ÖZGÜRLÜK ATESI

Tabi ki özgürlük vardir.
Ama, bilgenin dedigi gibi, bir özgürlük, bir baska hak edilmeyen özgürlügün payandasi olmak durumunda da degildir.
Hani, iki ayak üstünde dururken bir ayagini kaldirmak sansin, özgürlügün vardir da, iki ayagini kaldirmaya yeltenirsen ancak ziplaman ve havada azami bir saniye kadar durabilmek hakkin, firsatin, sansin olabilir ancak. Ikinci saniye çok zor.
Bir ayaginin üstünde uzunca bir süre durmak sansin ve hakkin var elbet.
Bu arada bir hakkin, bir özgürlügün daha var. Hangi ayaginin üstünde durmana karar verebilirsin.
Tamam. Tamam da. Bunun için iki ayaginin da tek ayak üstünde durabilmene elverisli olmasi gerekir. Yoksa, birisi bu is isin elverisli degilse, arizaliysa.
O da olmaz. O hakki da kullanamazsin.
Bir ayaginin üstüne dikildiginde, yapabilecegin hareketler de kisitlidir. Iki ayak üstüne durmaya benzer mi? Çok çok ziplarsin tek ayaginin, bacaginin üstünde. Bir miktar yol da alabilirsin, o kadar.
Tek ayaginin üstünde saatlerce yol alabilecegini düsünürsen, üzülürsün.
Uzunca bir yola yürüyerek çikman gerekiyorsa, tek ayak üstü bunu denemeye kalkismak hayal kirikligi yaratir. Biraz sonra iflas eder çünkü tek ayak.
Ama, iki ayak üstünde saatlerce hatta günlerce, istersen aylarca da yolculuk edebilirsin. Nihayet arada bir dinlenim ve gereksinim molasi verirsin, olur biter.
Projeyi basta anlamli oturtmak gerekiyor.
Basta oturttugun plan proje gerçekten sütununa yerlesebildiyse ne alâ. Yoksa, basariya erismek namümkün, sonuç naalâ.
Ömür boyu birden fazla isle ilgilenmis insanlar vardir çevremizde.
Birden çok is yaparak hepsinde ayni derece basari elde edebilmis insan kaçta kaçtir.
Yine de yasam, seçenekleri kullanmayi gerektirir çok zaman.
Meslek olarak seçip basarili olamadigin bir dalda ömür tüketirken.
Daha iyisini aramak insanin en temel haklarindan olsa gerek.
Çünkü, insanlarin mesleklerini genelde ebeveynler seçer. Örnegin, benim ögretmen olmami babam istemisti. Öyle kararlastirmis, beni bu amaçla Kepirtepe sinavlarina sokmustu.
Birinci yil basaramadigim halde, ikinci yil büyük bir kararlilikla yönlendirdi.
Ben, öncelikle babamin arzulari dogrultusunda ögretmen olmustum. Hem de okulumu bitirene kadar böyleydi.
Ta ki, okulumu bitirdigimde ögretmen olduguma inanabilmistim belki de.
Ama, müzik ve edebiyat yüregimin, beynimin en saglikli yaninda araliksiz, bitimsiz yasamisti.
Bir gün temel meslegimin yasal süresini tükettigimde.
Hangi ayak üstünde durmam gerektigine kendim karar vermek hakkina sahip olmustum.
Neyse. Amacim konuyu kisisellige çekmek degildi aslinda.
Ama, genellenebilir bir örnek olsun diye kendiliginden kayiverdi o tarafa.
Evlilik alaninda peki çok farkli midir?
Insanlarin kaçta kaçi kendisi belirleyebilir ömür boyu yasam birlikteligi edecegi esini?
Aile birlikteligi bu. Çocuk oyuncagi degil.
Evlilikler evcilik oynamaya benzemez.
Bilge uyariyordu "Ne istedigini, neyin seni mutlu edecegini ve kim oldugunu, neler yapabilecegini bilmek zorundaydin. Ancak o zaman dogru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.
Ve kararlar birer kibritti...
Ya kendini yakiyordun ya da isitiyordun."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol