"KIRKLARELİ'Nİ GEÇMİŞTEN GELECEĞE TAŞIYANLAR" kitabıma aldığım Prof. Dr. Gültaç Ozbay kültürüne, ilmine yakışanı yaptı, baba mirasından kendisine kalan tarihi binayı İl Özel İdaresi’ne bağışlamak suretiyle örnek bir harekette bulundu. Kırklareli İl Özel İdaresi’nin restorasyondan sonra binaya bağışlayanın adı ile Sergi Salon yapması hangi yönden yakılırsa bakılsın hareket bir KÜLTÜR SANAT OLAYI olmuştur. Bu sergi salonunun açılışını ATATÜRK’ün KADIN DEVRİMİ'nin Kırklareli'nde sembolü olan SAYIN ESENGÜL CİVELEK'in yapmış olması olaya bir başka değer daha kazandırmıştır. Sayın Vali Esengül Civelek'i, Sayın Prof. Dr. Gültaç Ozbay'ı, İl Özel İdaresi Sekreteri Sayın Ziya Eser'i kültüre, sanata mekan hazırladıkları için kutluyoruz. Kırklareli'nin KÜLTÜR TARİHİ'ne NOT DÜŞÜYORUZ.
Bu vesileyle İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği’nin çıkardığı 2015 Ajandası'na Kırklareli'nin yetiştirdiği bazı kültür sanat insanlarını alması bir ilki oluşturması, bir kadirşinaslık oluşturması bakımından önemli bir başlangıçtır. Biz 68 yıldan beri yazıyoruz, Kırklareli'nin kültürünü ortaya çıkarmaya çalışıyoruz, bu süreçte ilk defa Kırklareli'nde devletin (Valiliğin) hizmet ünitesinin bir kültürel faaliyetinde (hizmetinde) adımızla, sanımızla anılmış oluyoruz.
"KÜLTÜR ÖLÜ İNSANDA
DİRİ KALAN ŞEYDİR"
Kırklareli'nde çok yetenekli insanlar kültür sanat yaratmışlardır. Geride eser bırakmışlardır.
Kırklareli Müzesi’ndeki, Karakoç Köyündeki mekânlarda bulunan arkeolojik eserler ölenlerden geride kalanlardır. Demek oluyor ki bir yerde "MEKAN VARSA ORADA KÜLTÜR VARDIR- YAŞIYORDUR." Bu açıdan Prof. Dr Sayın Gültaç Özbay'ın adını taşıyan SERGİ SALONU bundan sonra kültür sanat yaratacaklar için bir zemin olmuştur. GÜLTAÇ ÖZBAY SALONU bir Galeridir. Mesela benim arşivimde Cumhuriyet'in 75. yıldönümüne kadar İl Genelinde gerçekleştirdiği sosyal, kültürel ekonomik faaliyetler büyütülmüş, tablolar halinde durmaktadır. Vilayet binasının inşaatını gösteren fotoğraf dahi arşivimizde bulunmaktadır. Kırklareli KÜLTÜR KENT olacaksa kültür sanat eserlerinin korunmasına, sergilenmesine zemin ve mekân hazırlamak zorundadır. Bu yazıyı yazarken Kırklareli'nin eski ev ve konaklarını yağlı boya tablolar halinde resmeden Nurdan Güven ile bir telefon görüşmesi yaptım. Değerli sanatçı halkın, okumuşların ilgisizliğinden yakındı. Gerçekten kültürel, sanatsal etkinliklerin ziyaretçisi, dinleyicisi sanatçıyı, konuşmacıyı sevindirecek oranda değildir. Sanatçı eserinin ziyaret edilmesini bekler, yazar okunmasını ister. Kısaca sanatçı, yazar, eser sergileyenler ilgi ister, görmeye dinlemeye gelen olursa ilgi bilgi yaratmış olur.
Sayın Prof. Dr. Gültaç Özbay büyük değer taşıyan tarihi binayı, bağışlamakla, yetkililerin de bu binayı bağışlayanın adı ile GALERİ haline getirmeleri kültür bağlamında bir çığır oluşturmuştur. Bu vesileyle şunu da söylemek isterim Kırklareli'nin bir KENT MÜZESİ'ne, Kültür Bakanlığı Müzesi’nin depo olmaktan kurtarılmaya, Aşağıpınar’ın da 8 bin 300 yıl önce tarihin İLK KÖYÜNÜ KURANLARIN yarattıkları eser müzede sergilenmeyi bekliyor. Çinliler İLK ADIMI ATAN DÜNYAYI DOLAŞIR" derler.
Dileriz ki öyle olur. Tarih ve Kırklareli halkı önünde Sayın Prof. Dr. GÜLTAÇ ÖZBAY 'ı kutluyorum. Birçok varlıklı insanın yapabileceği şeyi Bayan Gültaç Özbay yapmıştır.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol