ORGANİK AYDIN BİR BAŞKA ANLAMDA HALK AYDINI DEMEKTİR

Yolumun üstünde Sadrettin Özkal ve eşi Neşe Özkal'ın işlettikleri bir Mantı Cafe bulunmaktadır. Arada bir Orhan Işıkalp ve bazen de tek başıma buraya uğrar Sadrettin Özkal ile sohbet ederim. Mantı'nın İspanyol kökenli bir yemek olduğunu da şuracığa not ederim.
Sadrettin Özkal emekli bir devlet memuru. Osmanlıların "Umur-u Devlet(Devlet Yüzü ya da Kapısı) görmüş dedikleri biridir. Osmanlı'da "DEVLET KAPISI" Geçim Kapısı ya da Ekmek Kapısı demektir. Bugün de öyle ya.. Ancak Sadrettin Özkal bu konumu geride bırakmış, emekli olunca eşiyle bu işe yönelmiştir. Bir anlamda meslek değiştirmiştir.
Sadrettin Özkal hayata, Türkiye'nin sorunlarını herkes gibi bakmamış. Sorunları anlamaya, nedenlerini ve niçinlerini öğrenmek için kitaplar okumuştur. Özellikle yakın tarihe büyük ilgi duymuş, uzak tarihi de yani Orta Asya'dan bu yana Türklerin Tarihi de Sadrettin Özkal'ın öğrenme konuları arasında yer almıştır. Sadrettin Özkal bu Uzak ve Yakın Coğrafya ve tarihi toplulukları, liderleri, kahramanları yorumlayarak bir sonuca varmıştır. Mesela MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve İSMET İNÖNÜ'ye yeni bir tanım getirmiştir. Sadrettin Özkal'a göre ATATÜRK, FİKİR VE KARAR İNSANI'dır, İNÖNÜ ise GÖREV ADAMI'dır. Bu tanımı yapabilmek bu sentezi kurabilmek insanda bir bilgi birikimini, bir kültür yoğunluğunu zorunlu kılar. Bu tanımı ve yorumu ben yıllar önce okuduğum "ATATÜRK/Demokrat Diktatör" kitabının üstüne şu şekilde not etmişim:
"ATATÜRK, GÜÇLÜKLERİN ÜSTÜNE GİDER, ONLARI YENERDİ. İSMET İNÖNÜ İSE GÜÇLÜKLERİ YIPRATMA YOLUNA GİDER, ÇÖZÜM İÇİN ZAMANI KULLANIRDI."
Görülüyor ki Sadrettin Özkal benden farklı bir şey söylemiyor. Başka biçimde aynı şeyi söylüyoruz. "AKIL İÇİN YOL BİRDİR" diyen eskiler hayatı iyi okumuşlardır. öğrenmişlerdir ki "HAYAT KENDİ YARARINA ÖLÜYÜ BİLE SORGUYA ÇEKER."
Sadrettin Özkal mütevazi iş yerlerinde yani "Mantı Cafe"de hem eşine yardımcı hem de bir köşeye koyduğu kitaplarının, kitapları yazanların dostu olur. Bizim 70-75 milyonluk ülkede kaç milyon insan kitap okuyor, kaç milyon insan KİTAP KÜLTÜRÜ'ne sahiptir, bilmiyoruz. Sadrettin Özkal'a geçen gün, "Bu ülkenin sokaklarında senin gibi kitap okuyan olsa sokaklar karanlıktan kurtulur" dedim. Fakat ne var ki sokaklar karanlık, caddeler gürültülü, ayağını sürüyenler, ayakları ses getirenler giderek artıyor. Geçenlerde SOMA'da yanan 300 işçi için bir şey yazmadım. Fakat bir yere not düştüm: "SOMA, Bir Azgelişmiş ülke sorunudur. Geriliğimizi anlatmaktadır. Tek cümlelik gerçeğimizi günlerden beri konuşup duruyoruz. Bir orta tabaka aydını olan Sadrettin Özkal da sanıyorum aynı düşüncededir. Belki onun daha başka söyleyecekleri de vardır. Okuyan insanın söyleyecekleri olur, vardır. Ne diyor İngilizler, "Okuyanın söyleyeceği çok, okumayanın söyleyeceği hiç yok." Dilerim bu ülkede Sadrettin Özkal gibi ve onun kadar aydınlığı olanlar karanlığın üstüne yürüsün. Ateşböceği kadar aydınlıkları varsa onu karanlığın üstüne tutsunlar. Karanlığımızın acilen aydınlanmasına şiddetle ihtiyaç vardır. Çünkü karanlıklar korkutucu ve ürkütücüdür.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Yaşamı süresince hayatının her döneminde üreten yazan çizen ortaya fikir vr düşünce koyabilen CUMHURİYET aydını. Nazif KARAÇAM hocam nur içinde ışıklar içinde uyu. Allah rahmet eylesin.