Wikileaks sitesi tarafindan sizdirilan Amerika'nin diplomatlari arasindaki "samimi" yazismalarda; ("samimi" ifadesi Amerikan Disislerine ait) Ahmet Davutoglu hakkinda, "paranoyak", "deli" vb. ifadeler kullaniliyor.
Ama ayni Amerika'nin derin devletinin yayin organlarindan Foreign Policy ise Davutoglu'nu "Dünyanin yasayan 100 büyük düsünürü" arasinda gösterdi ve geçenlerde çagirip ödül verdi.
Bütün sömürücüler ve zalimler ikiyüzlüdür. Sirtini sivazlayip yüzüne karsi övgüler düzdüklerinin arkasindan en büyük hakaretleri yapmalari onlarin dogalarinin geregidir.
Foreign Policy'nin "100 büyük düsünür" tiyatrosunu bir yana birakalim. Amerika'nin gerçek düsüncesi Wikileaks belgelerinde ifade ediliyor.
Ama Wikileaks belgelerini okumak için, asgari düzeyde de olsa "birikim" gerekiyor. Ortaliga saçilan bütün bu gerçeklerin ardindan bile Davutoglu, üstelik Washington'dan; bir yandan "Paranoyak", "deli" olarak adlandirilmasina, diger yandan da sirtinin sivazlanmasina neden olan görüslerini büyük bir piskinlikle tekrarlamis.
Davutoglu, bu ülkeye yaptigi ziyaret sirasinda Washington Post gazetesinden Jackson Diehl'e Türkiye'nin önderliginde "Osmanli Milletler Toplulugunu" olusturmaktan bahsediyor.
AMERIKAN PROJESI
Öncelikle ve açiklikla su gerçegin altini çizmek gerekir: Davutoglu'nun zaman zaman sözünü ettigi Osmanli Milletler Toplulugu projesi, Amerika'nin dünya hâkimiyetine iliskin büyük projesinin bir parçasi olarak ve bu ilke adina dillendirilen bir görüstür.
AKP'nin en büyük iktidar ortagi Fethullah Gülen bu gerçegi; "Amerika, önümüzdeki 40 yil boyunca dünyanin en büyük gücü olarak kalmaya devam edecek. Akilli bir Müslüman'in yapmasi gereken, bu 40 yil boyunca Amerika ile birlikte hareket etmektir" diye ifade etmisti. (Nevval Sevindi ile röportaj, 2004)
Ahmet Davutoglu'nun da benzer görüsleri biliniyor. Davutoglu, 20 Mart 2009 günü, gene Washington'da yaptigi açiklamada; "Türkiye küresel yeni düzene, çevresinde bölgesel alt düzenleri yeniden kurarak katkida bulunacaktir" diyordu.
Gerek Fethullah Gülen, gerekse Ahmet Davutoglu ayni görüsü dillendiriyorlar. "Amerika ile birlikte hareket edelim, Amerikan projeleri içinde yer alalim."
Tayyip Erdogan da bilindigi üzere bu gerçegi "Ben Amerika'nin Büyük Ortadogu Projesi içinde esbaskanlik görevi üstlendim" diyerek ifade etmisti.
Kisacasi Davutoglu'nun Osmanli Milletler Toplulugu, Amerika'nin "Genisletilmis Ortadogu ve Kuzey Afrika Projesi"dir.
EFENDI YIKILINCA…
AKP, iktidarini Amerika'ya borçludur. Herkesin bildigi bu gerçegi yeni bastan anlatmaya gerek yok.
Onun için AKP, içerde ve disarida attigi bütün önemli adimlari ABD ile uyumlu olarak atmak zorundadir. Tayyip Erdogan'in Suriye, Ürdün, Lübnan ve Irak'la kurmak istedigi yakin iliskiler de, bu çerçevede anlam kazanmaktadir.
Bu büyük gerçegi unutmamakla birlikte özelikle son zamanlarda AKP cephesinden yüksek perdeden duyulmaya baslanan "Bölgesel güç" ve hatta zaman zaman kendilerini tutamayarak sarf ettikleri "küresel güç olmak" sözlerini nasil degerlendirmek gerekiyor?
Dünyanin en büyük hegemonik gücü olarak ABD, büyük bir hizla bas asagi gidiyor. En büyük ekonomi koltugunu terk etmesine sayili yillar kaldi.
O muhtesem askeri gücü ise Afganistan'da yerlerde sürünüyor.
Fethullah Gülen'in 2004 yilinda sarf ettigi "önümüzdeki 40 yil boyunca Amerika dünyanin en büyük gücü olarak kalacak" sözünü; aradan 6 yil geçtikten sonra artik dillendiren hiçimse kalmamistir.
Bu kosullarda bugüne kadar ABD ile birlikte hareket etmis olan güçlerin deyim yerindeyse "baslarinin çaresine bakmasi" dogaldir.
Baska bir deyisle "batan gemiyi önce fareler terk eder."
Gerçi Türkiye ve AKP iktidari açisindan günümüzün gelismelerinin tam da böyle oldugunu söylemek için vakit henüz erkendir.
AKP iktidarini hala Amerika'ya borçludur. Iktidarini sürdürebilmesi de Atlantik ötesinden gelen destege baglidir.
Ama bununla birlikte, ABD'nin çöküsünün derinlesmesi en sadik isbirlikçilerin kendi basina hareket etmek olarak nitelendirilebilecek davranislar içine girmesine yol alabilir.
DAVUTOÄzLU'NUN HAYALI
Ama bir de AKP'den bagimsiz olarak Türkiye'nin nesnel çikarlari ve yönelimi vardir. Türkiye, batmakta olan Amerika ve Bati dünyasi ile birlikte batmak ya da yükselmekte olan Asya ile iliskilerini sikilastirarak kendini kurtarmak seçenekleri ile karsi karsiyadir.
ABD ve AKP'nin bütün çabalarina ragmen Türkiye'nin Bati Asya basta olmak üzere Asya ile iliskileri gelismektedir ve gelismeye devam edecektir.
Amerika önleyemedigi bu gelismenin kendi kontrolü altinda olmasini dogal olarak ister.
Iste AKP'nin "Yeni Osmanli" rüyalarini bu istek çerçevesinde degerlendirmek gerekir.
Davutoglu'nun deyisiyle kendilerine "küresel yeni düzenin alt bölgesel birliklerini olusturmak" görevi verilmistir.
Olmayacak bir sey ama en azindan Davutoglu'nun hayalleri içinde bulunan Osmanli Milletler Toplulugu, bu "Küresel yeni düzenin alt bölgesel birligi"nin adidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol