Kırklareli İl Genel Meclis Üyesi Aydın Karakoç, Kavak Dere'nin yaklaşık 15 kilometrelik bir bölümünün OSB'den akan atık sular nedeniyle ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Asitli suların dereye karıştığını söyleyen Karakoç, 2 bin dönüm tarım arazisinin bu nedenle sulanamadığını kaydetti. Çevredeki köylülerin atık suyun bulunduğu borunun DSİ'nin genişletme çalışmaları sırasında patladığını ve yaklaşık 15 gündür asitli suların dereye doğrudan karıştığını söylediklerini anlatan Karakoç, sorumlular hakkında gerekenin yapılması gerektiğini vurguladı. Karakoç, elindeki asitli olduğunu belirttiği suyu Meclis üyelerine gösterdi.
Kırklareli İl Genel Meclisi, 2013 Yılı Haziran Ayı 1'nci Birleşimi, 3 Haziran 2013 Pazartesi günü İl Özel İdare Binası Meclis Toplantı Salonu'nda yapıldı. Behçet Şen Başkanlığı'ndaki birleşim yoklama ile başladı.
Bir önceki toplantıya ait tutanak özetinin okunarak kabul edilmesinin ardından İl Genel Meclis Üyesi Aydın Karakoç, gündem dışı söz talebinde bulundu. Söz verilmesi üzerine Karakoç, kürsüye elinde bir bidon içinde siyah renkli suyla çıktı. Meclistekilerin bakışları arasında elindeki bidonu havaya kaldıran Karakoç, "Bu içme suyu falan değil, biraz sonra yetkili arkadaşlara göndereceğim bunu. Tahlile yollasınlar" dedi.
Geçtiğimiz Cuma günü kendisini Kavakdere Köyü'nden arayanların yardım istediğini belirterek, sözlerine başlayan Karakoç, kendisini arayanların, "Çok acil yetişin tarlalarımıza akan dere (Kavak Dere) berbat oldu. Kokudan geçilmiyor. Dere asit akıyor, dere asit halinde. Ne yapacağımızı şaşırdık ne olursunuz bu olaya müdahale edin" dediklerini aktardı.
Bunun üzerine Çevre İl Müdürlüğü'nü arayarak durumu bildirdiğini söyleyen Karakoç, "Çevre İl Müdürlüğü yetkililerini aradık. Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri sağ olsunlar anında gittiler. İşlemi takip ettiler. Ama arkadaşlar sıkıntı büyük. Organize Sanayi Bölgemiz… Birçok kez dile geldi. Muhtarlıklar suç duyurusunda bulundular. Cumhuriyet Savcılıklarına, Çevre İl Müdürlüklerine dilekçe verdiler. Arıtma ile ilgili problemlerini anlattılar. Fakat Cumartesi günü olay yerine gittim ve bunları fotoğrafladım. OSB'nin bütün merkezi arıtmasına su geliyor fakat gelmeden yan taraftan dereye geçiyor. Ve asit. Dere tamamen 10 kilometre 15 kilometre batmış. Tarımla ilgilenen arkadaşlar bilir küçük küçük derelerde sulamalar küçük küçük göletlerden olur. Su akar toplanır buradan bahçe sulaması yapılır. 2 bin dönüm arazi Kavakdere Köyü'nde sulanamıyor. Simsiyah asit, simsiyah o göller. Köylü kullanamayacağını beyan etti. Yetmiyor Kavakdere'den aşağı, Erikler Yurdu, Müsellim'e doğru gidiyor. Kokudan dereye yaklaşılmıyor. Araştırdık bize verilen cevap; DSİ yetkililerini genişletme çalışması yaparken boruyu kırmış, yan taraftan 1 günlüğüne akıyor. Fakat köylülerle yaptığımız görüşmelerde 10-15 gündür bu borunun aktığını, devamlı bu asidin araziye gittiğini belirttiler. Orada 20 kilometrelik bir dere yok oldu, bu arazilerin sulanma imkanı yok. Bunun hesabını o sorumlu ve yetkili kişiler halka hesabını vermelidir. Bütün derenin batmasından, o arazilerinin sulanamaması nedeniyle bu makamdan suç duyurusunda bulunuyorum. Gereği neyse yapılmalı ve gerekli kişiler hakkında da kanunu işlemler Çevre İl Müdürlüğü'nün dışında Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılmalıdır. Çünkü Çevre İl Müdürlüğü'nün kontrolünden çıkan bir iştir. Batan bir dere vardır. Parasal anlamda değil, bunun bir sürü cezai yaptırımlarının mutlaka yerine getirilmesi gerekir" dedi.
"Merayı kazdılar"
Karakoç, aktarması gereken önemli bir konu daha olduğunu ifade ederek, yine Kavakdere Köyü'ndeki bir hayvan çiftliğinin merayı kazarak borularla sularını köyün tarımsal amaçlı sulama göletine nakletmeye çalıştığını söyledi. Çiftlikteki yetkililerin yağmur sularını aktarmak için boru döşediklerini söylediklerini ancak gerçekte çiftlikteki tüm suları buraya aktarmayı amaçladıklarını savunan Karakoç, ayrıca mera kazmanın da suç olduğunu söyledi. Karakoç, olayı şöyle anlattı;
"Hep başımıza bela olacak diyoruz. Yine Kavakdere'de… Hayvan çiftlikleri bu çiftliğin adı da var ama vermiyoruz. Köy merasını gündüz ve gece kazarak çukur açıyorlar. Borularla Kavakdere'nin hayvansal ve tarımsal amaçlı sulama göletine boruyu bağlamaya çalışıyorlar. Merayı yararak yapıyorlar bunu. Köylüler yetişiyor, kepçe sahibini durduruyorlar. Arap topar üzeri örtülüyor. Diyorlar ki biz sadece yağmur sularını vereceğiz. Yağmur suları değil bu çiftlikteki bütün sular buraya bağlanacaktı. Bu tür borularla başka taraflara aktarılan yerler varsa bu yetkilinin bu çiftlik sahibinin de hesap vermesi lazım. Mera hiçbir suretle kazılamaz, tahrip edilemez suçtur. Bu anlamda gereğinin yapılmasını istiyorum."
Karakoç'un ardından bir sözde Meclis Başkanı Behçet Şen aldı. Şen, çevre kirliği konusunda verilen cezaların ağır olduğunu belirtti.
İğneada'yı sordu
Meclis'te gündem dışı söz alanlardan biride Hüseyin Taşkın oldu. Taşkın, İl Özel İdare Genel Sekreteri Ziya Eser'in İğneada Sosyal Tesisleri'nin son durumu hakkında Meclis'e bilgi vermesini talep etti.
Konuşmaların ardından Meclis, gündem maddelerini görüşmeye geçti. Gündemin ilk maddesinde ele alınan Lüleburgaz'a bağlı Çiftlikköy Köyü'nün köy yerleşik alanının yeniden tespit edilmesi teklifi oy birliği ile İmar ve Bayındırlık Komisyonu'na havale edildi. Meclis Başkanı Şen, bu madenini ardından diğer maddelerin görüşülmesini bir sonraki birleşime bıraktı. Meclis bugün saat 10.30'da toplanacak.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol