O TOPLUMLAR HANGI TOPLUMLARDIR?

Avrupa'yi gezmis, görmüs, incelemis ve halen bir Avrupa Üniversitesinde ögretim üyeligi yapan Prof. Dr. Bünyamin Duran'in bir sagci gazetede çikan "Türkiye'nin Uçusu Engellendi" baslikli yazisini okudum.
Bünyamin Duran yazisinda iç ve dis etkenler dolayisiyle Türkiye'nin ilerlemesinin hizinin kesildigini anlatmakta, gezip gördügü Avrupa toplumu ve köyleri hakkinda su bilgileri vermektedir
"Ilk olarak okurlarima bir karsilastirma sunacagim. Almanya'nin Köln'de, Roterdam (Hollan), Paris'te (Fransa), Brüksel'de (Belçika) ve Stockholm'de (Isveç) gezdiginizde çok ilginç bir durumla karsilasirsiniz. Bu toplumlarda kimin fakir kimin zengin, kimin cahil kimin bilgili, kimin temiz kimin kirli, pis oldugunu bilemez, fark edemezsiniz. Bu durum büyük kentlerde oldugu gibi, kenardaki kösedeki (derinlerdeki) köylerde de aynidir. Avrupa'da artik Köy-Kent farki hemen hemen ortadan kalkmis gibidir. Hatta bu insanlar (yani Avrupalilar) çok yakin zamana kadar sinifsal (kentli, köylü, isçi, soylu) bölümleri yasamislardir. Ama simdi bunlardan hangisinin soylu (asilzade), hangisinin köylü, isçi, zengin, fakir oldugu belli degildir. Asagi yukari her Avrupa Birligi ülkesi issiz insanlara ayda sekizyüz Euro (Avrupa Parasi) veriyor, bir de buna 200 Euro kira parasi ödemektedir. Eger aile çocuklu ise her çocuk basina da 150 Euro ayrica verilmektedir. Sayet yardim gören kisi evinden çikamayacak kadar sagliksiz ise gördügü yardim parasini polis bankadan çekip götürmektedir. "Bu Avrupa, bizim girmek isteyip de giremedigimiz Avrupa.
"Simdi lütfen bir de ülkemizi gözünüzün önüne getirin, Iyi gelismis, zenginlesmis önemli bir kisim insanimizin varligini inkâr edemeyiz. Dogru, ama hâlâ daha milyonlarca insanimizin issizlik, fakirlik, sefalet, cahillik (Çok affedersiniz ama) pislik içinde yüzdügü bir gerçektir. (Bilim adami askerligimi Hakkâri'de yapmistim diyor) Bazi köylerde henüz tuvalet yoktur. Bu inkâr edilemeyecek baska bir gerçektir. Milyonlarin bu olumsuz, Insan onuruna yakismiyan sartlar altinda sefalet içinde yasamasinin nedeni ne ola ki? Bu bir ilâhi ya da dogal yazgi (Kader) mi?"
Rotterdam Üniversitesinde ögretim üyeligi yapan Prof. Dr. Bünyamin Duran Avrupa'dan ülkesini böyle görüyorsa öyledir. Anadolu'da cehalet, sefalet, egitimsizlik henüz ortadan tam manasiyle kalkmis ve gelismislik, refah yayginlasmis degildir. Bu iktidar saniyor ve inaniyor ki Türkiye, çikardigi Avrupa Uyum yasalari ile Avrupali olacaktir. Hadi canim sende. Ülkeler, toplumlar yasa ile yönetilir ama yasa ile kalkinmaz. Kalkinma egitimle, çalismayla, eskimis, geçerliligi kalmamis kafalari, gelenekleri degistirmekle kalkinir. Cumhuriyeti kuranlarin hedefi bu geriligi ortadan kaldirmak, Anadolu'yu, Trakya'yi egitim ve refah ile fethetmekti. Cumhuriyetin ilani ile Türkiye'ye, Türk halkina gelen hava, benimsenen inanç her türlü gerilikten kurtulmakti. Oysa bugün Türkiye'de Cumhuriyet Kurumlari ile kavgali bir iktidar, bir hükümet vardir. Demokrasinin, ulusal iradenin varligini, geregini savunuyor görünüyor ama bunlarin Anayasal kurumlarla ifade buldugunu söylemiyor çünkü isine gelmiyor, demogoji yapiyor. Simdi geçmisi 60 yila varan bir karikatürü hatirladim. Iktidar-muhalefet kavgasi arasinda sikisip kalmis bu millete Atatürk uzaklarda bir hedef gösteriyordu. Bugün de yasanan odur. Degisen bir sey yoktur.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol