Ramazan bayramında beslenme

"Ramazan ayının vazgeçilmezi büyük iftar sofraları, sıcacık pideler ve güllaçları yakında gelen bayramla birlikte tatlılar, çikolatalar ve sarmalarla sonlandıracağız" diyen İl Halk Sağlığı Müdürü Uz.Dr. Nihat Kutluay açıklamasında şu uyarılarda bulundu;
"Ramazan ayı boyunca oruç tutulduğundan, günlük öğün sayısı azalmakta, beslenme düzeninde değişiklikler meydana gelmekte ve buna bağlı olarak metabolizma hızı yavaşlamaktadır.
Bu nedenle bayramda normal yeme düzenine geçildiğinde psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girilmekte ve 'oruç bitti şimdi yeme zamanı' diyerek aşırı miktarda besin tüketilmektedir.
Yapılan bu yanlış ile bazı problemler kaçınılmaz olur. Bunların en önemlisi hazımsızlık, mide problemleri ve aşırı besin alımına bağlı kilo alımıdır. Ayrıca, gelenek üzere bayramda tatlı tüketimi de artmaktadır. Bayramda birdenbire aşırı yemek yemek, şeker, çikolata, ağır hamur işleri ve diğer tatlıları aşırı tüketmek, sindirim sisteminde ve diğer organlarda çeşitli rahatsızlıklara yol açacaktır. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat etmeli, sunulan ikramlardan gereği kadar tüketmeliyiz.
Bayramda Sağlıklı Beslenme Önerileri
1.    Ramazan ayında yavaşlayan metabolizma hızını arttırmak ve en azından eski haline getirebilmek için, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden en az 3 ana ve 2 ara öğünde yeterli miktarlarda alarak yeterli ve dengeli beslenmeye başlamalıyız. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta, peynir, sebze ve meyve grubu ve tahıl grubuna giren ekmek, bulgur vb. besinlerin öğünlerde yeterli miktarlarda tüketmeliyiz.
2.    Bayram sabahı güne hafif bir kahvaltı ile başlanmalı ve gün boyu öğün atlamamaya dikkat etmeliyiz.
3. Ekmek olarak tam tahıllı, tam buğday veya çavdarlı ürünleri tercih ederek hem kan şekerimizi kontrol altında tutarken, diğer yandan da uzun süre tokluk hissi sağlayabiliriz.
4.    Besinler iyi çiğnemeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık tüketmeliyiz.
5.    Bayramda kızartmalı veya ağır yemeklerden kaçınmalı, ızgara, buğulama, haşlama şeklinde pişirilen yemekleri tercih etmeliyiz.
6.    Ramazan bayramı boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat etmeli, çevrenin ısrarcı tutumlarından ve aşırı yeme eğiliminden mümkün olduğunca uzak kalmalıyız. Bayram ziyaretleri tek bir yer ile sınırlı kalmayacağını unutmamalı besin tüketimimizi bunu göz önünde bulundurarak planlamalıyız. Eğer tatlı tüketmek çok isteniyorsa öncelik olarak sütlü tatlılar günlük 1 porsiyonu(1 kaseyi) geçmeyecek şekilde tüketilmeli, şerbetli ve hamurlu tatlılar mümkün olduğunca tüketilmemeli, tüketilecek ise sadece tadına bakmak amacıyla bir iki küçük dilim tüketmeliyiz. İkram edilen küçük şeker ve çikolataları 'nasıl olsa küçük yiyebilirim' mantığıyla tüketmemeli, gün içerisindeki tatlı tüketimimizi göze alarak mümkün olduğunca çok az tüketmeliyiz.
7.    Bayram süresince ve sıvı alımını arttırmalı, günde yaklaşık en az 1.5- 2 litre su içmeli, sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere ayran, komposto(şekersiz) gibi sıvı gıdalar eklemeliyiz.
8.    Ramazan ayı süresince oruç tutma nedeniyle yaşanan kabızlık gibi bazı sindirim sistemi rahatsızlıklarının önlenmesi açısından mevsiminde bol sebze ve meyve tüketimi önemlidir.
9.    Şeker, kalp ve yüksek tansiyon hastaları ile kronik hastaların, sürdürdükleri diyete bayram süresince de özen göstermeleri önemlidir. Ayrıca, 0-12 yaş grubu bebek ve çocukların, büyüme ve gelişime katkısı olmayan, boş kalori kaynağı şeker ve şekerli besinlerden uzak tutmalı, bu tür besinlerin tüketiminden sonra diş temizliğine özen göstermeliyiz.
10.    Özellikle yaşlı ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimlerine dikkat etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaya özen göstermelidirler.
11.    Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri ramazan sonrası gece yemek şeklinde sürdürülmemeli, gece öğününde meyve, yoğurt gibi besinlerin tüketimini tercih etmeliyiz.
12.    Her gün düzenli yapılan fiziksel aktivite, fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemekte, oruç tutma nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, "yaşam stili aktiviteleri" olarak adlandırılan yürüyüş, bahçe işi ile uğraşma, araba yıkama, bisiklete binme, merdiven kullanma vb. gibi aktivitelerle aktif bir yaşama başlamaya karar verilerek düzenli aktiviteyi yaşamın bir parçası haline getirmeliyiz.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol