Kirklareli Il Saglik Müdürlügü Halk Sagligi Müdürü Uzm. Dr. Nihat Kutluay, dünyada görülme sikligi 150'de 1 olan otizmin erkek çocuklarda kiz çocuklarina oranla daha fazla görüldügünü bildirdi. Tanisi 12 ayliktan itibaren konulabilen otizmin dogustan ya da sonradan olabildigini belirten Kutluay, erken yasta tani konmasinin, bir an önce egitimin baslamasi açisindan önemli oldugunu kaydetti.
Kirklareli Halk Sagligi Müdürü Uzm. Dr. Nihat Kutluay, otizm, otizmin belirtileri, otizmli çocuklarin egitiminde ve tedavi sürecinde kullanilan yöntemler konularinda açiklamalarda bulundu. Otizmin ömür boyu süren ve bireyin duyu organlariyla algiladiklarinda bozulmalara neden olan bir bozukluk olarak tanimlandigini belirten Dr. Kutluay, söz konusu bozukluklarin sosyal iliskilerde, iletisimde ve davranislarda ciddi sorunlara yol açabildigini vurguladi.
Dr. Kutluay, eger çocuk, baskalariyla göz temasi kurmuyorsa, ismi söylendiginde bakmiyorsa, söyleneni isitmiyor gibi davraniyorsa, sebepsiz sekilde aglama, gülme gibi davranislar sergiliyorsa, duygulari anlamakta ve ifade etmekte zorlaniyorsa, parmagi ile istedigi seyi göstermiyorsa, oyuncaklarla oynamayi bilmiyor, akranlarinin oynadigi oyunlara ilgi göstermiyorsa, bazi sözleri tekrar tekrar ve iliskisiz ortamlarda söylüyorsa, konusmada akranlarinin gerisinde kalmissa, sallanmak, çirpinmak gibi garip hareketleri varsa, asiri hareketli, hep kendi bildigince davraniyorsa, gözleri bir seye takilip kaliyorsa, bazi esyalari döndürmek, siraya dizmek gibi sira disi hareketler yapiyorsa, günlük yasamindaki düzen degisikliklerine asiri tepki veriyorsa otizm açisindan degerlendirmesi gerektigini aktardi.
Dünyada otizmin görülme sikliginin 150?de bir oldugunu anlatan Kutluay, erkek çocuklarda görülme sikliginin kizlara oranla 3-4 kat daha fazla olmasina ragmen kiz çocuklarinda görülen otizmin erkek çocuklarindakine oranla daha ciddi problemlere neden olabildigini kaydetti.
Ülkemizde saglikli istatistikler olmamasina ragmen, 1/150 orani ile yaklasik 450.000 otizmli birey ile 0-14 yas grubunda 125.000 civarinda otizmli çocuk oldugunun tahmin edildigini dile getiren Kirklareli Halk Sagligi Müdürü Dr. Kutluay, "Otizm baslangicinin, iki ya da üç yas dönemlerinde çocuklarin davranislarinda belirgin sekilde görülmese de, yapilan ayrintili degerlendirmelerle, otizmin belirtilerinin dogustan ya da bebekligin erken dönemlerinde yaklasik 30 aylik oluncaya kadarki süre içinde görülebilecegi belirtilmektedir. Bunun yani sira, 36 aylikken ya da daha ileriki dönemlerde de çocuklarda otistik davranis özellikleri görülebilmektedir.
Otistik spektrum bozukluklarinin görülme oraninin, erkeklerde kizlardan 4-5 kat daha fazla oldugu belirtilmektedir. Bu bozuklugun kizlarda erkeklerden daha az görülmesine ragmen, kiz çocuklarda daha ciddi problemler görülmektedir. Kiz çocuklarda daha çok beyin hasari, düsük IQ seviyesine rastlanirken, erkeklerde ise dil ve zihinsel fonksiyonlarda yetersizlikler daha çok görülmektedir" dedi.
Erken teshis önemli
Otizm tanisini koyabilecek kisilerin yalnizca konunun uzmani olan doktorlar oldugunu belirten Dr. Kutluay, "Otizmli çocuklarin dis görünümleri diger çocuklardan farkli degildir; ancak, davranislari farklidir. Tani, uzmanlar tarafindan çocugun gözlenmesi, gelisim testleri yapilmasi ve anne-babalara çocugun gelisimi hakkinda sorular sorulmasiyla konur. Otizmin tanisi 12 ayliktan itibaren konabilir. Erken yasta tani konmasi, bir an önce egitimin baslamasi açisindan önemlidir. Ülkemizde otizm tanisi koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastaliklari uzmanlari ve çocuk nörologlaridir" diye konustu.
Henüz otizm tanisi konulmamis bir çocuk için Çocuk Ruh Sagligi ve Hastaliklari Anabilim Dali Bölümü bulunan üniversite hastanelerine basvurulabilinecegi, yine çocuk ruh hastaliklari uzmani veya çocuk nörolugu bulunan Saglik Bakanligi'na bagli devlet hastanelerine basvurulabilinecegini aktaran Kutluay, otizm tanisi konulmus çocuk için Özürlü Saglik Kurulu Raporu çikartilmasi gerektigini, Özürlü Saglik Kurulu Raporu almak için, Özürlü Saglik Kurulu bulunan bir hastaneye basvurulmasi gerektigini belirtti.
Özürlü Saglik Kurulu'nun iç hastaliklari, genel cerrahi, göz hastaliklari, kulak-burun-bogaz, nöroloji veya ruh hastaliklari uzmanlarindan olustugunu dile getiren Kutluay, açiklamalarini söyle sürdürdü;
Otizmin tedavisi sürekli ve yogun bir egitimdir
"Bir çocuga otizm tanisi koyulduktan hemen sonra egitim programinin planlanmasi adimina geçilmelidir. Otizmin tedavisi sürekli ve yogun bir egitimdir. Her çocugun bu egitimi alma hakki vardir. Bu haktan yararlanmak için yasanilan yere en yakin Rehberlik ve Arastirma Merkezine (RAM) basvurulmalidir. Bu basvuruyla RAM içinde bulunan Özel Egitim Degerlendirme Kurulu tarafindan çocuklara egitsel degerlendirme ve tanilama yapilir. RAM'da egitsel degerlendirme ve tanilama süreci sonunda tani alan çocuklar için bir yillik bir egitsel plan hazirlanir. Çocuklarin gelisimi RAM tarafindan düzenli olarak takip edilir ve egitsel plan her yil RAM tarafindan yenilenir.
RAM'da hazirlanacak egitsel planda çocuklarin hangi egitim ortaminda egitim görmesinin uygun olacagina iliskin görüs de belirtilir. RAM'da hazirlanacak egitsel plandaki görüs dogrultusunda il ya da ilçe Milli Egitim Müdürlügü bünyesindeki Özel Egitim Hizmetleri Kurulu, otizmli çocuklar için en uygun olan egitim ortamina yerlestirme karari verir. Yerlestirme seçenekleri Kaynastirma, Özel Egitim Sinifi, Otistik Çocuklar Egitim Merkezi(OÇEM) ve Otistik Çocuklar Is Merkezidir.
Egitim ücretsiz olarak verilir
Ülkemizde resmi egitim kurumlarinda verilen özel egitim hizmetleri ücretsizdir ve devlet tarafindan karsilanir. Ancak özel egitim kurumlarinda verilen özel egitim hizmetleri ücrete tabidir. Bu ücretin belli bir bölümü de devlet tarafindan karsilanir. Çocuklarin bir özel egitim kurumundan; örnegin, rehabilitasyon merkezinden ya da özel egitim kursundan destek egitim alabilmesi; ayrica, bu hizmetin bedelinin devlet tarafindan karsilanabilmesi için de RAM'a basvurulmasi gerekir. Özel egitim okul ve kurumlari ile özel egitim siniflarindaki gündüzlü ögrencilerin okula ulasimlari Milli Egitim Bakanligi tarafindan ücretsiz saglanir. Özel egitim kurumlarinda gündüzlü olarak okuyan ve parasiz yatililik sartlarini tasiyan ögrencilere genel bütçeden karsilanan ödenekle ücretsiz olarak ögle yemegi verilir. Agir düzeydeki engellinin evde bakimi karsiliginda, ihtiyaci olan ailelere, anne-babaya ya da vasiye her ay bir asgari ücret tutarinda ödeme yapilir. Bakima muhtaç özürlüye ikametgâhinda bakim hizmetinin verilmesi durumunda, bakim ücreti, hizmetin verilmesini takip eden ay içinde Sosyal Hizmetler Il Müdürlügü tarafindan aileye ödenir. Otizm tanili çocuklarin nüfus cüzdanina ekletilecek 'engelli/özürlü' ibaresi ile birçok kolaylik ve indirimden özel faydalanilabilir.
Tedavisinde kullanilan yöntemler otizmli çocuklara erken yasta, tercihen üç yastan önce tani konmasi büyük önem tasir. Çünkü otizmli bir çocuk egitim almaya ne kadar erken baslarsa, o kadar hizli ilerleyebilir. Otizmli çocuklara haftada en az 20 saat, tercihen 35-40 saat süreyle ve otizmli çocuklar için özel olarak hazirlanmis egitim programlariyla özel egitim verilmesi gerekir.Özel egitimin yani sira özel egitime destek olarak verilen terapilerin en önemlileri dil-konusma terapisi ve ugrasi terapisidir.
Dil-konusma terapistleri otizmli çocuklarda dil ve iletisim becerilerini gelistirmek için çesitli terapiler uygularlar. Bu terapilerin temel hedefi, otizmli çocuklarin içinde bulunduklari tüm ortamlarda iletisim kurmalarini saglayacak iletisim becerilerini onlara kazandirmaktir. Bu amaçla, hem kendilerine yöneltilen konusmalari daha iyi anlamalari, hem kendilerini daha anlasilir sekilde ifade etmeleri, hem de karsilikli konusma baslatma ve sürdürme becerilerini kazanmalari saglanmaya çalisilir.
Ugrasi terapistleri ise, otizmli çocuklarin günlük yasam becerilerini, toplumsal becerilerini ve uyumsal davranislarini gelistirmek ve davranis sorunlarini azaltmak amaciyla çesitli terapiler yürütürler."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol