REFERANDUM

2008 yili miydi, 21 Ekim miydi, bir referandum yapilmisti, halki, ulusu, bu ülkenin siradan insanlarini hiç mi hiç enterese etmeyen?

Birileri, toplumu sandik pesinde            kostururken...

Daglica karakolu mu basilmisti?

Bir sürü çocuk yine kara topraga zamansiz gönderilmisti.

Hatta o gün bilmem ne "kuvvet komutani"nin Antalya'da dinlenmekte oldugu söylenmisti.

Biz de sandik kosturuyorduk.

Neydi oylama? Neyi "Refere" etmistik.

Cumhurbaskanini halk mi seçsin, meclis mi?

Cumhurbaskani bes yil için mi seçilsin, yedi yil için mi? Buna benzer     biseylerdi.

Ne oldu sonuç? Åzimdi halâ birileri tartisilsin istiyor, "Abdullah Gül'ün görev süresi ne zaman bitecek?"

Neyi oylatmislardi insanlara?

Aslinda maksat oylama degil tabi, oyalama.

Maksat oylatmak degil, oynatmak.

Milleti oynatarak oyaliyorlar.

"Mazlum" pozlari yakalamaya çalisacaklar ya!

12 Eylül, ünlü bir tarih. 12 Eylül Anayasasi'ni güya bir baska 12 Eylül günü rektifiye edecekler.

Bir ucubenin üstüne alak bulak boyalar sürerek allak bullak edecekler ve bambaska, yepyeni bir ucube yaratacaklar. Anayasa Mahkemesi, yeni tasariyi        çiziktirdi.

Böylece birilerini ciziktirdi, miziktirdi.

Islerine geldiginde defolu kararlari bile "Yarginin kararlarina saygi duyulmasi gerekir" teranesiyle savunmaya girisenler... Åzimdi baslayiverdiler sekiz koldan: "Anayasa Mahkemesi amacini asmistir," faslina.

"Anayasa Mahkemesi, TBMM'yi yok saymistir," nakarati.

Parmak hesabini her durum ve kosulda "demokrasi" sayan zihniyet...

Bir kez daha görmüstür ki, kazin ayagi öyle degildir aslinda.

Yüce Mahkeme, üzerine düsen sorumlulugu bir kez daha gerçeklestirmistir ülkenin bu faslinda.

Åzimdi...12 Eylül günü ne olacak?

Bir yandan 12 Eylül Darbesi'nin otuzuncu yili kimileri tarafindan kutlanir, kimileri tarafindan yuhalanir, kimileri tarafindan irdelenir, kimileri tarafindan da sagindan solundan egilip bükülürken...

"Hadi sandiga gidelim," manisinden yeni bir göbek havasi türetmek sevdasina ve kumkumasina yakalananlar... Bizi yine o gün mesgul edecekler.

Sagindan solundan kirpilmis tasarilarini oylatmaya çalisacaklar.

Cumhurbaskanligi oylamasinda, sirf listede imzam bulunsun diye gitmistim sandik basina ve oy pusulasini lime lime edip zarfa koymustum.

Bu sefer öyle yapmayacagim tabi.

Geregini yerine getirecegim... De... Yazik degil mi bu ülkenin ulusal servetine, ekonomik çikmazlarlarina?

Yazik degil mi ülkenin bosa geçen zamanina, bosa akitilan varligina?

Bir yerlerde yeni bir umut isigi yakalanmisken...

Ülkenin sorunlari birileri tarafindan, yeni bir ses, yeni bir dil araciligiyla bangir bangir haykirilirken...

Usta taseronlar...

Halkin gündemini nasil da saptiriyor, nasil da etkisiz ve önemsiz konularla isgal edebiliyorlar.

Çok üzücü be!

Gelin ülkeyi yönetin, gelin sorunlarimizi giderin, diye is basina getirilenlerin su çikmazlarina, aymazliklarina bir    bakar miyiz?

Yazik. Çok yazik.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol