Rüzgar enerjisini elektrik enerjisine çeviren rüzgar türbinleri, sürdürülebilir ve çevreci olduğu için son yıllarda ülkemizde de kullanımı artan elektrik üretim yöntemleri arasında öne çıkmaya başladı. Ancak özellikle çevreciler kimi zaman rüzgar tribünlerine de adeta bozuk nükleer santral muamelesi yapabiliyor.
Bu ise enerji açığının giderilmesini isteyen çevreleri katlanan bir öfke ile kızdırıyor. Peki RES'ler ne zaman yarar ne zaman zarar? Kırklareli İl Genel Meclisi'nin Cuma günü gerçekleşen toplantısında bu konuyu masaya yatırıldı. Sıkça karşılarına gelen RES'ler karşısında nasıl bir karar almaları gerektiği konusunda fikir sahibi olmak isteyen Meclisin, Çevre ve Sağlık Komisyonu'na hazırlattığı RES'ler hakkındaki araştırma raporu Meclis Üyesi ve sıkı çevreci Gürcan Kırım tarafından okundu. Çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin de takip ettiği birleşime ayrıca toprak ve ekoloji konularında yaptığı araştırmalarıyla bilinen Prof. Dr. Doğan Kantarcı rüzgar enerji santrallerinin ekolojik etkileri üzerine bir sunum yaptı.
Kırklareli İl Özel İdare Hizmet Birimleri İl Genel Meclisi Toplantı Salonu'nda Cuma günü gerçekleşen birleşim saat 11.00'da başladı. Bir önceki toplantıya ait tutanak özetinin okunmasının ardından gündemin 2'nci maddesinde İl Genel Meclisi'nin 5 Şubat 2016 tarihinde aldığı 46 sayılı kararı ile İl Genel Meclisi'nin zaman zaman gündemine gelen rüzgar enerji santralleri hakkında sağlıklı kararlar alınabilmesi bakımından yapılan incelemeler sonucu Çevre ve Sağlık Komisyonu tarafından hazırlanan raporun görüşülmesine geçildi.
Konuya ilişkin Meclis Başkanı Cavit Çağlayan, Komisyon Başkanı Gürcan Kırım'a sözü verdi. Kırım, yaptıkları incelemeler ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan raporu okudu. Rüzgar enerji santrallerine karşı olmamakla birlikte bazı koşulların yerine getirilmemesi durumunda rüzgar enerji santrallerinin de sorun oluşturduğunu dile getirdi. Ormanlık alanlarda ve yerleşim birimlerine yakın rüzgar türbinlerinin insan ve hayvan yaşamını olumsuz yönde etkilediğini ayrıca çevreye de zararlar verebildiğini aktardı. Kırım, türbininin çalıştığı sırada birinin insan kulağı tarafından duyulabilen diğerinin ise duyulamayan iki tür ses çıkardığını bu seslerin psikolojik sorunlara yol açabildiğinin tespit edildiğini, ayrıca türbine bağlı kanatların dönüşü sırasında oluşan gölgenin de yine insan psikolojini etkilediğini belirtti.
Hollanda da şehrin
ortasında var!
Rapora ilişkin söz alan Meclis Üyesi Sadık Aykanat, rüzgar türbinlerinin zararlı olduğu yönündeki görüşe katılmadığını Hollanda'dan bir örnek vererek anlattı. Meclis üyeleri ile gittikleri Hollanda'da şehrin ortasında rüzgar türbini gördüklerini "Bu Avrupalılar ya bizden çok geri ya da biz onlardan çok ileriyiz. Hollanda da şehrin ortasına kurmuşlar rüzgar gülünü" diyerek açıklayan Aykanat, zararlı etkileri olduğunu söylenen rüzgar santrallerinin Hollanda'da şehrin ortasına dikildiğini belirtti. Avrupa'da şehirleri dolaştıktan sonra karşı çıkmanın boşuna olduğunu anladığını aktardı.
Aykanat ayrıca rüzgar santrallerinin kurulduğu alanlarda taş ocağı açılamadığını da belirterek taş ocaklarını engellemek için rüzgar türbinlerine evet denebileceğini ifade etti.
AK Parti Grup Başkanı Nihat Sağlam'da orman alanına kurulmasına karşı olduklarını ancak en büyük cari açığında enerji nedeniyle gerçekleştiğini vurguladı. Santrallerin ormanların daha az olduğu yerlere kurulmasının daha yararlı olacağını belirtti.
Bu ülkenin enerji sorunu varsa, su sorunu da var, orman sorunu da var
Konuşmaların ardından rüzgar enerji santrallerinin ekolojik etkileri üzerine sunumunu yapmak üzere kürsüye Prof. Dr. Doğan Kantarcı çağırıldı.
Rüzgar türbinlerinin hem kuşların uçuşunu ve göçünü hem de ormanlık alanlarda ormanın yapısını önemli ölçüde etkilediğini anlatan Kantarcı, ormanın ortasına açılan alanlara yerleştirilen türbinlerin ormanın nemini etkilediğini, kuraklığa neden olduğunu, ayrıca yakın çevresindeki ağaçların yıkılmasına veya kırılmasına bile neden olduğu söyledi. Özellikle leylek türü süzülerek göç eden kuşların süzülmesinin önünde önemli bir engel teşkil ettiğini rüzgarla ilerleyen kuşların manevra yapamadığı için türbinlere çarpabildiğini dile getiren Kantarcı, herkesin ormanlar üzerinde kan hakkının olduğunu, "Ailenizde şehit var mı? Benim ailemde 4 tane var. Onlar bu ülkeyi korumak için şehit düştüler. Bu nedenle bu ormanlarda kan hakkımız var. Onu korusun diye devlete emanet ettik. Ülkenin enerji sorunu varsa, su sorunu da var, orman sorunu da var. Bunları göz ardı edemezsiniz. Rüzgar türbinlerinin taşınması için açılan yollar daha sonra ağaçlandırma ile kapatılacak deniyor. Doğru değil, ağaçlandırılmıyor. Ağaçlandırma için firmanın ödediği ücret Türkiye'de ihtiyaç olan başka bir yere dikiliyor. Yani buradan söküldü diye buraya dikilecek diye bir şey yok" dedi.
Kent Konseyi, DAYKO, TMMOB'ye bağlı meslek örgütlerinin temsilcilerinin de takip ettiği toplantı Kantarcı'nın sunumunun ardından bilgi verme amaçlı sunulan Komisyon raporunun oya sunulması ile sürdü. Rapor oy birliği ile kabul edildi.
İl Genel Meclisi Mart ayının son toplantısını Pazartesi günü saat 10.30'da yapacak.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol