PROTOKOL

Persembeydi günlerden. Aksamiydi.
Yaz disinda özellikle, Persembe aksamlari her hafta dönüsümlü olarak TSM ve THM korolari mükemmel dinleti yapar TRT istanbul Radyosu'nda. Bir hafta sanat müzigi ziyafeti çekilir, bir hafta halk müzigi.
Persembeydi günlerden. THM sanatçisi Ahmet Turan san dostumun çagrilisi olarak oradaydim.
Babaeski'den bir konuk gelmis. Kantinde tanistik. Öteden beriden söylestik.
Uzatmayayim.
Konser an'i gelip yanasti. Salona, stüdyoya geçtik.
iki kisiydik. iki kisilik bir yer arastirdik. En ön sirada bosluklar vardik. Oraya dogru yürüdük. Serde köy çocuklugu. Ortalara oturmaktan çekindik. Ön sirayin kenarina oturmak için yekinirken.
Bir etkili bitti yanimizda. "Yassah hemserim!" mantiginin temsilcisi. "Burasi protokol yeri!" dedi.
Aklima düsen, içimden geçen resti dile getirmeden etmemem gerekirdi, etmedim de. "Bu toplum su protokol zihniyetini terk etmedi gitti!" dedim.
"Yassah hemserim" zihniyetinin sözcüsü, etkili ve yetkili kisi, ne hayrettir ki, dogruladi sözümü. Hak verdi. Hem de mütebessim bir biçimde, "Maalesef!" dedi.
Geri dogru yürüdük. Dördüncü sirayin sol ucunda iki kisilik yer vardi. Geçip oturduk.
Konserin baslamasina hayli vardi. Yanimdaki insanla dedikodu yapmaya daldik.
Protokol hikâyesi bir zaman isgal etti beynimi.
su protokol dedikleri ne menem bir seydir? Ne vaz geçilmez bir tutkudur bazi insanlarin yüreginde, beyninde?
Ön siraya birileri gelip gelip oturdu. Kimisi bayandi, kimisi bay. Çoluk çocuk ta vardi aralarinda.
Tabi ki hepsinin hakki vardi orada oturmaya. Baylarin da bayanlarin da çocuklarinda.
Bir tek benim orda oturmaya hakkim yoktu.
Orada oturanlarin tiplerine baktim Her biri beni andiriyordu. Hepsinin iki kulagi, iki gözü, iki delikli birer burunlari, birer agizlari vardi görünürde.
Görünmeyen yerlerinde, görünmeyen uzuvlarinda mi farklilik vardi acaba? Örnegin, onlarin disleri otuzsekiz adet miydi?
Benim saçlarim yüzyirmibesbin taneydi de onlarinki yüzyirmi milyon kadar miydi?
Gözlerini tam göremiyorum ya. Benim gözlerimde birer tane gözbebegi vardi da onlarin gözlerinde ikiser üçer, dörder adet miydi?
Devlet kurumu TRT'de, istanbul radyosunda türkü dinlemek, izlemek için gittigimiz yerde en ön sirada bize yer veremeyen anlayis, protokol kuralini getirip önümüze firlatan, burnumuzun dibine dayayan zihniyet neyin nesiydi?
su protokol olgusu hangi düsüncenin ürünüdür sevgili insanlar?
insanlar durduk yerde ilah yaratmaya hep hevesli midir böylesi?
Olmasa olmaz miydi?
Olmasa kim ne yitirirdi acaba?
Örnegin, ben protokol yerine oturmamakla hiçbir sey yitirdigimi sanmiyorum. Hiç yitigim yok.
Bu gece protokola oturan bu insanlari bir an buradan kaldirip rast gele yerlere oturtuverseler.
O insanlar mutlaka bir seyler yitireceklerdi demek ki birilerinin aklisira.
Bu insanlar erdemlerini, onurlarini, gururlarini, güçlerini, oturduklari koltuklardan, bulunduklari makamlardan, ellerinde tuttuklari mühürlerden aliyorlar demek ki.
Çekiversen altindan koltugu, indiriversen makamindan, aliversen elindeki mührü.
Kral çiplak kaliverir mi sizce?
Kalir her halde be!
Böyle düsününce.
Oturdum, sükrettim durumuma.
Koltuksuzlugumu, makamsizligimi, mühürsüzlügümü, satafatsizligimi çok sevdim.
iyi ki siradan insandim.
Erenler protokoldan korusun.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol