Hakan Dedeoglu, Avrupa Birligi’nin Türkiye halkindan gizlenen ‘kaynasma’ stratejisi ile öncelikle Trakya’yi AB’ye dahil etme amaci güttügünü söylerek devam ettigi degerlendirmesinde, verilen fonlarla halkin yeni bir kimlige hazirlandigini, Edirne Valiligi tabelasindan TC ön ekini çikarma denemeleri yapildigini anlatti. Dedeoglu merak uyandiran ve ilgi çeken açiklamalarina söyle devam etti:
“(Çorlu, Edirne) Avrupa Birligi’nin Türkiye halkindan gizlenen ‘kaynasma’ stratejisi, ‘ulusal sinirlarin böldügü bölgeleri AB’ye entegre etme’ amacini tasiyor. Ilk ‘kaynasacak’ saha olarak seçilen Trakya’da egitim, saglik, emek piyasasi ve ortak tehdit yönetimi ‘sinir ötesi’ne terk edilecek ama kendisine ’sinir ötesi kimlik’ biçilen bölge halki üst-kimliksiz kalmayacak!
Avrupa Birligi (AB) 2004 yilindan bu yana ‘aday ülke’ Türkiye’yi, Sinir Ötesi Isbirligi (SI) kapsaminda destekliyor. Katilim Öncesi Mali Yardim (KMY) adi verilen bir AB fonu tarafindan finanse edilen isbirligi programlari, AKP hükümeti ve AB muhipleri tarafindan, Türkiye kamuoyuna ‘AB bizi hem tam üyelige hazirliyor, hem de para vererek kalkinmamiza yardim ediyor’ ifadesiyle yansitiliyor. Oysa AB’nin hiç de gizli olmayan stratejik kararlarina ve düzenlemelerine bakildiginda, asil niyetin Türkiye’nin belirli bölgelerinin fiilen AB topragi haline getirilmesi oldugu görülüyor. Birçok AB sözcüsünün ‘Türkiye çok büyük’ sözleri hatirlandiginda, "parça parça Avrupalilastirma" niyeti anlam kazaniyor.
AB'nin destekledigi etkinlikler dikkate alindiginda, ilk ‘özerk sinir ötesi eyalet’ projesinin Trakya’yi kapsadigi anlasiliyor. Edirne ve Kirklareli illeri, kara sinirlari itibariyle Bulgaristan’la iliskilendirilerek Sinir Ötesi Isbirligi’ne dahil edilirken, Tekirdag ve Çanakkale de ‘deniz ötesi isbirligi’ne sokulmus vaziyette. AB resmi belgeleri bu tür isbirliklerini ‘stratejik’ seviyede görüyor ve su tespite dayaniyor: ‘Ulusal sinirlar kalkinmaya engeldir!’
Strateji: Bölgelerin entegrasyonu
AB’nin bu tespiti, ‘birligin karar organi’ denilen Avrupa Konseyi’nin 6 Ekim 2006 tarih ve 2006/702 Nolu ‘basimi zorunlu olmayan’ kaydiyla siniflandirilmis, ama AB Resmi Gazetesi’nin 21 Ekim 2006 tarih ve L291 sayisinin 11-32. sayfalarinda yayinlanmis stratejik kararinda yer aliyor. AB’nin her çesit müktesebatini çevirtmekle mesgul AKP hükümetinin, ‘kaynasma stratejisi’ baslikli 22 sayfalik bu karari çevirmeyerek bir anlamda gizleme yoluna gitmesi, AKP açisindan pek anlamli. Fakat bunun kadar manidar olani, ‘Avrupa Takimi’ üyesi kimi akademisyenlerin, Trakya bölgesinde verdikleri konferanslarda, bilim insani namusuna aykiri bir biçimde AB kararinin ‘sinir ötesi kimlik’ ve ‘Avrupa vatandasligi’ gibi kimi vurgularini saklayarak veya çarpitarak halka sunmalari.
Konsey’in ilgili karari, Trakya’dan dört ili içine almis SI’lerinin nihai amacini net olarak açikliyor: ‘Ulusal sinirlar ile bölünmüs bölgelerin entegrasyonunu saglamak.’ Kararin Ek 2.4 maddesinde SI’lerdeki ön kosul, ‘mevcut ulasim ve iletisim altyapisinin iyilestirilmesi’ olarak açiklanirken, devaminda ilginç kavramlar ortaya atiliyor: ‘sinir ötesi isletme’, ‘sinir ötesi egitim-ögretim’, ‘sinir ötesi saglik’ ve ‘sinir ötesi emek piyasasi’.
2007-2013 dilimindeki AB stratejisini açiklayan karara göre, SI'ler sinir bölgelerinin rekabetçiligine odaklanirken, egitimi, sagligi ve giderek emek piyasasini Avrupa'ya ve ‘üçüncü taraflar’ olarak tanimlanan uluslararasi sermayeye açmali. ‘Ortak tehditlerin yönetimi’ni de SI'lere yükleyen Konsey karari, isbirligi alanlarini, Ingilizce'de ‘hakimiyet sahasi’ manasina gelen ‘territory’ kavramiyla ifade ediyor. Daha önemlisi, hakimiyet sahalarindaki halk için ‘sinir ötesi kimlik’ olusturulmasi öngörülürken, bu yeni kimligin ‘Avrupa vatandasliginin bir bileseni’ olacagi belirtiliyor. Konsey, KMY fonunun da, kapsami sayilan ilkelerle çizilmis bölgesel entegrasyon için kullanilacagini, ayni kararda düzenliyor.
Muhatap yerel yönetimler
Egitim, saglik, emek sömürüsü ve kimlik problemi çözülmüs sahanin ‘siyasal iktidar’ sorununa yanit arayan Konsey, ‘kamu yönetimi reformu’nu adres gösteriyor. Konsey'in KMY'yi kuran 1085/2006 no'lu karari, reform’un çerçevesini söyle çiziyor: Yardim alabilmek için ‘kamu yönetimini, isbirliginin ve mali yardimlarin yönetimini yeni bir sisteme devredecek ölçüde yerellestirmek’ ön sart! Açikçasi, AB, ‘sahalari’ni yönetirken ve mali olarak desteklerken, o ülkenin merkezi otoritesiyle degil, ‘sinir ötesi kimlik’li yerel yönetimlerle muhatap olmak istiyor.
AKP hükümeti, sarti yerine getirmek için, gerekçede Konsey'in karar numarasina (1085/2006) dogrudan atif yaparak, 5449 sayili yasayi çikardi ve öngörülen ‘yeni sistemi’ Bölge Kalkinma Ajanslari (BKA) olarak isimlendirdi. Kamu Ihale Yasasi ve Sayistay denetimi disinda tutulacak BKA'lar AB'nin ‘diyalogu’ için gereken yetkilere sahip. BKA'lar soL'un TRAKAB ve IMP'nin bölge plani açisindan ele alindigi ‘AKP’nin Trakya Plani’ baslikli haberinde detayli olarak anlatilmisti.
Edirne, Türkiye Cumhuriyeti'ne bagli degil mi?
‘Özerk Trakya’, gelinen noktada önemli evrelerden geçiyor. Özellikle ‘ulasim altyapisi’ alaninda birkaç yatirim birden ilerliyor. Projeleri hazir durumda olan Halkali-Bulgaristan Hizli Tren Hatti ve Kirklareli Demirköy TIR geçisleri Avrupa Yatirim Bankasi'ndan onay beklerken, en önemli gelisme Çorlu Lojistik Bölgesi-Asyaport Limani ekseninde görülüyor. Sovyetler Birligi karsiti sivil istihbarat kurulusu olarak karanlik bir geçmise sahip olan ve bir süredir Avrupali lojistik tekellerinin denetimindeki Gemi Tasimaciligi ve Ekonomisi Enstitüsü (ISL), Çorlu Lojistik Bölgesi'nde danismanlik yaparken, projenin yürütmesini TOKI'nin üstlenmesi karara baglandi. Trakya'nin Avrupa Erisim Agi'na daha siki baglanmasinda yeni proje ve adimlarin AKP'nin ‘kamu yönetimi reformu’nu bekledigi ifade ediliyor. O kapsamda 5 Kasim 2008 tarihli son AB Genisleme Raporu'nda AKP hükümetinin KMY'nin devami için ‘yerel düzeyde gerekli yönetsel yapilari kurmasi gerektigi’nin alti çizilmisti. Trakya'yi ‘özerklestirme’ projesinin ‘sinir ötesi kimlik’ kazandirma ayaginda garip etkinlikler dikkat çekiyor. Edirne Valiligi'ne bagli AB Bilgi Bürosu ‘Avrupali olmak’ baslikli çesitli yarisma ve programlarla gençlere seslenirken, bölgedeki ilkögretim okullarina dek ‘projecilik’ asilaniyor. KMY fonu da belediyeler, ‘etnik’ dernekler, ticaret-sanayi odalari ve ‘sivil toplum’ örgütlerine ulufe dagitarak ‘her kesimden Avrupali’ yaratiyor, AKP'li bakanlar ise bölgedeki ‘Trak'larin ilk atalari ve tapinaklari’ türünden tuhaf arastirmalari finanse ediyor. Dikkat çekici bir ‘halk yeni kimlige hazir mi?’ yoklamasi ise Edirne Valiligi'nden geldi. Sembolik de olsa bir deneme yapildi ve valilik tabelasindan ‘TC’ ön eki kaldirildi. Halktan tepki gelmesi üzerine ‘Içisleri Bakanligi TC ibaresinin kullanim yerleri için yeni çalisma yapiyor’ diyerek 7 ay direnen AKP bürokratlari, ancak geçen Ekim ayi sonunda Edirne Valiligi'ni Türkiye Cumhuriyeti’ne ‘bagladi’.
AB'nin Türkiye kamuoyundan gizlenen "kaynasma stratejisi" karari, 2007-2013 dönemini kapsiyor. Türkiye'nin tam üyelik görüsmelerinin 2014'ten önce baslayamayacagini defalarca söyleyen AB yetkilileri, anlasildigi kadariyla ‘önce sinir ötesinde kaynasalim’ demeye getiriyor. AB ve AKP'nin karsilikli olarak yürüttügü stratejinin önüne geçilmez ve AKP gitmezse, 2014 yilina gelindiginde, Türkiye'nin ‘kaynasan’ bölgeleri, ‘Avrupa vatandaslari’nin yasadigi topraklar olarak AB'ye tam üye olabilecek. AB'nin ‘hazmetme kapasitesi’ herhalde o kadarina yetecek!”
BITTI
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol