PROF. DR. ANIL ÇEÇEN VE ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE'Yİ TABANA İNDİRME SORUNU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Anıl Çeçen ve yazar Hüsnü Merdanoğlu Atatürk konulu panele konuşmak üzere, Kent Konseyi Başkanı ve Öğretim Görevlisi Münür Saygın'ın davetlisi olarak Kırklareli'nde idiler. Bu vesileyle 35 - 40 yıllık dostum olan Anıl Çeçen'i görmüş, yazar Hüsnü Merdanoğlu'nu da tanımış oldum. Anıl Çeçen konuşmasında ATATÜRK ve Atatürkçü Düşünce ışığında Türkiye'nin sorunlarını anlatırken, Hüsnü Merdanoğlu da Türkiye'nin her zaman güncel kalan iki sorununu HALKEVLERİ ile KÖY ENSTİTÜLERİ'ni konuştu. Kırklareli 2013 yılını bunları konuşarak kapattı.
Konuşmacıların ikisi de ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ kurucu üyesidirler. Bu derneğin faaliyetleri kapsamında ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE'yi tabana indirmeye, bu düşüncenin ışığında Türkiye'nin çağdaşlaşma sorununu anlatmaya çalışmaktadırlar. Atatürkçü Düşünce zemininde yürüyerek, Türkiye'nin karanlık köşelerini toplumsal katlarını aydınlatmaya çalışmaktadırlar. Atatürkçü Düşünce Derneği de bu amaçla kurulmuştur. Halkın Atatürk Sevgisi bu yoldan Atatürkçü Düşünce ile birleşip Türkiye'nin insanlarını bu yöne tetikleyecektir. Bunun için Türkiye'nin insanlarına, toplumsal katmanlarına AYET gibi gidilmeyecek, halkın içinden AYET gibi çıkmanın yolları aranacak, hedefe Arizona Karıncaları gibi gidilecektir. Ülkenin sorunları akılcı ve gerçekçi yöntemlerle ele alınıp, halkın önüne konacaktır. Bu sorunlar halka anlatıldıkça Atatürkçü Düşünce pragmatik yapısı ile halkın içine girilecektir. Bir süre sonra görülecektir ki halkın beti bereketi bu düşünce ile yoğrulacak, yeni kuşaklar bu Pragmatik ( Faydacı ), akılcı ve gerçekçi düşüncelerle büyüyerek, doğanın nimetlerinden, kaynaklarından azami biçimde yararlanacaktır. Türk halkı klasik yaşam biçimini Atatürk Akılcılığı, Gerçekçiliği, bilimsel ve mantıki düşüncesiyle yarınları fethedecektir. Prof. Dr. Anıl Çeçen'in söylediklerinde, yazdığı kitaplarda bu düşüncenin, bu fikirlerin ışığını gördüm. Çeçenler, Merdanoğulları ve kendilerini halkın hizmetine koymuş olan HALK AYDINLARI buna inanmış olarak Türkiye'nin tabanını kımıldatmaya, tavanını uyarmaya devam edeceklerdir. Ben şahsen bu görevi yapanları AKZAMBAKLAR ÜLKESİ FİNLANDİYA'lı SNELMAN, ÜLKÜCÜ ÖĞRETMEN gibi görmekteyim. Dostum Prof. Dr. Anıl Çeçen'i ve tanımaktan onur duyduğum yazar Hüsnü Merdanoğlu'nu misyonu olan aydınları, kültür adamları olarak dinledim, mutlu oldum. Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Öğretim Görevlisi Münür Saygın'ı da karanlığın sınırında aydınlığın bekçisi gibi bilgili, bilinçli gördüm. 66 yıldır fikren ve fiilen Cumhuriyet Halkının hizmetinde bulunmuş, yaşını başını almış, yaşı icabı artık durağan hale gelmeye başlamış biri olarak, bu dostların konuşmalarından, toplumsal hizmetlerinden çok etkinlendiğimi, halkın aydınlanmasını engelleyen bariyerlerin yıkılabileceğine bir kez daha inandım. Gelecekten umutluyum. Bu ülkenin karanlığı bir gün yerini aydınlığa bırakacaktır. Yeterki ülkemizi ve halkımızı önümüze koymuş olalım, onlara hizmet borcumuz olduğunu bilelim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol