Sevgili çocuklar,
Yakup (a.s-aleyhisselam)(selam onun üzerine olsun), ailesi ve çocuklari ile birlikte Misir'a gelip sevdigi oglu Yusuf'a kavusunca çok mutlu olmustu.
Ancak Yusuf'a ve babalari Yakup'a, kötülük yaptiklarini her an hatirlayan agabeyler devamli olarak buruk bir aci içinde yasamaktaydilar.
Bunlar, Yusuf'un kendilerine yaptigi bunca iyilikler karsisinda manen eziliyor ve çogu zaman konusurlarken ne Yakup (a.s) ne de Yusuf'un yüzüne bakamiyorlardi.
Bu eziklik bir zaman devam edince bir itiraf (açiklama) yapma ihtiyaci duydular.
Bir gün agabeyler kendi aralarinda konusurlarken içlerini kavuran bu acidan kurtulabilmek için biri konuyu açikladi;
"Babamiz Yakup'a ve Yusuf'a neler yaptigimizi hatirliyorsunuz. Degil mi?" dedi. Digerleri de;
"Tabii hatirliyoruz. Onlari gördükçe yeniden hatirliyor, yeniden üzülüyoruz"
"Üzülmenin faydasi olmuyor ki… En iyisi gidip kendilerinden özür dileyelim ve haklarini bize helal etmelerini isteyelim" dediler.
Kardesler yaptiklarina özür diliyorlar
Bir gün aradiklari ortami buldular. Yakup (a.s) Yusuf'la birlikte otururken yanlarina geldiler ve karsilarina oturup;
"Sevgili babamiz. Bizler, sizin huzurunuza simdiye kadar gelmedigimiz bir is geldik" dediler. "Çünkü biz biliyoruz ki Peygamberler, halkin en merhametlisidirler"
Yakup (a.s) da onlarin temsilcisi durumunda ki ogluna sordu;
"Sevgili ogullarim. Hayrola? Ne için geldiniz?" dedi. Onlar da açikladilar;
"Bizim, sana ve kardesimiz Yusuf 'a yaptiklarimizi biliyorsun, degil mi?" dediler.
Yakup (a.s) da; "Evet biliyorum" dedi. Onlar tekrar;
"Bu aci her günümüzü zehir ediyor. Bizi bu acidan kurtarin ve bizi affedin. Biz sizden özür diliyoruz" dediler.
Yakup (a.s) ve Yusuf da onlara;
"Biz sizi affettik. Hakkimizi da size bagisladik" dediler.
Balarindan ve Yusuf'tan affedilmelerini isitmis olmalarina ragmen agabeylerin huzursuzlugu geçmemisti.
"Ya, Allah bizi affetmezse…" diye söylendiler. "Sizin affiniz, acaba bizi Allah'in azabindan kurtarabilir mi?" dediler.
"Onun için, Ey Babacigim. Sen Allah'in Peygamberisin. Allah katinda bizim affedilmemizi saglamani ve bizim için Allah'tan af dilemeni diliyoruz" dediler.
"Eger dilegin, Allah katinda kabul olur da sana vahiyle (Peygambere gelen emir) bir emir gelirse iste o zaman gözlerimiz aydin ve kalplerimiz huzurlu olacaktir"
"Eger Allah senin dua ve af dilemeni kabul etmezse, bizim bu dünyada göz aydinligimiz olmayacak ve asla sevinç de duyamayacagiz" dediler.
Bunun üzerine Yakup (a.s) ayaga kalkip kibleye dogru yöneldi. Yusuf (o da bir müddet sonra Peygamber olacak) babasinin arkasinda kibleye döndü. Bütün kardesler de boyunlari bükük, içleri acili bunlarin arkasinda saf (sira) tuttular.
Yakup aleyhisselam dua etti.
Yusuf aleyhisselam da âmin (duamizi kabul et, Allah'im) dedi.
Siz, özür dilemesini biliyor musunuz?
Sevgili çocuklar,
Hepimizin yaptigi gibi mutlaka sizler de büyük küçük bir takim hatalar, kusurlar yapmakta, belki de suçlar islemektesiniz.
Bu hatali davranis sekli çok normaldir. Çünkü "Hatasiz insan olmaz"
Ama insana yakisan sey, hatasini anlamak ve bu hatasindan dolayi karsisindaki insandan özür dilemektir"
Siz de annenize, babaniza, kardeslerinize ve arkadaslariniza karsi hatalar yapmis olabilirsiniz. Hata yaptiginizi anlar anlamaz zaman kaybetmeden o hata yaptiginiz insana gidin ve ona özür dilediginizi söyleyin.
Böyle bir hareket sizi asla küçük düsürmeyecegi gibi karsinizda ki insanin da sizi daha çok sevmesini ve takdir etmesini (begenmesini) saglamis da olacaktir.
Hatadan dönmenin en güzel yolu sudur.
Birincisi özür dilemek, ikincisi de o hatayi bir daha yapmamaya çalismaktir.
Yakup'un (a.s) evlatlari için yaptigi duasinin Allah katinda kabulü, çok seneler sonra Yakup (a.s) in ölmesine yakin bir zaman da Allah katindan gelen bir vahiyle açiklandi.
Allah'in (c.c) nun bu müjdesi basta Yakup (a.s) olmak üzere Yusuf' ve agabeylerini çok sevindirdi.
nlaleli@mynet.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol