Palacıoğlu'ndan obezite uyarıları ve diyet tavsiyeleri

Bahara merhaba denilen günlerle birlikte bayanların da önceliği olan diyetleri, Kırklareli Halk Sağlığı Müdürlüğü Diyetisyeni Mine Palacıoğlu anlattı. Sorularımızı yanıtlayan Diyetisyen Palacıoğlu, "Önümüzde yaz ayları var ve bayanların özellikle merak ettiği yaza nasıl formda gireriz" sözlerini ifade edip diyet ve obezite ile ilgili yanlış bilinenleri anlattı.

Kırklareli Halk Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde görev yapan Diyetisyen Mine Palacıoğlu, vatandaşların yanlış bilgilerle sağlıklarını tehlikeye attığını bu nedenle diyetisyenler kontrolünde yapılmayan diyetlerin sağlıksız olduğunu dile getirdi. Özellikle yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte forma girmek için diyete başlayacak bayanlarda artışın olması oldukça normal. Ancak yanlış kaynaklardan, yanlış ve sağlıksız bilgilerle yapılan diyetler bayanları hem sağlığından hem de formundan ediyor. Diyet yaparak forma girmek isterken yanlış diyetlerle aksi durumlara yol açılabilecekleri ifade edildi. Obezitenin ne olduğunu ve sebeplerini anlatarak başlayan Palacıoğlu, halk arasında obezitenin yanlış bilindiğine de değindi.
"Obezite nedir?"
Obezite ile sözlerine başlayan Diyetisyen Mine Palacıoğlu, "İlk olarak obezite nedir diye baktığımız zaman hepinizi bildiğiniz gibi aşırı besin tüketimi ve yetersiz fiziksel aktivite ile vücutta oluşan yağ dokusudur. Obezite gün geçtikçe artıyor. Ülkemizde  % 45 oranında bayanlarda obezite görülme oranına yükseldik malesef. Peki neden obez oluyoruz? Yetersiz fiziksel aktivite, televizyona bağımlı olma ya da bilgisayara fazla bağımlı olma evden dışarı çıkmama gibi sebepler dolayısıyla obez oluyoruz. Obeziteyi nasıl önleyeceğiz? Moda diyetler ya da internette, gazetede, medyada gördüğümüz her diyete inanmamamız gerekiyor" sözlerini dile getirdi. Ülkemizde obez oranın artmasından dolayı özellikle sağlıklı beslenmeye dikkat çeken Palacıoğlu, doğru diyetleri ve sağlıklı beslenmeyi tavsiye etti. Diyetin az yemek anlamına gelmediğini vurguladı.
"Diyetlerde yanlış bilgiye dikkat"
Halk arasında diyet konusunda yanlış bilgilerin olmasından kaynaklı, her söze inanılmaması gerektiğini vurgulayan Palacıoğlu, "Mutlaka bir diyetisyen kontrolünde zayıflaması gerekiyor. Duyduğumuz her çayı kaynatarak içmek bir diyet değil. Bizim amacımız yeterli ve  dengeli beslenmek. Yeterli ve dengeli beslenmede sizi tek bir besine bağlamıyoruz. Ekmek de yiyebilirsiniz, et de yiyebilirsiniz. Gerekirse abur cubur da yiyebilirsiniz. Ama miktarları önemli bu noktada bizim de müdürlüğümüz olarak yaptığımız bir çalışma var. Hem merkezimizde hem de ilçelerimizde obezite birimlerimiz var. Toplum sağlığı merkezlerimizde iki diyetisyen var. Bir diyetisyen arkadaşımız Lüleburgaz'da Toplum Sağlığı Merkezi'nde görev yapıyor" sözlerini dile getirdi. Sözlerine verdikleri hizmetle devam eden Palacıoğlu, "Özel bir cihazımız var hem kas hem yağ oranını ölçüyor. Böylelikle kişinin kilo verdiği bölgeleri sağlıklı tespit edebiliyoruz. Yağ kütlesinden mi kas kütlesinden mi olduğunu tespit edebiliyoruz" dedi.
"Doğru bilinen yanlışlar"
Sağlık alanında en büyük sorunlardan biri olan doğru bilinen yanlışları da ele alan Palacıoğlu, diyet ve obezite konusunda da doğru bilinen yanlışların fazla olduğunu dile getirdi. Diyetisyen Mine Palacıoğlu, "Doğru bilinen yanışlara biraz değinecek olursak özellikle sabahları içilen sirkeli sular ya da limonlu sular sizin kilo vermenizi kesinlikle sağlamaz. Faza ve yoğun miktarda asit olduğu için midenizi tahriş eder. Diğer bir yöntem olan çimen suyu kaynatma ya da çok fazla miktarda bitki çayı tüketimi. Bunlar da sizlere toksit madde etkisi yapabilir. Yani zehirli etki yapabilirler. Bu nedenle bunlara dikkat etmek gerekir" şeklinde konuştu.
"Beyaz ekmek sağlık düşmanı"
Sağlıklı beslenmenin obezitenin düşmanı olduğunu dile getiren Palacıoğlu, beyaz ekmeği hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor sözlerini dile getirdi. "Asıl bizim dikkat etmemiz gereken hayatımızdan beyaz ekmeği çıkartmamız. Bunun yerine tam tahıl tam buğday gibi ekmekleri hayatımıza koymamız gerekiyor. Sebze ve meyve yeme alışkanlığımızı düzenli bir şekilde oturtmamız gerekiyor. Et ve türevlerinde daha az yağlı kısımlarını tercih etmemiz gerekiyor. Süt ürünlerinde de az yağlı olanları tercih edersek en azından yağ miktarını azaltmış oluruz. Genelde süt ve süt ürünlerinde az yağlı tüketildiği zaman kafalarda soru işaretleri oluyor. 'Kalsiyumdan yararlanılmıyor mu acaba?' diye. Hayır, tam aksine kalsiyumdan daha da fazla yararlanabiliyoruz. Diğer önemli bir husus da sert kabuklu meyveler ceviz fındık gibi yiyeceklere de gün içerisinde atıştırabilirler" şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol