"Pilot üniversite olmayi talep edin"

Geçmisten Gelecege Kirklareli Söylesileri kapsaminda “Åzehir ve Üniversite” konulu Kirklareli Söylesileri’nin dördüncüsü, geçtigimiz Cuma günü saat 16:30’da Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

Valilik ve Üniversite isbirligi ile yapilan söylesinin bu defaki konugu Uludag Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hüsamettin Arslan’di. Söyleside daha öncekilerde oldugu gibi Üniversite’nin Kirklareli’ye kazandirdiklari, bundan sonra da nelerin yapilmasi gerektigi konusuldu.

Söylesinin açilis konusmasini KLÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç yapti. Aykaç, konusmasinda; “Gerçeklestirmek istedigimiz hayalleri, hedefleri kagit üzerinde ortaya koymakla birlikte, ilimizin degisik kesimlerinde dile getirmek ve paylasmak suretiyle, birlikte karar vermeye gayret ediyoruz. Hepimiz bu toplantilara katildikça gelecege iliskin daha olumlu ve güzel beklentileri, umutlari ortaya koyuyoruz” diye konustu. Aykaç’in ardindan kürsüye gelen Vali Aydogdu da su açiklamalari kaydetti:

“Sadece lafla yapilacak isler vardir”

“Åzehir dedigimiz sey sözün, konusmanin, sadece bir girisimden öte iletisim haline geldigi yerdir. Yani konusma insanlar arasindaki birbirlerine haber vermek istedikleri seylerden degildir. Sonuçta biyolojiktir.

Bu biyolojik olayin kültürel bir vaka haline gelisi, iletisim yada düsüncelerin dile getirilmesi, zihindeki düsünülenlerin konusmayla ifade edilmesidir. Burada onu yapmaya çalisiyoruz. Hep birlikte ve hep tekrar ediyoruz. Gençlerimizin fikrin dönüstürücü gücünü, bazi olaylarin sadece konusmayla olabilecegini, konusmayla bir mesafe alindigini bilmelerini istiyoruz.

 Türkçemizde bir söz vardir. Çok pratik, çok hos bir sözdür. ‘Lafla peynir gemisi yürümez’.”

Bu söze ragmen sadece lafla yapilacak isler oldugunu ifade eden Vali Aydogdu, insanlarin hayal ettiklerini, zihinde canlandirdiklarini gerçeklestirdigini anlatti ve söyle devam etti:

“Kirklareli Üniversitesi’ni, Kirklareli sehri kuracak”

“Insanlar, önce hayal ederler. Bu hayali insanlar arasinda paylasilmasi, bireysel hayalin sosyallesmesi ve bir toplulugun insan kalabaliginin hayali bu konusmalarla mümkün olacak. Biz diyoruz ki Kirklareli Üniversitesi’ni, Kirklareli sehri kuracak. Git gide Kirklareli Üniversitesi’ni Kirklareli sehri götürecek, birlikte bir yere dogru devam edilecek.”

Türkiye’de su anda her vilayette üniversite olduguna dikkat çeken Vali Cengiz Aydogdu, bunun ülkede nasil gelisecegini kimsenin bilmedigini ve Türkiye’nin bunun da tecrübesini yasayacaginin altini çizdi. Aydogdu; “Biz üniversitelesirken, okullasirken bir yerde toplumu da bir sekilde üniversite katina nasil çikartacagiz? Dogrusunu bunu hiç kimse bilmiyor. Ama bunun çok enteresan ve ülkemizi farkli bir yere tasiyacak bir malzeme oldugunu düsünüyorum. Kirklareli’de de su anda 10 bin nüfusluk bir üniversiteden söz ediyoruz. Üniversite kurulmasi, ilk olarak iktisadi faaliyetmis gibi görünüyor ama, zaman zaman kültürel ve zihni bir açilimin da olacagini; insanlarin düsüncelerine, davranislarina, dünyaya bakislarini da etkileyecegini mutlaka görecegiz. Ama bunun nasil olacagi herhalde bir serüven olacak” diye konustu.

Bu konusmanin sonrasinda Prof. Dr. Hüsamettin Arslan’in söylesisine sira geldi. Arslan, konusmasinin basinda 1933’teki üniversite devriminin temel ilkesinin, Türk toplumunu modernlestirmek, daha sonra da bilim yapmak oldugunu açiklayarak su cümlelere yer verdi:

“Bizde, üniversitenin patronu devlettir”

“Türkiye’de üniversiteler Bati’daki örneklerinden çok daha politik hale geldi. Toplumu modernlestirme ilkesi bizim üniversitelerimizi Bati’dakilere göre daha imtiyazli hale getirdi. Üniversitenin patronu devlettir. Ama günümüzde Türk toplumu, modernlesme konusunda devlet kurumlarini asmistir. Halk, devletin kendisini modernlestirmesini beklemeden kosar adimlarla ilerlemektedir. Üniversitenin sehir halkina katkisi olacaksa, modernlestirme ilkesinden uzaklasmasi gerekmektedir. O zaman üniversitenin baska yükümlülükleri olmalidir.”

Üniversitenin temel misyonunun degismesi gerektigini söyleyen Arslan buna istinaden de su açiklamayi yapti:

“Üniversiteler sadece tek dalda uzmanlasmali”

“Bence; Türkiye’nin genç bir nüfusu var. Bu nüfusun okutulmasi gerekli. Her sehre üniversite açildi, çok elestiri aldi. Ben, elestirmiyorum. Fakat devlet pilot üniversiteler açmalidir. Üniversite, genis alana yayilirken gücünü ve büyüklügünü kaybetmeye baslar. Bunun önüne hem üniversite açarak, hem de pilot üniversiteler olusturarak geçilebilir. Mesela YÖK veya hükümetten Kirklareli Üniversitesi’nin pilot kurum olmasi talep edilebilir. Türkiye’de üniversiteler her konuda uzmanlasmak istiyor. Bence tek bir konuya agirlik verilmeli. Tek koltukta 10 karpuz tasinmaya çalisilirsa, kalite düser. Örnegin Kirklareli Üniversitesi; ‘Biz mühendislik ya da sosyal bilimler konusunda uzmanlasmak istiyoruz’ diyebilir. Kirklareli Üniversitesi için yapilabilecek en iyi seylerden birisi budur. Bu yapilirsa, üniversitenin kendine göre bir karakteri olacaktir. Sonrasinda bu karakter Kirklareli halkina göre sekillenecektir. Tabiiki bu, YÖK’ün demokratiklesmesine baglidir.”

Türkiye’de devletin, emperyal pilot bir üniversite tahsis etmesinin önemine deginen Prof. Arslan, daha sonra bu pilot üniversitelere Ortadogu’dan ve Kafkaslardan ögrenci alinabilecegi fikrini ortaya sundu. Arslan; “Devlet buradan yola çikilarak konumunu, üniversite kurmakla sekillendirmelidir. Eger komsu halklarla iliski kurmak istiyorsaniz, bunun yolu buradan geçer. Türkiye, Balkanlar’a egitim satmalidir. Bu proje uygulanirsa ve Kirklareli Üniversitesi pilot olmaya talip olursa, Kirklareli’ne en büyük hizmeti yapmis olacaktir” seklinde konustu. Söylesinin sonunda Rektör Aykaç tarafindan, Arslan’a günün anisina yönelik bir plaket takdim edildi. Söylesi sonrasi tüm katilimcilar düzenlenen kokteylde sohbet etme imkani buldular.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol