"Önce Japonya Için Çalisirim"

Japonya son yillarda Türkiye'nin gündemine kredi, yatirim ve ürettigi bazi araç ve gereçlerin markalari nedeniyle yerlesmistir. Japonya ile Asyali olmaktan öte geçmisten bugüne hiç bir yakinligimiz yoktur. Dini, dili, kültürü birbirinden ayri ve farkli uluslariz.
Böyle olmakla beraber halkimiz Japonlar'a sempati duyar, ürettigi teknolojiye güvenir, "Japon Mali" der de baska bir sey demez. Insanimizin bir de Alman Teknolojisi'ne, Ingiliz Ipi'ne, ABD Dolari'na güveni vardir. Simdilerde "Ingiliz Sicimi" gücünü yitirmistir ama, ABD Dolari neredeyse Türk Lirasinin yerini alacaktir.
Japonya bugün dünyanin önde gelen zengin ülkelerinden biridir. Türkiye yarisi kadar topraga sahip ülke, 123 milyon insan yasamaktadir. Yanilmiyorsak, yillik geliri 365 milyar Dolar'dir. Kisi basina ulusal gelirden düsen pay ise 36 bin Dolar civarindadir. 60 milyonluk Türkiye'nin yillik gelirinin 17-18 milyar ve kisi basina düsen payin 2000 Dolar oldugunu dikkate alinirsa, Japonya'nin zenginligini daha iyi anlasilmis olur.
Yirminci yüzyilin sonuna geldigimiz bir zamanda dünyada öteden beri bir "JAPON MUCIZESI"nden söz edilmektedir. Geleneklerine düskün bir ülke nasil oluyor da ENDÜSTRI ÖTESI TOPLUM durumuna geliyor? Hatta Japonya bugün "Endüstri Ötesi Toplum" olmanin da ötesinde, BILGI TOPLUMU düzeyine gelmistir. Teknoloji disinda para satmakta (fakir ülkelere, dünya bankalarina kredi açiyor), daha da önemlisi kültür satmaktadir.
Japon insani dünyada yaratmanin, basarili olmanin bilincinde olan bir insandir. Önce yasadigi vatanin kutsalligina, yüceligine, o varsa kendisinin de var olduguna inanmis bir insandir. Önüne ülkesini koymus bir toplumdur. Bir Japon, önce Japonya için çalismasi gerektigine inanir ve bu bilinçle yasar. Yasami da son derece mütavazidir. Siz bir Japon ailesinin 50-60 M2 büyüklügündeki konutlarda yasamini sürdürdügünü bilirmisiniz?
Doga Japonya'da acimasizdir. Dünyada en fazla deprem olan bir ülkedir. Fakat buna karsilik depremlerde en az can kaybina ugrayan ülkelerin de basinda gelir. Bunu depreme karsi gelistirdikleri yapi teknolojisi ile saglamislardir.
Bir ulusun, bir ülkenin uygarlik, alaninda öne geçmesi, insanlarinin refah içersinde yasamasi, dünyada kendisinden övgüyle sözedilmesi elbetteki onur ve gurur verici bir olaydir. Japonya bunu bir çalisma sonucu elde etmistir. Japon için isi ve çalismayi sevmek ibadet gibidir. Okumak ise en büyük ihtiyaçtir. Japon zamani bosa geçirmez. Çünkü zaman onun için en kiymetli seydir.
Simdi bir toplum çalismayi, okumayi, yaratmayi sever, bunlari da ülkesi için yaptigina inanirsa, elbetteki dünyada önder ülke konumuna gelir. T.C. Basbakani böyle bir ülkeye gitti ve Türkiye'ye kredi açmalarini, yatirim yapmalarini istedi. Türkiye bu durumu ile himaye eden degil, dünyada himaye gören bir ülkedir. Ama bir gün mutlaka "Himaye Eden Ülke" durumuna gelecektir.
Ingilizler "Dünyada ebedi dostluk yok, ebedi menfaat var" derler. Dis politikalarini da bu esasa ve gerçege dayandirirlar. Hiç kuskusuz Japonlar da buna inanmislardir. Onlar da faydaci (pragmatik) hareketi severler. Faydacilik ABD kökenli bir ilkedir. Gerekmedikçe, lazim olmadikça ABD'li ilgilenmez. Adamlarin egitimi bu anlayisa dayanir.
Türkiye insaninin ufku son yillarda çok daraltilmis ve de karartilmistir. "Çagdas Kültürün" karsisinda "Ortaçag Kültürü" destek bulmustur. Egitim, "Medrese Egitimi"ne dönüsmüstür. "Dünyaya Muhalif Kültür"ün okullari devletin desteginde hiz almistir. Ve gidisat odur ki, Türkiye'nin gelecegi günlük politikalarin güdümüne birakilmistir. Simdi siz bu kosullar altina itilmis. Türk toplumundan Japon gibi bir dünya anlayisi bekleyebilir misiniz? Hadi canim sende. Halki daha fazla uyutmayin. Halki tutsak eden "Yoksulluk Kültürü"nden Medrese Egitimi'nden kurtarin. Mustafa Kemal bunu yaptigi için Türkiye'nin ufkunu açmistir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol