OSMANLI'NIN MEDENI KANUNUNU KIRKLARELI KÖKENLI TARIH BILGINI YAZDI

Kirklareli'nin kültür zenginligi henüz tamamiyla ortaya çikmis, halkin bilgisine ve de ilgisine sunulmus degildir. Çünkü Kirklareli'nin geçmisinde bu tür çalismalar yapilmamistir. Nihayet arkeolojik kazi ve arastirmalarin geçmisi 70 yilliktir. Kirklareli'nde ilk kazilari 1936 yilinda Mustafa Kemal baslatmistir. Kültürel arastirmalar ise 1890'li yillarda yabancilar tarafindan baslayip, 1940'li yillara kadar sürdürülmüstür. Ingiliz, Alman kültür arastiricilari Kirklareli'nde çok önemli Halk Kültürü'ne ulasmislardir. Bu çalismalari bu yillardan itibaren Kirklareli'nin ilk gazeteci yazari ve ilk gazete çikarani olan Ali Riza Dursunkaya devam ettirmistir. Ali Riza Dursunkaya benim gibi egitimci kökenlidir. Fakat tarih ve sosyal yasamla da ilgilenmis ve tespitlerini yazmistir. Kitabin yazimi yarim kalmis olsa da ilk kismî basvuru kitabi bu olmustur.
Kirklareli'nin bütünüyle tanitim süreci ise 1960'li yillarin sonuna dogru baslamistir. Bu yillarda Atatürk'ün Kirklareli'ne geçen iki günlük hayati tarafimizdan belgelenmis, kitabi çikmis, bundan bir yil sonra da Il ve Ilçeleri bütün yönleri ile anlatan bir kitap yayimlanmistir. Ancak bu bazda folklorik arastirmayi 1920'li yillardan sonra yapanlarin oldugunu da bu vesileyle söylemek lazimdir. Kirklareli'nde ilk Halk Kültürü arastirmacisi yabancilardan sonra Vahit Lütfü Salci olmustur. Marjinal bir kültür arastirmasi yapmis olsa da bu sifat ona aittir. Vahit Lütfi Salci önemli basvuru bilgileri ortaya çikarmistir. Bazi Halk Ozanlarini tanitmistir. Müzik kültürü üzerinde durmustur. Ancak tabii bir yerin kültürü bunlardan ibaret degildir. Kirklareli'nin yetismis sairleri, siyasetçileri, devlet adamlari, yazarlari, müzikologlari, ressamlari, edebiyatçilar vardir. Yetisen kusaklar bunlarin kimler oldugunu henüz ögrenmis degildir. Mesela Kirklareli'nde bir camiye adi verilmis olan Ahmet Cevdet Pasa kimdir? Caminin bir kenarinda hakkinda yazilmis bir bilgi varmidir bilmiyorum. Yoksa, yazilmalidir diyorum. Aslinda bu bilgiler bütün tarih olmus binalarda, mekanlarda bulunmalidir. Sözgelimi Vilayet binasinin tarihini bilenler çok azdir.
Söz Ahmet Cevdet Pasa'dan açilmisken ona ait bazi bilgileri burada not etmek isterim.
Ahmet Cevdet Pasa, Osmanli'nin Medeni Yasasi kabul edilen MECELLE-I AHKÂM-I ADLIYE kitabini yazmis bir tarih bilgini ve Islam düsünürüdür. Yani Osmanli'nin ünlü bir Din Bilgini'dir. Kendisi Kirklareli'nde dogmamistir ama ailesi Kirklareli kökenlidir. Kirklareli'nin (yanlis yazmiyorsam) Yularkesen Ailesi'dir. 1710 yillarinda Kirklareli'nden bir Osmanli eyaleti olan Bulgaristan'a kalkmis, Lofça'ya yerlesmislerdir. Ahmet Cevdet Pasa, Lofça'da dogmustur. Kirklareli'nde bazi köyler Lofça'dan göç edenler tarafindan kurulmustur. Lofça Osmanli'nin halk türkülerine girmistir. Önemli bir yerdir.
Ahmet Cevdet Pasa, Din bilgini'dir ama yobaz degildir. Yeri gelmisken ve bugün Allah ile Kul arasinda araciliga soyunmus olan, dini siyaset ve ticaret yapan birtakim din esnafina, din simsarlarina ders olmasi için Ahmet Cevdet Pasa'nin bir Alman bilginine yazdigi mektuptan buraya birkaç satir almak istiyorum. Ahmet Cevdet Pasa mektubunda diyor ki
"Memleketimizde seyahat eden Avrupalilarin çogu bizdeki sariklilarla papazlarla karistirmaktadirlar. Bu, büyük bir yanlistir. Islamiyette Tanri ile kulu arasina kimse giremez. (Islam'da) ilmin serefini ispata gerek yoktur.
En hakiki mürsit ilimdir. Ehli Islam, Çin'de de olsa ilmi ögrenmeye memurdur (Vazifelidir). Islamlar ibadetlerinde, Allah ile alakalarinda daima bas basa kalirlar. Kimse Tanrisi ile kulu arasina giremez. Girmek isteyenler kâfir sayilirlar. Dindarlik Allah ile kullari arasinda bir olaydir."
Görülüyorki Islam bu yani ile güzeldir. Fakat Islam'i ikbal ve iktidarlari, siyaset ve ticaretleri için kullananlar baska seydir. Türkiye Islam'i bu sekilde kullananlardan, Din sömürüsü yapanlardan ciddi biçimde rahatsizdir. Mücadele onlarladir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol