Günlerden cumartesi.
Sayin dostum Ali telefonla ulasti bana.
O hafta sonu tatilinde..
Oysa benim için her gün tatil.
Emekliligimin 19. yilini yasiyorum.
Gündüz abi, levrek bollasti.
Gel de süyle Akçam altinda
sansimizi deneyelim dedi.
Ege’de balik avlamak zor bir is.
Istanbul’da yasadigim yillarda
Ortaköy’de, Asiyanda atardim 10 lu çaparileri,
bol bol istavrit yakalardik.
Ali, ben beceremem, hüner sende dedim.
Neyse gittim. Çangirakli oltalari atmislar.
Kumun üzerine de allah ne verdiyse tezgahi kurmuslar.
Aradan on dakika geçti geçmedi
Birde baktim, karsidan Sait geliyor.
Kim o Sait diyeceksiniz.
Yilllarca Ortaköy´de, Besiktas´da
arkadaslik yaptigim ve de Basketbol Liginde
beraber nice maçlar yönettigimiz kisi.
Hava kararmak üzereydi.
Ali iki levrek aldi çingirakli oltalariyla.
Kendisine has usullerle pisirdi.
Afiyetle yedik.
Keyfimiz kekaydi..
Tam ayrilir ve evlerimize dönerken
Sait borç para istedi.
Ah Ulan Riza siirini okudum onlara.
Sessiz kaldilar.
Güzel bir geceydi ama Sait benden
niye borç para istemisti.
Bunu günlerce düsündüm.
Bir sonuca varamamistim.
Duydum ki Sait intihar etmis..
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol