Milliyetçi Hareket Partisi Kirklareli Il Kadin Kollari Baskani Nedime Tutar Kutlu Dogum Haftasi münasebetiyle anlamli bir mesaj yayimladi. Tutar mesajinda sunlari kaydetti;
"Peygamberimiz Hz. Muhammed'in, kaynagi hiç kesilmeyecek rahmet ve magfiret pinari olarak yeryüzünü sereflendirmesinin miladi 1440'ncu yilini karsilamanin essiz bir kivancini yasiyoruz. Insanliga bir günes gibi dogan Resulullah'in, kutlu ve kutsal mesajlarinin daha kapsamli ve derinlemesine idrak edilmesi gereken bir zaman diliminden geçiyoruz. Sevgili Peygamberimiz 'Tevhit' çagrisi ile insanlarin gönlüne girmis, kalpleri hidayet huzuru ile dinginlige eristirmistir. Sezgi ve ilham o'nunla bütünlesmis, vahyin nuru o'nun söz ve tavirlariyla müminlere ulasmistir. Davranislarindaki ölçü, konusmasindaki sakinlik, üslubundaki irfan Müslümanlara asirlar öncesinden rehber olmus ve büyük hikmetler bahsetmistir.
Vakarli, hamiyetli ve insafli olmanin muhtesem örnekleri onun sahsindan temerküz etmistir.Bilgisizligin, cehaletin, zorbaligin, barbarligin, sirkin, putperestligin, kabile asabiyetinin, zulmün ve haksizligin doruk yaptigi bir zaman diliminde Peygamber efendimiz yaydigi nurla tüm kötülüklere karsi asilmaz manevi bir sur insa etmistir.
Nitekim kiz çocuklarinin diri diri gömüldügü, kan davasi, adalet ve nizamin olmadigi bir sosyal iklimde Peygamberimiz aklin, güzelligin, iyiligin ve rahmetin mübarek bir yüzü olmustur.
Ve yüce kitabimiz Kuran'in muhtesem ve evrensel mesajlarini çok sükür ki hepimize ulastirmistir. Daha Peygamberlik mertebesine erismeden, iyiligin, dogrulugun ve güvenirligin dorugu olan Peygamberimiz; yozlasmanin içinde kivranan bir toplum yapisinin çarpik inanç sistemini kirarak, cazibe ve çekim merkezi haline gelmistir.
Dürüstlügü ile insanlara örnek oldugu gibi, bu alandaki hikmetli sözleriyle de ümmetini yanlistan ve sapkinliktan azami derecede muhafaza etmeye çalismistir.
Hasimlari dahi o'nun dogruluguna derin bir saygi duymuslar ve bunu her zaman itiraf etmislerdir. Nitekim "Dogru olunuz; dogruluga yöneliniz" sözüyle, asirlar öncesinden insanliga yüksek bir ahlak dersi vermistir.
Ikiyüzlülük, yalancilik, sahtekârlik, talan, kayirmacilik, yetim hakkinin gaspi ve hirsizlik gibi kötülükler; o'nun, Yüce Allah'in himmetinden aldigi güçle etkisiz hale gelmistir.
Peygamberimiz yasadigi müddetçe, hiçbir zaman sahsi menfaatlerinin pesine takilmamis, inançlari istismar edici en ufak bir tavir içinde dahi bulunmamistir.
Verdigi sözde durmayi imandan saymis ve aksi davranislari ise münafiklik alameti olarak reddetmistir. Peygamberimiz, Cenab-i Allah'in önce kulu ve sonrada elçisi oldugunu bir an olsun aklindan çikarmamistir. Makamlar üstü konumunu asla bir baskasini ya da baskalarini hakir görmek, fayda saglamak veya kendi ikbali için kullanmamistir. Içinden geçtigimiz zaman diliminde bu azametli davranislarin fark edilmesine ve benimsenmesine gerçekten de çok ihtiyacimiz bulunmaktadir.
O bir insandir, ama insanlarin en hayirlisidir. O bir kuldur, ama Yüce Allah'in en sevdigi kuludur.Kutlu dinimiz Islam'i kimseye zorla dayatmamis, teblig ve uyarmakla iktifa etmistir.O'nda tahammülsüzlük yoktur. Muhataplarini sindirme, ezme, kaba bir öç alma psikolojisine hiçbir zaman ragbet etmemistir. Üstelik belli sartlar altinda din ve vicdan özgürlügünü asirlar öncesinden insanliga tanitmis, ögretmis ve bunu da uygulamalarina yansitmistir.
Bugünlerde sorunlu günler geçiren ve petrol varliklarinin üstüne çullanarak, halkini sefalet mahkûm eden Ortadogu yöneticileri için Peygamberimizin hayatindan almasini bildikten sonra çok önemli dersler vardir.
Mazlum Islam toplumlari bir tarafta yoksullukla bogusurken, öbür tarafta safahat süren sultanlarin ve onlara özenenlerin kendilerini gözden geçirmesi elbette ahlaki bir zorunluluk olacaktir.
Sevgili Peygamberimiz, Yüce Allah tarafindan tüm insanlara rahmet elçisi olarak gönderilmistir. Allah'in dogru yolunu insanlara göstererek Peygamberlik görevini mükemmelin doruklarinda tamamlamistir.
Yüce Allah'in varligi ve birligi, Islam Dininin tüm hasmeti o'nun tebligiyle kitlelere ulasmis, üzerinde tartisilmasi abes olacak bir hakikat olarak hamd olsun ki bugünlere ulasmistir.Bugün Islam toplumlarinin içine düstükleri sosyal, siyasal ve ekonomik açmazlar ve kargasalar, Peygamberimizin hala yeterince anlasilamadigini hepimize kanitlamaktadir.Bununla birlikte Islamiyet'i derinden yaralayan birçok sorunla yüz yüze kaldigimiz açikça ortadadir.
Aziz dinimizi gerçek anlamindan uzaklastiran ve gündelik tartismalarin içine çekerek yipranmasina neden olan sorumsuz, vicdansiz ve haris zihniyetlerin varligi hepimizce malumdur. Bir zamanlar insanligi aydinlatan Islam cografyasinin; bugün ne yazik ki kan, gözyasi ve terör belasiyla anilir olmasi, Müslümanlarin hiç hak etmedigi bir manzaranin resmini çizmektedir.
Hosgörünün ve sevginin dili olan Islam'in yanlis yorumu, çikar ve gündelik heveslere alet edilmesi maalesef çarpik, bunalimli bir toplum ve devlet hayatinin ortaya çikmasina neden olmaktadir. Bu itibarla, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed'in ashabi tarafindan daha iyi anlasilmasina, idrak edilmesine ve örnek hayatinin tatbik edilmesine çok ihtiyaç vardir.
Peygamberimizin dogumunun üzerinden geçen yaklasik 14 asra ragmen, onun sözleri, tavsiyeleri, yasayis ve hayati algilama biçimi herkes için, bilhassa sorumluluk tasiyanlar açisindan çok önemli ögütler içermektedir.Bundan asla süphe duymuyorum.O dogdugunda yetimdi, rahmete kavustugunda ise bütün âlemi yetim birakti.
Bütün içtenligimle diyebilirim ki, teblig ettigi Islam Dini insallah kiyamete kadar baki kalacak ve hepimizin ellerinde yükselecektir.
Bu duygu ve düsüncelerle, o'nun insanliga ulastirdigi mesajlarin samimi bir sekilde benimsenmesini temenni ediyor, aranilan huzur ve hosgörünün ziyadesiyle burada bulunacagina inaniyorum. Yüce Rabbimin hepimizin yar ve yardimcisi olmasini niyaz ediyor, haktan, hakikaten ve mukaddesattan mahrum olmamayi diliyor; sevgili Peygamberimizin sefaatine nail olmayi içtenlikle temenni ediyorum."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol