Rumlarin sarabina karsi Türklerin hardaliyesi

Mustafa Kemal Atatürk'ün 20 Aralik 1930'da Kirklareli ziyaretinde kendisine ikram edilen ve 'Milli içecek haline getirin' talimatinda bulundugu hardaliyenin tarihten günümüze ele alindigi panelde en ilgi çeken yaklasim Arastirmaci               Tarihçi Yazar Nazif Karaçam'dan geldi. Karaçam, "Osmanli Devleti'nin yenilesme ve modernlesme döneminde Rumlarin sarap kullanmasina karsi Müslüman Türklerin hardaliyeyi ortaya çikardiklarini öne sürdü. 

Kirklareli Il Gida Tarim ve Hayvancilik Müdürlügü ile Kirklareli Üzüm Üreticileri Birligi tarafindan düzenlenen "Tarihten günümüze Hardaliye" konulu panele Kirklareli Valisi Mustafa Yaman, CHP Kirklareli Milletvekili Turgut Dibek, Belediye Baskani Cavit Çaglayan, Il Emniyet Müdürü Mehmet Behzat Canbazoglu, Gida, Tarim ve Hayvancilik Müdürü Hasan Çebi, Il Milli Egitim Müdürü Ibrahim Korkmaz, Orman Isletme Müdürü Åzahin Aybal, AK Parti Il Baskani Emin Tunç, Üzüm Üreticileri Birligi Baskani Ali Korur, Kirklareli Kent Konseyi Baskani Minür Saygin, "Üzüm Ana" lakapli gazetemiz köse yazari Hatice Kunt ve vatandaslar katildi.

Panel öncesinde çesitli üzüm ve hardaliye üreticileri stant açarak gelen davetlilere hardaliye ikraminda bulundular. Panele katilan Kirklareli Valisi Mustafa Yaman ve beraberindekiler stantlari tek tek gezerek her bir üreticiden bilgi aldilar.

"Hardaliye Kirklareli'nin en önemli markasidir"

Saat 14.00'da saygi durusunda bulunup Istiklal Marsimizin okunmasi ile baslayan panelde ilk olarak açilis konusmasini yapan Üzüm Üreticileri Birligi Baskani Ali Korur, 2006 yilinda Üzüm Üreticileri Birligi olarak bir ugras içine girdiklerini ve elini tasin altina koyanlar sayesinde önemli bir görevi yerine getirdiklerini söyledi. Hardaliyenin Kirklareli'nin en önemli markasi oldugunu ifade eden Korur, "Biz bu markanin üretimi için üretimimiz sürekli hala getirmek üzeriyiz. Hem markamizi tescillemis bulunuyoruz, hem de birligimizin bu tescili çalistirabilme asamasina gelmis bulunuyoruz. HARDI markasinin tescili de yapilmistir. Üretimler bu marka adi altinda yapilacaktir" dedi. Korur, projelerinin gerçeklesmesine katki veren isimleri okuyarak her birine ayri ayri tesekkürlerini iletti. 

"Üzüm üretimi düsük"

Gida, Tarim ve Hayvancilik Müdürü Hasan Çebi ise ilde tarimsal alanlara bakildiginda üzüm üretiminin yok denecek kadar az oldugunu söyledi. Geçmise bakildiginda Kirklareli'nin üzüm beldesi olarak anildigini aktaran Çebi, "Çesitli nedenlerden dolayi üzüm yetistirilmemis. Kirklareli'nde 5 bin 400 dekarlik alanda üzüm üreterek hardaliye konusunda marka olmak istiyorsak bu alanin yetersiz oldugunu söylemeliyiz. Eger bir marka olacaksak, Kirklareli'ni hardaliye sehri yapacaksak bu konu üzerine daha fazla yogunlasilmalidir. Hardaliye konusunda firsatlari iyi degerlendirmeliyiz. Kirklareli Üreticileri olarak üzüm üretimine daha sicak bakmaliyiz" ifadelerini kullandi. 

"Bundan 150 yil önce Kirklareli ekonomisi bagciliga dayaniyordu"

Açilis konusmalari ardindan Önadim Gazetesi Bas Yazari ve Arastirmaci Tarihçi Yazar Nazif Karaçam 'Hardaliyenin tarihçesi' sunumunu gerçeklestirdi. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün 20 Aralik 1930'da Kirklareli'ni ziyareti sirasinda kendisine ikram edilen hardaliyenin marka olmasini istedigini söyleyen Karaçam, hardaliyenin Kirklareli için çok önemli bir mesrubat oldugunu anladiktan sonra hardaliyenin tarihsel sürecini arastirdigini kaydetti. 

"Efsaneden gerçege Kirklareli" kitabini yazarken Istanbul arsivlerini karistirdigini, 1885 yillarinda Kirkkilise hardaliyesi üzerine ilanlar gördügünü, Aksaray'da Kirkkilise hardaliyesi satan dükkanlari tespit ettigini söyleyen Karaçam, "Hardaliyenin tarihçesi tam olarak bilemiyoruz ancak Yunan tarihçiler Kirklareli'ndeki Müslüman Türkler bagcilikla pek meshur degildiler. Daha ziyade tarim ve hayvancilikla ugrasiyorlardi. Bagciligi Rumlarin yaptiklarini söylüyorlardi. Rum bilgilerine de ulastik. Gerçekten Kirklareli'nin bundan 150 yil önceki ekonomisinin tamamen bagciliga ve sarap üretimine dayandigini tespit ettik. Hatta saraplarin Avrupa sosyetelerine gönderildigi bilgilerine ulastik" dedi.  

"Hardaliyeyi Rumlarin sarabina karsi Müslüman Türkler üretti"

Hardaliye'nin Osmanli Devleti'nin yenilesme ve modernlesme döneminde Rumlarin sarap kullanmasina karsi Müslüman Türklerin hardaliyeyi ortaya çikardiklarini tahmin ettigini belirten Karaçam, "Kesin bir tarih vermek mümkün degil. Hardaliyenin 130-140 yillik bir geçmisi oldugunu zannediyorum" diye konustu. 

"Hardaliye Trakya'da ve ülkemizin degisik yörelerinde üretilen ve tüketilen bir içecek"

Daha sonra Kirklareli Üniversitesi Yardimci Doçent Doktor Sadik Uçar, 'Kirklareli'nde yeni bir tat hardaliye" adli sunumunu gerçeklestirdi. Hardaliyenin yillardan beri Trakya'da ve ülkemizin degisik yörelerinde üretilen ve tüketilen bir içecek oldugunu aktaran Uçar, hardaliyenin üretimi ve tüketiminin istenilen seviye de olmadigini belirtti. Hardaliye hakkinda çok az bilimsel bilgiler oldugunu kaydeden Uçar söyle devam etti; "Kirsehir ve Amasya yöresinde yapildigi tespit edilmis, Evliya Çelebi'nin Seyehatname'sinde Amasya Hardaliyesinin meshur oldugunu bahsetmistir. 1926 yilinda Hardaliye sira adi altinda hardaliyenin nasil yapildigi anlatilmis, 1936'da çikan Ziraat Gazetesi'nde hardaliyenin çok eski bir içecek oldugunu bildirilmistir, Kapodokya'da da 'Hardalli' diye bir içecek vardir. Ama o çok aci, bizim hardaliye çok daha iyi bir içecek" dedi.

Uçar daha sonra hardaliyenin yapimi ve üretimi hakkinda bilgiler verdi. 

Son olarakta Il Gida Tarim ve Hayvancilik Müdürlügü Gida ve Yem Åzube Müdürü Timuçin Alptekin 'Gida Mevzuatinda hardaliye' sunumunu gerçeklestirdi. Ayrica panelin sonunda katilan davetlilere hardaliye ikram edildi.

"Tarihten gelecege hardaliye" paneli sorularin cevaplandirilmasi ve degerlendirme ile sona erdi. 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol