Onbir ayin Sultani Ramazan’a erismek ne büyük bahtiyarlik. Recep, Saban aylari ve hele Ramazan ayi Müslümanlar için bir daha belki bulamayacaklari maddi ve manevi büyük degerleri tasimaktadir. Hani seri üretim yapan fabrikalarda olur ya, bu ayda önümüzden, üstü mücevherat dolu bir bant akip gitmekte bize de bunlardan istedigimiz kadarin kendimiz için almamiza izin verilmektedir. Çünkü bu bandin akisi Ramazan ayindan sonra kesilecektir. Bize düsen mümkün oldugunca fazla mücevheri alabilmektir.
Yüce Rabbimiz Kur’ân-i Kerim’de: “Ey iman edenler! Oruç sizden önceki ümmetlere farz kilindigi gibi, sizin de farz kilindi. Ta ki Allah’a ve Allah’in ilâhi yasalarina karsi gelmekten, günah batakligina batip bogulmaktan korunup kurtulasiniz.” (Bakara:183)
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v) ise bir Hadis-i seriflerinde, orucun “Koruyucu hekimli” yönünü öne çikartiyor ve “Oruç tutun ki sihhat bulasiniz” buyuruyor.
Öyle ya, her hangi bir hastalik için doktora gittiginizde size perhiz veriyor ve “sunu sunu yemeyeceksin…” diyor. Hayvanlarin hastaliklarinda da ayni olayi gözlemliyoruz. Hastalanan bir hayvan yemeden içmeden kesiliyor ve tabiri caizse perhiz etmeye basliyor. Iyilestikten sonra normal yemini yemege devam ediyor.
Oruç, fakir ve yoksullarin hallerini gönlünde duyarak onlara yardim eli uzatmayi ve onlari içinde bulunduklari maddi sikintilardan kurtarmayi da bildiren bir ibadettir. Bu ayda verilen sadaka-yi fitirler, zekât ve diger sadakalar da toplumda zengin-fakir düsmanligini sona erdiren çok güzel bir uygulama degil midir?
RAMAZAN’IN ÇOSKUSU
Ramazan ayi ülkemizde genç-ihtiyar, kadin-erkek, çoluk-çocuk tarafindan o kadar büyük bir coskuyla karsilanir ki her gün aksama kadar oruçlu olmak onlara bir yük degil sanki bir büyük bayram coskusunu yasatir. Ilkokullara giden küçücük çocuklar anne ve babalarinin; “evladim sen henüz küçüksün, bak derslerin de var. Simdi tutma daha sonra büyüyünce tutarsin…” demelerine ragmen onlara dinletemezler. Ve o çocuk aksama dogru orucunu açmak için elindeki iftarliklari dolasir durur. Hastalar da kendinin güvendigi bir doktorun “Oruç tutma. Hastaligin artar” demesi müstesna, oruçlarini azimle tutalar.
Hâlbuki Allah (c.c) Ramazan ayi ve orucun müstesna (essiz) yerine ragmen yolculuk ve hastalik gibi sebepler oldugunda oruçlarin kazaya birakilmasinin bir sakincasi olmadigini, bizlere haber vermektedir. Hasta olabilirsiniz, seferi (yolcu) ve misafir olabilirsiniz. Iste bu gibi durumlarda Allah (c.c) bizleri oruç tutmaya zorlamiyor. O günlerde oruç tutmaya bilirsiniz ama Ramazandan sonra tutmadiginiz o oruçlari kaza edebilirsiniz, buyuruyor.
Bir kimse gerek yukaridaki mazeretlerden dolayi ve gerekse keyfinden dolayi Ramazanda oruç tutmuyorsa bu halleri onlara güpegündüz ve sokak ortasinda alenen (açikça) yiyip içme hakki vermez. Çevresinde oruç ibadetini yapan kardeslerini düsünmeli ve onlara eziyet vermemeye çalismalidir.
ORUC VE ORUÇLUYA SAYGI
Ramazan ayinda oldugumuz halde bazi kimselerin sokaklarda, çarsi ve pazarlarda alenen yiyip içtiklerini görüyoruz. Bunlar, önce kendi sahsiyetlerine (kisiliklerine) en büyük hakareti yapiyorlar, kendilerine bile saygisiz davraniyorlar. Zira ayni vatanda yasayan insanlarin birbirlerinin inancina ve ibadetlerine hürmet bir insanlik geregidir. Bir gün de bunlarin saygi bekledikleri bir zaman olur ki onlarin o hallerine saygi duyulmus olsun.
Ramazan oldugu halde sokaklarda, caddelerde ve meydanlarda, çarsi ve pazarlarda, is yerlerinde, kahvehane, çay ocaklarinda alenen yiyip içenler, çay kahve yudumlayanlar, sigara tüttürenler, kendinin yaracisi da olan Rabbi’ne, isyan etmekte hatta Allah’a meydan okuma cüretinde bulunmaktadirlar. Onlar bu halleriyle Allah’a (hâsâ); “Ben seni de senin emrini de dinlemiyorum. Bak açikça oruçlularin karsisinda onlarin gözünün içine bakarak yiyip içiyorum” küstahliginda bulunuyorlar.
Oruç tutmayan ve oruçlular arasinda açikça yiyip içen kimseler bu halleriyle, nefislerine esir ve köle olduklarini da ispat etmektedirler.
ORUÇ, HUZURLU TOPLUMU DOÄzURUR
Oruç tutmak, sevabi Allah’tan beklenen en halis bir ibadettir. Oruç tutan bir kimse, önüne getirilen türlü türlü yemekleri ve içecekleri yemeden içmeden bir zamana kadar durmasi ibadetin hasbiligini (Allah için oldugunu) gösterir. Öyle ya, oruçlu oldugunu iddia eden, kimsenin görmedigi yerde orucunu yese içse kim bilecektir, bu kimsenin oruçlu olup olmadigini… Ama o kimsenin bulunmadigi yerde kendisini görüp gözeten bir Allah olduguna inanmaktadir ve bunun için sabirla orucuna iftara kadar devam etmektedir.
Yilda bir ay da olsa oruçlu olanlar yani Allah’in kendini her yerde gördügüne inananlar, bunun egzersizini yapanlar, kimsenin görmedigi yerlerde hirsizliga cesaret edebilirler mi? Soygun, hortumlama ve talan yapabilirler mi? Adam öldürür, kumar oynar veya zina edebilirler mi? Baskalarinin irz ve namusuna göz dikebilirler mi?
Iste oruç ibadeti, toplum halinde yasayan insanlarin birbirlerine kötülük yapmama, yapamama garantisini saglar. Bu ise toplumun huzur ve saadetini temin etmek demektir ki bütün ülkelerin yöneticileri toplumlarinda bu özelligi aramazlar mi? Bunu temin etmek için trilyonlarca liralik polisiye tedbirlere (önlemlere) basvurmazlar mi?
LAIKLIK, DIN HÜRRIYETININ TEMINATIDIR
Onun için bütün yönetici durumunda olanlara kesinlikle öneriyorum ki, yönetimi altindakilere; “Burasi laik bir ülke, bu oruç da nereden çikti” diyerek zorlama yapmasinlar. Onlarin ibadetlerini rahatça yapabilmelerinin “laikligin bir geregi” oldugunu bilsinler.
Kimse kimseye zorla oruç tutturamaz, bu dogrudur. Ama kimse kimsenin orucuna da karisamaz. Ama bir insanin en azindan sokakta alenen yiyip içmemesi, Müslüman ve onun orucu ile inanciyla alay etmemelerinin bir insanlik geregi oldugunu da bilmeye mecburdurlar. Ister mesru mazeretleri nedeniyle oruç tutamayanlar, ister keyfi oruç tutmayanlar oruca ve oruç tutanlara saygili davranmalilar, yiyip içtiklerini sokaklarda, meydanlarda, toplumun bulundugu alanlarda yiyip içmesinler, böylece hem kendilerine, hem de baskalarina saygili hareket etmis olacaklari gibi toplumda insanlarin birbirleri ile kucaklasip kaynasmasina da sebep olacaklardir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol