Orhan Uyanik'in gözüyle Igneada sergilenecek

Igneada Dogal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yasami Destekleme Dernegi'nin kurucusu, "Igneada Benim Cennetim" adli kitabin yazari Orhan Uyanik'in aramizdan ayrilisinin birinci yilinda, 'Mert Gölü Longozu, Erikli Longozu, Begendik Köyü ve Liman' gezilerine ait fotograflari sergilenecek. Sergiye Foto Natüralist Grubu üyeleri de destek verecek. Igneada'nin tanitiminda önemli çalismalari olan fotograf sanatçisi, çevreci ve Benim Cennetim Igneada adli kitabin yazari Orhan Uyanik ölümünün birinci yilinda açilacak fotograf sergisi ile anilacak. 20 Åzubat 2011 Pazar Günü, Igneada Deniz Mahalle'de bulunan ve Orhan Uyanik'in kurucusu oldugu Igneada Dogal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yasami Destekleme Dernegi'ne ait binada Foto Natüralist Grubu üyeleri ve Orhan Uyanik'in, 'Mert Gölü Longozu, Erikli Longozu, Begendik Köyü ve Liman' gezileri fotograflari sergilenecek. Igneada Dogal Ekosistemi Koruma ve Bölgesel Yasami Destekleme Dernegi'nden yapilan açiklamada sergiye tüm Kirklareli halkinin davetli oldugu belirtildi. 
Benim Cennetim Igneada'nin Önsözü;
"Bir gün bu kayip cennete geldiginizde bugüne kadar yasadiklarinizi, yasamadiklarinizi, kazandiklarinizi, kaybettiklerinizi, onlarca yildir ugrastiginiz haksizliklari, vefasizliklari, hayal kirikliklarinizi, yikildiginiz, çöktügünüz, döküldügünüz anlari bir tarafa birakin. Bir an da olsa unutun onlari. Ve bulundugumuz kozmosun sonsuzlugunda bir zerre oldugunuzu hissederek bu kayip cennetin kollarina teslim edin kendinizi.
Sirtinizi dayayin ormandaki agaçlarin ya da sahildeki kocaman kayalarin birisine, kapatin gözlerinizi ve kuslarin, böceklerin, yapraklarin, rüzgârlarin, dalgalarin, kisacasi bu cografyanin size fisildadiklarini dinleyin. Onlari anlamaya çalisin. Çiçek olmaya hazirlanan bir tomurcugun, bir günlük ömrü kalmis bir kelebegin ya da deniz kiyisinda bir istiridyenin, asirlar boyu Karadeniz'in hirçin dalgalarinin beyaz köpükleriyle sevisen sahildeki kayalarin sadece size söylemek, sizinle paylasmak istedigi sirlari olabilir. Herkesin, her seyin bir hikâyesi vardir. Onlari gerçekten dinlemeye çalisirsaniz size söylediklerini muhakkak duyarsiniz. Hatta minik karincanin ayak seslerini bile. Yeter ki siz isteyin. Belki de bugüne kadar söyleyecekleri en güzel seyleri sizin için saklamislardir.
Günes Mahya Tepe'nin ardina devrilip aksam olunca, efsanevi Istrancalar'dan esen rüzgârlarin sesi sahilde Karadeniz'in hirçin dalgalarinin sesleriyle bulusur. Kumlarin üzerine oturup gözlerinizi kapadiginizda bu senfoniyi duyarsiniz. Kim bilir bu sesler antik çaglarda Igneada'ya Thynias adini veren Thyn'li ozanlarin flüt sesleri de gelip karisir belki… Unutmayin ki cennet güzelliklerle doludur…"

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol