Kirklareli Denizbank yeni müdürü Ersoy Erdogan: “Babam tarafindan Üsküplüyüm. Annem Babaeski Alpullu Beldesindendir. Babam 16 yil Almanyada çalisti. Bielefeld sehrinde dogdum. Yedi yasinda Alpulluya geldik. Alpullu sekersporda futbol oynadim. Büyükmandirada pomak Türkleriyle muhacirler yasar” dedi.
Bir ögretim görevlisi kardesim: “Kirklareli ve Balkan Yemek kültürünü arastirirsan eserinde, yazilarinizda zenginlikte olur” demisti. Pasta ustasi Makedonya Kalkandelen muhacirlerinden BEÅzIR ALKOÇ agabeyle yemek kültürümüzü konustuk.
BEÅzIR ALKOÇ: “Çömlek fasulyesi yemegine koyun eti konursa yemek güzel oluyor. Kalkandelen= Teteva sehri Åzar daglari eteklerindedir. Tetovada halkin kebap dedigi uzun izgara köfteler çok güzeldir. Pastirmada kuru ette yapilip yemeklere konursa lezzetli yemekler yapilmis olur. Kiymali, ispanakli, peynirli, eksimikli, pirasali börekler yapilir. Arnavut, Bosnak börekleri çarsilarda satilir. Etli pilav bir yanda etli sebzeli güveçler yapilir. Güzel tatlilardan revani, tulumba, kadayif, baklava, sütlaç, zerde, pastalar yapilir. Tetova Kalesi çok meshurdur. Åzehrin ortasindan BENA nehri geçer. Ikinci Kosava savasindan önce Kalkandelen (Tetova) kalesi yapilmis. Kaleyi koruyan askerler Karamanli oldugu söyleniyor. Gostivar sehri Tertova’nin ilçesidir.Tetova çevresinde Urviç ve Raptsiç köyleri var. Selanik eskiden Makedonya’ya bagliydi. Daha sonra Yunanistan’a verildi. Yunanistan’in Makedonya’yi devlet olarak kabul etmesinin nedenlerinden biriside budur. Atatürk Makedonya da Manastir Askeri Lisesinde okudu. Åzu anda bu okul müze olmustur. Atatürkle ilgili hersey müzeye konmustur. Atatürk’ün babasi Debre kasabasina bagli Kocacik köyündendir. Makedonya Tetova= Kalkandelen sehrinde yüzde 25 Makedon Hristiyan yasiyor. Geri kalani Arnavut ve Türktür” dedi.
Çocuklugumda Mahalle Firinlari vardi. Balkan yemekleri, güveçler, börekler, revaniler, tebsi ekmekleri bu eski firinlarda odun atesinde piserdi.Böregin tam ortasi alinir oraya, hosaf, ayran konurdu. Hosaf dedikleri meyve kompostosudur.
Mahalle firinlarinin kapanmasinin nedenleri arasinda elektrikli firinlarda kadinlarin yemekleri pisirmesiydi. Ramazan ve kurban bayrami günlerinde Mahalle firinlari tatlilari pisirirdi.
Halam Hatice 1959 yilinda Makedonya Pirlepe’nin köylerinden geldiginde gazhane sokaginda Haci Hamza Yanardag’in eski ahsap evine yedi çocugu ile beraber yerlesmisti. Halam beni görünce “Gel oglum tereyagli sekerpare çok güzeldir. Ye bakalim” demisti. Bildigimiz beyaz unlu sekerpareye tereyag katilip serbetlenmisti. Nefisti. Etli kuru fasulye, sogan yagni, börekler, süt kapama, sekersiz sütlaçi unutamam. Istanbul’da eksimikli uzun yesil biberleri kisin bir tabaga koyup kahvalti yapardik. Kahvaltida aci biber eksik olmazdi.
Babam hastanede yatarken halam sandalyede oturup elini tutardi. Birbirlerini uzun yillar görmemis kardesler arasinda sonsuz saygi ve sevgi vardi. Muhabbet vardi. O güzelim muhabbet yok artik. Rumeli Balkan yemeklerini çok severim. Ev ekmeginin, tereyagin, domatesin bir kokusu vardi. Sofraya pekmezli tahin, tahin helvasida konurdu. Pelte çok yapilirdi. Ocakli mutfakta odunlar yakilir, kor ateste yemekler piserdi. Bahçeli ahsap tuglali evlerde dogduk. Kültür evrenseldir. Yemek kültürümüz çok zengindir. Köy ekmegini canim istedi. Kayinvaldem çok güzel yemekler yapardi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol