SAÇLARI DALGALI GÖNLÜ SEVDALI GENÇLER VARDI...

(12.02.2006 günü yapilan Kirklarelispor- Lüleburgazspor maçi 1-1 sonuçlanmistir.)
(18 subat saat 1400'de il Halk Kütüphanesinde doga yürüyüsü ve temel ekipmanlari konferansi verilecektir. Istranca Gençlik izcilik ve Doga Sporlari Kulübü 19 subat 2006 Pazar günü ilk etkinlik olarak "KIs YÜRÜYÜsÜ" adiyla bir doga yürüyüsü düzenlenmistir. Sabah saat 1000'da vilayet önünden araçlarla yürüyüs bölgesine gidilecek ve 6 km parkur her yastan insannin katilacagi bir etkinlik olackatir. Esentepe- Babatepe mevkilerinde yapilacak bu yürüyüse sevgili halkimiz davetlidir.)
41 otu ve Mart 9'u günlerinde demiryolunda yürür çagla erik toplardik. Kadinlar kopardiklari yesil dallari evlerinin giris kapisina asarlardi... Asagi Pinar yollarinda, istasyon Caddesinde, Çamlikta aksamüstü gezintileri olurdu... Saçlari dalgali gönlü sevdali gençler vardi... Sevdiginin yolunu bekleyenler olurdu. Gözlerde ve yüreklerde sevda atesi yildiz gibi parildardi... Aksamüstleri sevdali bakislar gülümserdi... Birbirlerine... 1960'li yillardi... Her parkta orkestralar kurulur yaz gecelerinde en sevilen sarkilar okunurdu...
28 subat 1954 Cumartesi Günü Gazhane Sokagi çocuklari büyük dereye dogru yürüdüler... Bunlar ilkokul 5. sinifta okuyan çocuklardi. Yanlarinda birer dilim ekmek vardi. Okul formalarini hizla çikarip yollara düsmüslerdi. Peki kimdi bunlar? Sebahattin senpazar bazen o günü tatli tatli anlatir... "Sedat Bati, Sebahattin senpazar, Feridun senpazar, Timur Saygin, Yasar Azirci ve Ferit vardi... Dereye geldigimizde orta 1. sinifa giden Aykut yanimiza geldi. Soyunup buz gibi suya girdi... Timur Saygin bize söyle dedi "Dereye girmeyenin annesi babasi ölsün" dedi. Hepimiz buz gibi suya girip çiktik. Üsümüstük... Isinmak için ates yaktik..." Çocukluk ve gençlik günlerimizin, yasanmis hatiralarimizin espirili yönleri olmustur... Aci ve tatli günler unutulmaz anilarla doludur... Mahalle arkadasligi çok güzeldi... Bazi arkadaslar o günleri yazdigimda bana söyle diyorlar "Bizi çocukluk ve gençlik günlerimize götürüyorsun... Sagol... Bazende Kirklareli'nin sorunlarini yazdigimda bana yolda tesekkür edenler oluyor... Ben Kirklareli'ni gönülden sevenlerdenim...
YALÇIN EsiYOK "Lise son sinifta Erkan Yesilbas ve birkaç arkadasla Mart 9'u gününde Kazankaya'ya yüzmeye gitmistik. Soguk suya girip çiktik. Çaki gibi olduk... Yil 21-22 Mart 1974 olabilir. 200 konutlarin arkasindaki Nallihoroz taraflarina gider oralarda kuzukulagi toplardik. simdiki çocuklar böyle seyleri bilmezler" dedi.
Büyük amcam Ramadan Demiraco'ya dede derdik. Dedem Mefail Demiraco ile beraber Sirp zulmünden kaçarak Makedonya'dan Amerika'ya gitmek zorunda kalmislar... sikagoda 14 yil çalismislar. Sonra Makedonya'ya dönmüsler. Ramadan Demiraco bana söyle derdi "Sinko, evlat derslerin nasil? Derslerine çok çalis.
KAR YAgAR KIRKLARELi AKsAMLARINDA
Karanlik gecelerin gizinde
Karli aksamlarin solugunda
Anilar içinden yildiz yildiz
Kara gözler parildar gibi olur
Kar yagar Kirklareli aksamlarinda
Ellerin ceplerinde olur
Eski bir ask sarkisi fisildarsiniz
Yüregin solgun bir yaprak gibi olsada
Ruhun titrer durur
Herkesin bir Leylasi vardir
Ay bulut arkasindan gülümser durur
Selahattin Demiraco
SEVGiLER...
selahattindemiraco@gazetetrakya.com