RES'lere karşı değiliz, ama...

Istrancaların Bulgaristan sınırında ki Dereköy-Karadere-Şükrüpaşa bölgesinde ormanlık alanda kurulması planlanan 15 Adet Rüzgar Enerji Santrali (RES) için Kırklareli ve ilçelerinden Dernek, Birlik, Vakıf ve İl Genel Meclis üyeleri ve bireysel olarak toplam 15 imza ile açılmış olan davanın keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. DAYKO Kırklareli İl Temsilcisi Göksal Çidem, konu hakkında yaptığı yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti;
"Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 05/08/2015 tarihli, MAHYADAĞ. RES (30 MW) projesi'ne "Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir" kararı verilmesi sonucu, "ÇED gerekli Değildir" işleminin iptali ve Yürütülmesinin Durdurulması talebiyle, Kırklareli'de 15 imzalı dava açıldı. Davacılar arasında Muhtar, Kent Konseyi, Dernek, Vakıf, İl Genel Meclis Üyesi, Avcılık ve Atıcılık Kulüplerinin yanı sıra bireysel olarak da imza koyanlar var.

21 Ocak 2016 tarihinde mahallinde ilk yapılan keşif ve inceleme aşamasında söz alan davacılar "Bizler Dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli çevresel sorunlardan birinin atmosfere salınan sera gazı sonucu küresel ısınma ve iklim değişikliği olduğunun, bu çerçevede yenilenebilir enerji üretimini öneminin bilincindeyiz.
RES'lere karşı değiliz. Ancak doğru yerde kurulması gerektiğini savunuyoruz. Yenilenebilir ve temiz enerji üreten RES'ler yerelin ekonomik ihtiyaçları, yaşamsal gereksinimleri, doğa, yaşamı paylaştığımız bitki ve hayvan toplulukları gözardı edilerek tüm Istrancaları etkileyecek şekilde kuruluyor.
Çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse; Evlerimizde enerjiye ihtiyaç var. Tuvalete de ihtiyaç var. Ama tuvaleti salonun ya da mutfağın ortasına yapmıyoruz. Evin ayrı bir köşesine yapıyoruz. Yani doğru bir yere yapıyoruz. RES'ler de doğru yere yapılmalı. Dava açma nedenimiz de doğru yer seçimi yapılmadığındadır.
Avrupa'nın en önemli 5 Doğa alanından biri ve ana kuş göç yolu üzerinde Istrancalar bu ölçüde yoğun ve yaygın RES inşaası, türbinlerin kapladığı alanların yanı sıra, interkonekte sisteme bağlantıları, yan yollar, türbinlerin trafo merkezine bağlanması için kurulan yer altı şebeke tesisleri, türbinler arası açılan yollar, geçici inşaat alanları, türbinlerin kanatları ve emniyet ışıklarının etkisi, çıkardığı titreşim ve gürültüyle Istrancalarda ki doğal ve yaşam hızla yok olacaktır.
Dava Konusu İdari İşlem Anayasanın 44. ve 169. Maddelerine aykırılık teşkil etmektedir. Anayasamızda orman alanları daraltılamaz ve Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez denilmektedir.
Canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortama çevre denir. Bunlardan biri bozulmaya başladığında sürdürülebilirlik son bulacaktır,
Proje alanının tamamı ormanlık alandır. Bulgaristan sınırımız da kurulmak istenmektedir. Sınırın diğer tarafı Natura 2000 kapsamındadır. Natura 2000, 1992?de, Avrupa Birliği üyesi ülke, Avrupa içinde tehlikede bulunan doğal yaşam alanlarının ve canlı türlerinin koruma altına alınması amacıyla hazırlanmış bir çevre koruma ağıdır. Ancak Mevcut proje Natura 2000 bölgesi olan Strandja PARK'a sıfır noktasında kurulması planlanmaktadır.
Sınırın diğer tarafı Bulgaristan'da Istranca Doğal Parkta, Çadır kurmak, kelebek yakalamak hatta çiçek koparmak bile yasaklanmışken, bizde binlerce dekar alanda ormanlar yok edilerek RES kurulmak istenmesi bilimsel raporlara aykırılık teşkil etmektedir.
Koruma altına alınan bu alanların doğal yapısının bozulması önlenmeli ve eğer alan ile alakalı herhangi bir proje varsa; bu proje titizlikle ele alınmalı, alanın ÇED raporları hazırlanmalıdır. Bilimsel raporlar ve uluslar arası sözleşmeler dikkate alınmalı gelecekte yaşanabilecek uluslar arası sorunlara karşı önlem alınmalıdır.
Kurulması planlanan RES'ler bizim topraklarımızda olsa da sınırda kurulması planlanıyor.
Sınırın diğer yakası Natura 2000 kapsamında olup, Ayrıca Istranca doğa parkı olup koruma altındadır.
1/25,000 Kırklareli Çevre Düzeni Planı 3,3,3,4 Eko Turizm Kenti Plan notu başlığında, D fıkrasında, "Özel önlem gerektiren hassas eko sistemlerin varlığında ve bu konuda yapılacak planlama çalışmalarında, İlgili bakanlıkların, uygun görüşü ve ÇED raporları alınacaktır" denilmesine rağmen bahse konu projede ÇED gerekli değildir kararı verilmiştir.
Proje alanın bir kısmı, 1 nolu tensil bölgesi olup, Orman Su Bakanlığı tarafından kayın tohumları ekilmiştir. Bu konuda incelenmeyip değerlendirmeye tutulmamıştır.
Merkez'e bağlı olan Dereköy (25 km) çok yeşil ve doğal bir yerdir. Etrafında çam, meşe ve kayın ağaçları vardır.
Proje dosyası hazırlanırken bir çok kaynaktan, hatta çevre halkının görüşlerinden yararlanıldığını belirten firma yetkilileri 130.000 Ha. bir alanda uzmanlarca yürütülmüş 2 yıl süren Biyosfer rezerv alanı projesi raporlarından yararlanmamıştır. Ekim 2011-Haziran 2012 tarihleri arasında Trakya Kalkınma Ajansı ve Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (TUYGAR) işbirliği ile yürütülen, Trakya Bölgesi Turizm Master Planından yararlanmamışlardır.
Bu durum ayrıca, dağlık, Ormanlık coğrafi yapısı nedeniyle tarım ve mera alanlarının kısıtlı olduğu bölgede yöre halkının iki temel geçim kaynağı olan Keçi-Koyun ve arı yetiştiriciliğine büyük zarar verecek olup, yöre halkının varlığını sürdürmesi imkansız olacaktır."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol