ORTADOĞU BAŞIMIZI ÇOK AĞRITACAĞA BENZEMEKTEDİR

Dünyanın savaş nedeni olan üç Hassas Bölgesi vardır. Bunlardan biri BALKANLAR, ikincisi KAFKASLAR, Üçüncüsü ORTADOĞU'dur. Bu coğrafya bölgeleri ateşlenmeye elverişli şartlar taşımaktadır. Nitekim Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında Balkanlar'da çıkmıştır. Şimdi Ortadoğu bir savaş ihtimali taşımaktadır. Bir yanardağ misali patlamanın eşiğine gelmiştir. Türkiye bu üç bölge ile sınırdaşıdır. Bu nedenle ülkemiz Balkan Ülkesi ve aynı zamanda Ortadoğu Ülkesi olarak ortada bulunmaktadır. Ortadoğu ve Balkanlar 500 yıla yakın egemenliğimiz altında kalmış bölgelerdir. Fakat buralarda savaş potansiyeli hiçbir zaman ortadan kalkmamıştır. Ve sonunda görülmüştür ki Osmanlı Devleti kendi eyalet güçleri tarafından çıkarılan savaşlarla parçalanıp dağılmıştır.
Türkiye komşularının ve emperyalist güçlerin kendisi hakkındaki niyetlerini iyi bilmek zorundadır. Bir Yunanistan, Türkiye toprakları üzerinde tarihi konuşturuyorsa, Büyük Yunanistan sınırlarının buralara kadar uzandığını söyleyebiliyorsa, Ege'de sorunlar yaratıyorsa o ülke dost değildir, dostluğu yapmacıktır. Son zamanlarda Araplarda da böyle "Yapmacık bir Dostluk ve Dindaşlık" sezildiği söylenmektedir. Bu nedenle yapay dostlukların aldatıcı oldukları, yanıltıcı oldukları, sorunlar yaratmakta oldukları görülmüştür. Bugün Arap dünyasında Filistin ile dost görünüyoruz. Daha doğrusu Filistin öyle bir davranış, dostluk sergiliyor. Irak ise dost olmadığını açıkça gösteriyor.
Ancak Türkiye için şu an problem Suriye'dir. Suriye iki yıldan beri bir iç savaş yaşamaktadır. Ülke bölünmek üzeredir. Beşar Esed ülkesini yönetmekte yetersiz kalmış, halkın iktidar değişikliği isteklerini kulakardı etmiştir. İktidara muhalif olanlar da ülkenin bölünmesi halinde ne yapacaklarını kamuoyuna açıklamamışlardır. Ancak Suriye bugün için kurtarılacak bir ülke değildir. Zira iç savaşın, mücadelenin ne sonuç vereceği bilinmemektedir.
Amerika, Suriye konusunda Rusya ile işbirliği yapmak zorunda kalmıştır. Çünkü iki süper gücün Suriye üzerinde hesapları, çıkarları vardır.
Mustafa Kemal, Yeni Türkiye'nin iç ve dış politikasının "YURTTA ve DÜNYADA BARIŞ" olduğunu ilan etmiştir. Türkiye kendisine ve çıkarlarına bir saldırı olmadıkça savaş çıkarmayacak, savaşa katılmayacaktır. İstiyoruz ki Türkiye'nin çıkarları korunsun, sayılsın. Ancak Büyük Ortadoğu Projesi söz konusu oldukça Türkiye ve Amerika planı üzerine fazla bir şey yapacak durumda değildir. Türkiye şu aşamada Suriye ile Irak'ın bölünmüşlüğünü, gelecekte nasıl davranacağını hesap etmekte, sınırlarını korumaya çalışmaktadır. Kolay değil tabii Suriye ile kendi arasında bin km.'ye varan bir sınır vardır. Kaldı ki Suriye sıradan bir Arap ülkesi değildir. Az çok çağdaş ve organize olmuş, eğitimli bir ulustur. Bu nedenle Türkiye uluslararası alanda Suriye ile çok uğraşmak zorunda kalacaktır.