylüyorsunuz!"
"Evet. Hem akilli, hem dürüst ve namuslu!"
"Öyleyse!.." demis ve bugün Türkiye, Kemal Kiliçdaroglu diye bir isim, bir insan tanidi. Mutlu oldu böyle birini tanimaktan.
Ama… Ayni Demirel…
"Üçe karsi üç!" mantigiyla midir nedir, üç gencin asilmasinin ve asilanlarin on-on bes katinin da yolda belde vurulmasinin müsebbibi olarak bilinir.
Cindoruk ta o zaman onun yanindaydi hiç kusku yok ki.
Türkân hocanin ölümsüzlük sabahinda Cindoruk'u dinledim. Çok üzgün ve müthis içtenlikli bir biçimde, Türkân Saylan hakkinda dünya kadar olumlu sözler etti.
Türkân hoca, 1960'li yillarin sonlari, 1970'li yillarin baslarinda asilanlarindan, uluorta vurulanlardan, tavsan gibi avlanan o genlerin geri kalanlarindan bir bakima. Yasi tam oturmuyorsa bile, son zamanlar açiga çikan çalismalari, ne denli vatansever, ne denli ulussever oldugunu ortaya çikardi. Yasasalardi eger o gençlerin de bugün her birinin veya pek çogunun alabildigine vatanperver insanlar olduklarini görecek, onlarin yarattigi isiklarda daha aydin bir ülkede yasiyor olacaktik.
O zaman asilan gençler: "Ne ABD, ne Rusya. Tam bagimsiz Türkiye!" diye bagiriyorlardi.
Türkân hoca da, "Ne darbe ne seriat. Demokratik Türkiye!" diye bagira haykira yürüdü.
Ayni demokrat ve ayni bagimsizlikçi anlayis.
Yaaa Cindoruk hocam! Böyle.
Yarin öbürgün bir yerlerden yine birkaç fidan yetisir de: "Sosyalist Türkiye!" demeye canlari isterse.
Demokrasi var ya hani!!!
Birileri ne kadar seriat istiyorsa ve seriatin gelmesi için ne kadar mücadele vermeye hakki varsa, birileri de bir zamanlarin Sosyalist arzularini dillendirmeye yeltenirse…
O müstakbel fidanlarin üstlerine basar misiniz yine?
Asar misiniz yine?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol