Benim Cennetim Igneada'nin Önsözü;
"Bir gün bu kayip cennete geldiginizde bugüne kadar yasadiklarinizi, yasamadiklarinizi, kazandiklarinizi, kaybettiklerinizi, onlarca yildir ugrastiginiz haksizliklari, vefasizliklari, hayal kirikliklarinizi, yikildiginiz, çöktügünüz, döküldügünüz anlari bir tarafa birakin. Bir an da olsa unutun onlari. Ve bulundugumuz kozmosun sonsuzlugunda bir zerre oldugunuzu hissederek bu kayip cennetin kollarina teslim edin kendinizi.
Sirtinizi dayayin ormandaki agaçlarin ya da sahildeki kocaman kayalarin birisine, kapatin gözlerinizi ve kuslarin, böceklerin, yapraklarin, rüzgârlarin, dalgalarin, kisacasi bu cografyanin size fisildadiklarini dinleyin. Onlari anlamaya çalisin. Çiçek olmaya hazirlanan bir tomurcugun, bir günlük ömrü kalmis bir kelebegin ya da deniz kiyisinda bir istiridyenin, asirlar boyu Karadeniz'in hirçin dalgalarinin beyaz köpükleriyle sevisen sahildeki kayalarin sadece size söylemek, sizinle paylasmak istedigi sirlari olabilir. Herkesin, her seyin bir hikâyesi vardir. Onlari gerçekten dinlemeye çalisirsaniz size söylediklerini muhakkak duyarsiniz. Hatta minik karincanin ayak seslerini bile. Yeter ki siz isteyin. Belki de bugüne kadar söyleyecekleri en güzel seyleri sizin için saklamislardir.
Günes Mahya Tepe'nin ardina devrilip aksam olunca, efsanevi Istrancalar'dan esen rüzgârlarin sesi sahilde Karadeniz'in hirçin dalgalarinin sesleriyle bulusur. Kumlarin üzerine oturup gözlerinizi kapadiginizda bu senfoniyi duyarsiniz. Kim bilir bu sesler antik çaglarda Igneada'ya Thynias adini veren Thyn'li ozanlarin flüt sesleri de gelip karisir belki… Unutmayin ki cennet güzelliklerle doludur…"


Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol