"ORADAN BIR DERE GEÇMISSE BIRGÜN YINE GEÇEBILIR"

Geçmiste bu Afgan atasözünü bir vesileyle konu yaptigimi hatirliyorum. Galiba Anadolu'nun biryerlerinde sel baskinlari dolayisiyle ele almistim. Su günlerde yine ülkemizin surasinda burasinda sel baskinlari, bayram dolayisiyle trafik kazalari yasanmakta, insanlarin cani yanmakta, mali kaybolmakta ve Türkiye bu geriligi hep yasamaktadir. Birilerine sormak lazimdir, Türkiye bunu yasamali midir? Bu geriligin, bu egitimsizligin hiç mi çaresi yoktur?
Ister girelim ister girmeyelim, ister alsinlar isterlerse almasinlar ama bir gerçek var ki Avrupa Birligi kendimizi çevre kosullarina uydurabilmek, yasanir bir ortam yaratabilmek için önümüze 150 milyar dolarlik bir fatura koymustur. Bunun içinde dere vadilerindeki yapilanmalar, iskan sahalarindaki mühendislik hatalari, fabrika kirlilikleri, kent atiklari ve kisaca insan yasamini tehlikeye sokan bütün gerilikler, çevre sorunlari vardir.
Türkiye'nin kalkinmisliginda elbet ulusal gelirden fert basina düsen payin miktari söz konusudur ama asil söz konusu olmasi gereken insanlarin kaç yil okuduklari, ne kadar yil egitim aldiklaridir. Arastirmalar, tespitler ortaya koymustur ki Türkiye'de okumusluk ve egitim düzeyi ortalama 3-4 yillik bir egitim düzeyine denk gelmektedir. Insanlarimiz bu egitimle ilerlemeye, kalkinmaya, dere vadilerinde yasamaya, yollarda, yürümeye, araba kullanmaya çalismaktadir. Bu baglamda Peygamber Hz. Muhammed ümmetine demistir ki, "Okuyanla okumayan hiç bir olur mu?" Olmaz elbet. Yagmurlu havada asfalt bir yolda araba sürmekle yagmursuz havada ayni yolda araba sürmek farkli bilgi ve beceriyi gerektirir. Avrupa araba kullanacaklara bu inceligi, bu farki ögretmistir. Dere vadilerine kaçak insaat yapmayi önlemistir. Avrupali Afgan atasözünün anlattigi gerçegi önceden bilir ve düsünür ki bu dere bir zamanlar buradan geçmisse bir gün yine geçebilir. Yagmur yagar sel olusur. Sular alçaklardan akip giderken önüne ne çikarsa alir götürür.
Ögrencilik yillarimdan hatirlarim. Seyhan ve Ceyhan nehirleri tasmisti da Cumhuriyet Gazetesi bu olayi "Baska Yerde Nimet Olan Yagmur bizde felaket olmaktadir." Okuyoruz, arastiriyoruz, yaziyoruz, ögrendiklerimizi bilmeyenlerle paylasiyoruz ve diyoruz ki bu ülkenin gündemindeki sorunlarin basina EÄzITIM'i koymazsaniz, BILGI ve TEKNIK'i dikkate almazsaniz seller, depremler, yanginlar ve yollar bizim için felaket olmaya devam eder. Bu nedenle yasamin, çalismanin temeline AKLI ve BILMI koymak zorundayiz. Dünyada hiçbir ülke, hiçbir toplum egitimsiz, bilgisiz kalkinmamistir. Bizi, ülkemizi felaketlerden, acilardan kurtaracak olan sey BILGI'dir. Bilenle bilmeyen bir degildir. Ögrenmekte direnen bir toplum olmaktan çiktigimiz gün bilginin insani karanliklardan alip aydinligin ortasina koydugunu o zaman anlamis olacagiz.
Bir ülkeyi yönetenlerin birinci sorunu AYDINLANMA, halkin aydinlatilmasi olmalidir. Halki egitmiyorsan, yolda arabasini geregi gibi nasil kullanacagini ögretmiyorsan, insanlarin basamaklari kosarak çikmalarina seyirci kaliyorsan, yikilmaya yüz tutmus binalari onarmiyor, onartmiyorsan, kütüphanelerin, kitap ve gazetelerin okuyucusuz oldugunu dikkate almiyorsan, toplantilari bildik kisilerle yapiyor, toplanip dagiliyorsan ve insanlar yerleri hâlâ kirletmeye, pisletmeye devam ediyorsa, suç isleyenler artiyorsa, cezaevleri dolmaya devam ediyorsa, siyaset, ticaret, kültür kirleniyorsa yapacagimiz sey daha fazla egitim, daha kaliteli egitimdir. Bugün ulusal bütçeden en fazla payi milli egitime veriyoruz demek insanlarin egitimine önem verdigimiz anlamina gelmez. Harcadigimiz paranin çoklugu iyi egitim aldigimiz demek degildir. Aslolan egitim süresi, egitimin ve ögretimin kalitesidir. Egitim insanin yasam biçimini degistirmiyorsa orada egitim yok demektir. Kendini tekrar eden, hergün her yil ve her zaman benzer seyleri söyleyip duran, ortaya yeni seyler koymayan, ufuk açamayan, umut veremeyen insan hayatta fazla sey yapmis degildir. Ilerleme kendimizi tekrar etmek degil, yeni seyler yapmak, yeni seyler söylemektir. Unutmayalim, denizden yer almissak, deniz bir gün onu geri alabilir. Eskiden bir yerden dere geçmisse birgün yine oradan geçebilir. Akil, tedbir ve öngörü demektir. Hükümet olmak da bu demektir. Felaketlerin, acilarin tekrarina seyirci kalmak, bunlarin tekrarini görmek daha büyüklerine davetiye çikarmak demektir. Bilmem anlatabildik mi?
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol