ÖZGÜRLÜKLERINE DÜSKÜNLÜKLERINDEN VATANLARI DEVLETLERI OLMADI

Son yillarda Romanlar'la (Çingelerle) ilgili basin haberleri dikkati çekmektedir. Gazeteler Avrupa ve Türkiye Romanlarinin örgütlenmek, isbirliginde bulunmak için çalismalar yaptiklarini yaziyorlar. Esasen yüzyillardan beri Romanlarin yasamlari ve kültürleri üzerine arastirmalar yapilmaktadir. Özellikle bu arastirmalar son zamanlarda daha da artip yogunlasmis bulunmaktadir.
Nitekim bu amaçla bundan 8-10 yil önce Amerika'dan iki arastirmaci bayan, Türkiye'den de gazeteci yazar Nazim Alpman Kirklareli'ne geldiler. Nazim Alpman, "ÇiNGENELER" adini tasiyan kitabinda Kirklareli'ne de yer vermistir. Amerikali bayanlardan biri ise Kirklareli Romanlari'ndan derledigi Roman müzik ve oyunlarini yayimlamis bulunmaktadirlar.
Tarih okumus olanlar bilirler ki, Osmanlilar zamaninda Kirklareli ROMAN YÖNETiM MERKEZi idi. Kakava senlikleri'nin bu yönetim ve örgütlenme ile ilgisi vardir. Bu tarihi olaya ilgi dolayisiyle arastirmacilar sik sik Kirklareli, Edirne, Tekirdag, Çorlu ve Lüleburgaz'i ziyaret etmekte, buralarda Roman temsilcileriyle görüsmektedirler. Örgütlenmek için temaslarini siklastirmaktadirlar. Nitekim geçenlerde isveç'ten Roman Belediye Baskan Yardimcisinin Baskanliginda bir Roman Heyeti Tekirdag, Çorlu ve Saray'da incelemeler yapmislardir. Avrupa'da 5 milyon dolayinda Roman Seçmen oldugunu söylemislerdir. Öte yandan 7 Roman dernek temsilcileri de Edirne'de bir araya gelerek federasyon kurmak için anlasmislardir. Bunlarin içinde Kirklareli Roman Dernegi de vardir.
Biz yillardan beri Romanlar üzerine arastirma yapmis, halen bu arastirmasini sürdüren bir kimseyiz. Kirklarelili ünlü Zurna Sanatçisi Kara Hüseyin'i (Hüseyin ihnali'yi) Batili müzik arastirmacilarina tanitmisizdir. Onlarin yasam biçimlerini, kültürlerini, özelliklerini anlamaya çalismisizdir. Bin yil önce Hindistan'dan dünyaya yayilmis olan bu çilekes insanlar özgürlüklerine düskünlükleri dolayisiyle bir vatan sahibi olmayi, devlet kurmayi akillarina getirmemislerdir. Kapi gicirtisindan kalkip oynayacak kadar da hareketlidirler. MÜZiK onlarin tabiatinda vardir. Tabii onlarin daha birçok özellikleri, meslekleri vardir. Ama YAsAMA SEViNÇLERi bir baska özelliklerindendir. Derin istirap çekseler, en tehlikeli uçurumlar kenarinda olsalar bile hayata olan bagliliklari takdir edilecek kadar güçlüdür. Böylesine de hayata bagli, yasamayi seven insanlardir Bugün Avrupa Birligi Romanlar'a sayginlik kazandirmak amaciyle Özel Programlar, iyilestirme projeleri hazirlamaktadir. Onlarin da Evrensel insan Haklari'ndan yararlanmalarini saglamaya çalismaktadirlar. Türkiye'de de buna benzer çalismalar yapildigi bilinmektedir. Kirklareli'nde yetkililer onlar için ne düsünüyor bilmiyorum. Ancak tarihten gelen KIPTiYANE MERKEZi olma sifati ile Kirklareli onlarin kültürlerine sahip çikmalidir. Özellikle Tokmaoglu Semti onlarin yasamlarini, dogalliklarini, folklorunu yansitmasi bakimindan koruma altinda tutulmasi lazimdir. Semtin bu özelligi bozulmamalidir. Kirklareli ROMAN KÜLTÜRÜ ile Avrupa Birligi'ne girdiginde büyük ilgi görecektir. Bilhassa KAKAVA ve KARAGÖZ KÜLTÜRÜ Avrupalilar için cazip arastirma ve ilgi nedeni olacaktir. Dogalki bu söylediklerimizin su asamada fazla bir kiymeti harbiyesi yoktur. Biz Karagöz'ün kültürüne degil, heykeline bile sahip çikmis degiliz. Dogal ki bu kültürün önemini ve etkisini algilama meselesidir.
Bilindigi gibi Türk Gölge Oyunu'na adini veren KARAGÖZ de ünlü bir Kirklareli Romani (Çingenesidir). Aksi bilgi çikincaya kadar Kirklarelili oldugu kabul edilmistir. Trakya Üniversitesinden bir doçent hazirlamakta oldugu tez için bu konuda bizden bilgi istemistir. Demek ki Karagöz'ün Kirklareliligi kabul görmektedir. Hayat 24 saat, fakat Kirklareli hâlâ uykuda..
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol